ÜÇ GÖLGE KÖYÜ NEDEN TERKEDILDI FINAL

134 9 1
                                    

Ata koşup üstüne

atladım , ormanın içinde hızla kaçarken at birden durdu...

Önümüzde bir şey yoktu ancak at hareket etmiyordu , sanki eve

gitmek istemiyor gibiydi. Atın üstünden inip koşmaya devam ettim ,

kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Bacaklarımın adım atacak

dermanı yoktu ancak eve gitmem gerekiyordu. Bütün gücümle

koşup kendimi evin önünde buldum... Kapı açıktı ve lambalar

yanıyordu. Ancak bütün odanın lambaları yanar vaziyetteydi. Evin

her köşesi dağıtılmıştı , didik didik edilmiş gibiydi. Hızla Azadı

aramaya başladım.

Azad'ın odasına doğru çıkarken yerde bazı ayak izleri gördüm...

Hatta birden çok ayak izi vardı. Ağır ağır merdivenleri çıktım.

"Azad" diye sesleniyordum , ses yoktu... Ve sonunda Azad'ın

odasının kapısının önüne gelmiştim... Kapıda tırnak izleri , çamur

ve kan izleri vardı. Ağır ağır kapıyı açtım... Azad elleri bir halatla

arkadan bağlı bir şekilde yatıyordu. Kafasından kanlar akıyordu ,

şakaklarından içeriye bıçak darbeleri ile oyuklar açılmıştı...

Hayatımda çok kez ölü gördüm , yıkadım ama bu kadar taze bir

ceset ilk defa görüyordum... Azad ölmüştü... Ağzı yüzü yara bere

içindeydi , acımasızca katledilmişti... Polisi aramak istedim ,

arayamazdım.Bu bir şekilde benim üstüme kalabilirdi. Odadan

çıktım , nereye gideceğimi bilmiyordum... Azad benim o köyde

kardeşim gibiydi , bana kendisini bir kardeş gibi hissetirmişti ve

ağlamadan duramıyordum. Tekrar Azad'ın yanına çıktığımda üst

katta bir mektup gördüm.. Acele ile yazıldığı çok belliydi ancak

Azad'ın yazısı olduğunu anladım. Çünkü kitaplarını karıştırırken bir

defterde onun el yazısını da görmüştüm... Mektupta ; "Oktay kaç

bu köyden , eğer hala hayatta isen kaç bu köyden... Benim katilim

ne Havis ne Efhas ne de Hoca olacak... Onlar seni korumak için

önünde duracaklar sakın ha eve gelme hatta bu mektubu okuma...

Benim katilim bu köyün insanları... Beni onlar öldürüyor."

yazıyordu... Azad köydeki yerliler tarafından öldürülmüştü... Köye

doğru koşmaya başladım. Köyde kimse yoktu , hiç kimse... Herkes

gitmişti... Azad'ı öldürüp köyü terk etmişlerdi... O gün köyde

kamera gördüklerinde tepki göstermelerinin sebebi köyün adının

basında çıkabilme ihtimaliydi , olaydan sonra öğrendik ki hepsi

Azad'ı öldürmeden 2 ay önce evlerini , bağlarını ve bahçelerini

satmıştı... Köyde en ufak bir insan belirtisi dahi yoktu... Üç Gölge

Köyü terk edilmişti... Onlar Azad'ı öldürüp bu lanetten kurtulmak

istiyorlardı ve başarılı da olmuşlardı... Üç Gölge Köyünün adı da

Havis , Efhas ve Hoca'dan geliyordu... Halbu ki o kadar netti ki her

şey... Dere kenarında beni eve göndermemelerinin sebebi de

oydu... Azad ölmüş olsa bile benim bedenimde Zahize'yi

canlandırabileceklerdi... Polise , sağa sola hiç bir yere haber

vermeden eve gittim... Ev kapısının önüde bu sefer üç küçük

çocuk vardı... Bembeyaz elbiseler giyip ağlıyorlardı... Onlar Havis ,

Efhas ve Hocanın suretindeki çocuklardı... Kafalarını bana

çevirdiler , elleriyle köyün çıkışındaki patika yolu gösterdiler... ben

de kaçtım... Hiç bir şey yapamadan , hiç bir şey edemeden

kaçtım... Kaçtım ve Azad'ın ölmesinin etkisinde bir ömür

geçireceğimi bilerek yeni bir hayat kurmak için çabaladım...

NOT :

Oktay Ar ; Şu an Eskişehir Hasan Polatkan'da yaşıyor... Bu

olaylardan sonra kekeleme ve hafıza kaybı sorunları var. Azad

D*** ; Otopsi sonucunda cinayete kurban gittiği anlaşıldı yıllarca

sürdürülen mahkeme sonucu fail-i meçhul bir şekilde dosya

kapatıldı. Havis , Efhas ve Hoca ; Oktay Ar belli aralıklarla onların

kendisini ziyaret ettiğini geceleri evinin önünde bu gölgeleri ara

ara gördüğünü..Ona bir zarar vermediklerini söylüyor

Cinler Hakkında Bilinmeyenler Ve Korku HikayeleriWhere stories live. Discover now