Kahve Yemenden mi Geliyor B.21.

5.4K 329 138
                                    

Merhaba değerli okur-yazar kardeşlerim.

Müdürün peçeli kızından yeni haberlerle yine birlikteyiz. 

Oy verip satır arsı yorumlar yapmayı unutmayın lütfen. 

Keyifli okumalar!

Yine gün dönmüş akşama yüz sürmüştü. Bizim aile yine alışla gelmiş akşam sofrasının başındaydı. Konudan daha öncede bahsetmiştim. Müdür Bey, akşam sofrasının başında ailesiyle birlikte olmak ister uzun sohbetler etmeyi çok sever diye.

Ailesiyle geçirdiği zaman dilimleri onun gün içindeki yorgunluğunu alır bir çeşit terapi gibi gelirdi. Yemeğin ardından mutlak bol köpüklü kahveler içilir keyiflerini ikiye katlarlardı.

Şehrin üst düzey yöneticisiydi ama sıradan ve mütevazı insanlar gibi yaşamayı yeğlerdi Besim Müdür. İç huzurun doygunluğunu para pul değil alçak gönüllü olmanın belirleyeceğini savunurdu hep. Şatafatlı bir yaşamdan her ne kadar sakınmak istese de eşi Lale Hanım kendiyse hiçbir zaman hemfikir değildi. Onun uslanmaz ve doyumsuz nefsi her zaman bir adım önde giderdi. Kibirli ve mağrur görünmeyi kendine meziyet sayardı.

"Canan kızım, bir kahve yap da babanızla karşılıklı içelim."

Annesinin isteğini duyan Gizem, hemen kahve yapmak için ayaklandı. Kahve Canan'dan istenmişti lakin kendisi hiç kimseyi duyamayacak kadar dalgındı. Serap desen hiç oralı değildi çünkü bu tür işleri küçük kız kardeşlerine devretmiş ve büyük kız kardeş olmanın dezavantajlarını kullanıyordu.

Canan'ın umursamaz tavrı anne hanımı kızdırmıştı. Elinin ayasını Gizem'e karşı tutarak durmasını işaret etti. "Canan!" Uyarıcı üslupla harflerin üzerine baskı uygularken gözleri kapanıp açılmıştı.

Evveliyatında annesini duymadığı vücudunun irkilerek atılışından belli oluyordu. "Efendim anne, bir şey mi dedin?"

Çokta masum bakıyordu göz çukuruna hapsolmuş fersiz gözleri.

"Kızım sana sesleniyorum duymuyor musun beni, kahve yapmanı istedim ama hiç oralı değilsin. Hayırdır hangi derede balık avlıyorsun da duymuyorsun beni?"

Sağına soluna bakınırken gözüne Gizem'i kestirmişti. "Gizem, kahve yap!"

Ellerini havaya açıp şaşkınım der gibi gözlerini kaldırıp indirdi anne hanım. "Ben Gizem'i görmüyor muyum? Bugün kahveleri senin yapmanı istiyorum!"

Canan, annesinin hışmına uğrayınca hınçlanmış gözlerini belerterek küçük kız kardeşini bir kaşık suda boğmak ister gibi yüzüne pis pis bakıyordu. Kızları hiçbir zaman sözünü kirletmezdi lakin bu akşam Canan'da bir haller vardı. Neyinin olduğunu sormakta hiç tereddüt göstermezdi amma velakin belki kadınsal mesellerdir diye babasının önünde ses etmek istemedi.

Bu kez sesinin ayarını yumuşatmayı ve daha ılımlı yaklaşmayı denemek istedi. Genç kızdı fazla üstüne gitmeye gerek yoktu hele basının önünde hırçınlaşmasının hiç mi hiç lüzumu yoktu. "Kızım alt tarafı bir kahve istedim memleket meselesi yaptın."

Canan, oturduğu sandalyeden bir hışımla kalkarken oflaya puflaya mutfak tarafına yöneldi.

Evet, annesine kızgın olarak kalkmıştı yerinden ama farkında olmadan annesi de onun hayallerini bölmüştü. Yarın Sinan Hoca gelecekti ve dalgınlığı ondandı. Acaba ne giymeli ona nasıl davranmalıydı? Hepsinden kötüsü de konular bitmek üzereydi. Peki, konular bitince ne olacaktı?

Müdürün Peçeli Kızı Onde histórias criam vida. Descubra agora