90. Bölüm "Bizim Öykümüz"

7.7K 271 64
                                    

"Nereye gidiyoruz?" dedim.

"Gidince öğrenirsin." dedi. Bu adam hiç değişmeyecekti ama ben onu böyle seviyordum.

"Çok uzak mı?" dedim.

"Araba ile gitmeyeceğiz." dedi. Sanırım uçak ile gidecektik.

"Uçakla mı?" dedim.

"Evet." dedi. Yolu izlemeye başladım. Birkaç dakika sonra araba koca bir pistin önünde durdu. Demir indi ve benim kapımı açtı. İndikten sonra uçağa doğru ilerledik ve bindik. Koltuklara oturduk ve kafamı Demir'in omuzuna yasladım ve gözlerimi kapattım. En güzel şey yol boyu uyuyakalmak.

Gözlerimi açtığımda bir arabadaydık. En son uçağa binmiştik ve ben Demir'in omuzunda uyuyakalmıştım. Bu gelinlikte hiç rahat değildi.

"Sevgilim az kaldı." dedi Demir.

"Bu gelinlik beni çok daralttı." dedim.

"Merak etme neredeyse geldik." dedi. Ağaçlı yolların içindeydik.

"Burası neredesi?" dedim.

"Bolu, Aband." dedi Demir.

"Şaka yapıyorsun." dedim. En büyük hayalimdi. Bolu, Aband'a gelip o evde huzurlu bir şekilde kalmaktı.

"Hayır, senin için buraya girişleri kapattırdım." dedi. Büyümüş gözlerle Demir'e baktım.

"Ciddi olamazsın. Demir bu benim en büyük hayalimdi." dedim.

"Biliyorum, o yüzden buradayız." dedi. Etrafa baktığımda güneş daha yeni doğmaya başlıyordu. Araba durdu ve Demir inip benim kapımı açtı. Bende indikten sonra Demir arabayı kilitledi. Hayalimde ki o evin karşısındaydım. Tam gölün yanında güneşin turuncu ışıkları ile göle yansıyordu.

"Sen nereden biliyorsun?" dedim. Konuşmasına izin vermeden "Tabi ya Mira söyledi, değil mi? Bravo Mira'ya kedi olalı bi fare tuttu. Ne zaman söyledi sana bunu, ya da nerede söyledi, hangi ara söyledi, neden böylesine garip bir bilgiyi sana verdi..." konuşmaya devam edecektim ki Demir sözümü kesti.

"Hatun çenen açıldı yine, böyle dışarda kalırsak donacağız." dedi.

"Tamam." dedim. Daha sonra elini cebine attı ve bir anahtar çıkarttı, bana uzattı.

"Hayallerinin kapısını açmaya ne dersin?" dedi. Anahtarı elinden aldım ve üstümdeki gelinliği aldırış etmeden kapıya doğru hızla yaklaştım ve kapıyı açtım. Allah'ım inanamıyorum şu an bir kez daha bu evin büyüsüne kapıldım. Demir'e döndüm ve konuşmaya başladım.

"Seni çok seviyorum." dedim ve dudağına yapıştım.

~DERİN~

"Görüşürüz Selma sultan." dedim ve ona sarıldım. Alya ve Demir çoktan gitmişlerdi. Ayrıldığımda Selma teyze konuşmaya başladı.

"Kerem eğer kızımın üzülmesine vesile olursan..." daha sözünü tamamlamadan Kerem araya girdi.

"Sen beni öldürmeden ben kendimi öldürürüm." dedi. Herkes güldükten sonra arabaya doğru ilerledik. Kerem kapımı açtı, ben arabaya bindikten sonra Kerem sürücü koltuğuna geçti. Hayatımın bu kadar değişeceğini hiç düşünmemiştim. Hiç aşık olacağımı düşünmemiştim. Kerem arabayı sürerken ona bakıyordum. Daha yeni damat tıraşı olduğu için pürüzsüz cildine bakıyordum. Gözleri gözlerimi bulduğunda gülümsedim. "Bundan sonra hiç kimse aramıza girmeye cesaret edemeyecek. Mutluluğumuzu kimse bozmayacak." dedi Kerem. Hiç öyle düşünmüyordum. Bir gün Derya'nın çıkıp bizi ayırmasından ölesiye korkuyordum. "O düşündüğün şey asla olmayacak. Derya asla öyle bir şey yapamayacak." dedi Kerem. Bu adam cidden aklımı okuyor olmalıydı.

Mafya'nın Tatlı Belası (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin