Bağdat ailesinden bir adam cenabi gavsul azam seyh seyyid Abdülkadir Geylani hazretlerine gelip ya seyh ya efendimiz bir bakire kızım var evin damına çıkmış kaç kez söylediysem de inmedi ve oradan da kaybolup bir daha görünmedi sebebi nedir ve buna ne çare olur diye sual etti hazreti seyh bir müddet düşündükten sonra adama şöyle dedi;bu gece yatsı namazına mütakip şehirden dışarı çık keh harabelerine git beşinci tepede otur ve bismillahi abdülkadirin niyeti üzerine de
ve etrafına bir daire çiz karanlık ortaya iyice çökünce çeşitli suretlerde cin tarifeleri geçmeye başlar
Onlara bakman seni korkutmasın sabah yakın olduğunda son olarak cinlerin meliki muhafız askerleriyle beraber geçer fakat seni orada göreceği için yanına yaklaşır ve hayretini sorar işte sen o zaman beni seyh abdülkadir beni size gönderdi de kızının başına gelen hadiseyi bir bir anlat; (kızı kaybolan adam anlatıyor) seyh den aldığım emir üzerine akşam üzeri şehirden dışarı çıktım ker harabelerine varıp 5.tepe de oturdum bismillahi abdülkadirin niyeti üzerine dedim ve etrafıma bir daire çizerek beklemeye başladım az sonra görünüşleri insanı korkutacak bir şekilde suretler görmeye başladım fakat çizdiğim daireye yaklaşmadılar onların cemaat cemaat geçişleri seher vaktine kadar sürdü en sonda melikleri geldi bir ata binmişti etrafında muhafızları vardı
beni görür görmez etrafıma yaklaştı fakat daireyi geçmedi etrafında ki muhafızlar da durdular melik dikkatle beni süzdükten sonra bana; Ey insan acitin var mı ben evet dedim Sultan Seyh Abdülkadir beni size gönderdi cinlilerin meliki bunu duyar duymaz hemen atından indi eğilip yeri öptü ve dairenin dışında çömelip oturdu sonra bana dedi ki anlat sultan sizi ne gibi emirlerle gönderdi ben başıma geleni olduğu gibi anlattım melik hadiseyi vakıf olunca çok mütessir oldu ve hemen etrafında ki muhafızlara dönerek bu işi yapan cinniyi acele bulup getirin diye haykırdı bu emir üzerine çok sürmedi giden muhafızlar kızın nabir cinniyi alıp huzura getirdiler meğer kızımı kapıp götüren bu cinni onların ricağindenmiş melik hiddetle cinniye dönerek "ey lahin kutbun yanı başından bir kızı alıp götürmeye ne haddin vardır buna nasıl cürret ettin" ve bu melhunun hakkı idamdır kesin bunun kafasını diye bağırdı muhafızlar vakit kaybetmeden cinninin kafasını uçurdular melik kızımı bana teslim ederek başka bir hacitin varmıdır diye sordu ben bu hal karşısında kendimi alamayarak melike efendim sultan seyh abdülkadirin emrine bu derece itaatiniz hayret uyandırıcıdır sebebi nedir? diye sordum.Cinlilerin meliki evet dedi sultan seyh abdülkadir evinin penceresinde oturur yeryüzünde ki kovulmuş tart olunmuş cinnilere bakar onlar onun bakışından heybetinden kaçıcak delik ararlar hem cenab-ı hak bir kulunu kutup etti mi insan ve cinniler hakkında ona birçok imkan verilir ben melike başka bir hacitim olmadığını söyleyerek ve teşekkürlerimi bildirerek kızımla beraber yola koyulduk ve melik atıyla ve muhafızlarıyla birlikte yola koyuldular