18

2.7K 294 164
                                    


Keyfini kaçıran tek şey şu anda dondurmanın çikolata aromasının bu kadar kötü olmasaydı. Yine de bunu görmezden gelebilirdi çünkü Taehyung'' un en sevdiği dondurmacıdan alınmıştı üstelik adam öle öle yiyordu bunu. Hafif esen rüzgar bunaltıcı sıcaktan kurtulmalarını sağlıyor derince bir nefes almalarına olanak veriyordu. Şehrin ışıklarından yıldızlar gözükmese de sorun değildi, o yanında olduğu sürece hiç bir şey sorun değildi.

"Sevmedin değil mi?"

SeokJin irkilip bakışlarını kendisine merakla bakan adama çevirdiğinde istemsizce gülümsemişti.

"Dürüst olmak gerekirse bunu nasıl yediğini merak ediyorum."

Gülümseyip sadece omuz silken Taehyung' a karşın dondurmasını çöpe atıp beline sabitlediği çantasından bir ıslak mendil çıkardı.

"Her yer yapış yapış oldu."

Söylenerek ellerini silmeyi bitirdiğinde Taehyung' da dondurmasını bitirmiş uzatılan ıslak mendil karşısında ufak bir teşekkür sunmuştu.

"Babana pek benzemiyorsun."

Bir bankta aralarında küçük bir çocuğum oturabileceği bir mesafe vardı ve tuhaf sessizliklerini Taehyung bu şekilde bozmuştu.

"Annemin kopyasıyım ben. Babamla pek benzemeyiz, hiç bir açıdan benzemeyiz gerçi ama önemi de yok."

Taehyung, adamın ses tonundan anladığı şeyleri sormadı. Muhtemelen vakfa da çok uğramama sebebi babasıydı. Yine de tam olarak bilmediği konularda kendi kendine düşünmeyi sevmediğinden başını hafifçe sağa sola salladı.

"Aklından uygunsuz şeyler mi geçiyor?"

SeokJin' in neşeli sesine karşın kaşları çatıldı.

"Nasıl oluyorda tek düşündüğün bel altı oluyor? Gerçekten?"

Sesi olması gerekenden daha asabi çıkmıştı ama SeokJin bunu hiçte önemsemeyerek bankta kaymış ve gözlerinin içine bakarak hafifçe gülümsemişti. Yüzüne uzaklığı çok değildi, konuşsa nefesi yüzünde filizlenirdi.

"Çünkü seviyorum, saçlarını. Uzun zayıf yapını, bakışlarında ki donukluğu, öfkeli yüz hatlarını. Zarif ellerini o kadar çok seviyorum ki bana dokunmalarını dilemekten başka çarem kalmıyor."

Yüzünde hafif bir dokunuş hissettiğinde geri çekilmek yerine yutkunmuştu Taehyung. Parmak uçları hafifçe yanağında geziniyordu.

"Nefesinle harlıyorum kendimi, ateşinde dövüp öyle şekil veriyorum. Sana donunmak istiyorum çünkü sevginin üzerine kurulan onca teorilerden birine inanıyorum. Anlıyorsun değil mi? Tüm bunlar öylesine değil, ruhum senin sevginle yaşıyorken bedenimin seni arzulaması çok doğal. Sapık değilim Taehyung seni adım adım takip etmemin sakıncası da yok çünkü ensende değilim, olmadım da. Uzaktan sevip düşlerimde sana kavuşma ihtimalini süsledim."

Biraz daha yaklaştı, adamın tepkisizliği cesaret oluyordu.

"Tek düşüncesi bel altı olan sapkın fantezileriyle seni boğan hastalıklı bir adam değilim ben. Bir kalbim var ki yıllardır senden başkasını bilmez, bana ister şehvetle ister merhametle dokun umurumda olmaz inan, benim tenimin tek derdi ruhumda bırakılan emarelerini üzerinde hissedebilmek."

Parmakları yavaşça saçlarına çıktı, gözlerinde çarpışan düşünceleri yakaladı SeokJin gülümsedi biraz daha.

"Bu kadar eşsiz dururken varlığını somut olarak hissetmek istiyorum sadece. Bu neden sapkınlık olsun? Ruhumun senle yanmasına şiirler işleniyor ama bedenimin arzularına kepenkler kapatılmış. Söyleyene Taehyung, zincirlere vurulan bir bedende özgür bir ruh ne kadar kalabilir?"

Yutkundu adam, o kadar güzeldi ki. SeokJin harikalar diyarına gitmiş üstelik o ukala tavşana gerek bile duymamıştı bunun için. Onun yanındayken her şey devleşiyor uzağında her şey küçücük kalıyordu.

"Ama bunlar önemli meseleler değil? Yeni bir nevresim takımı aldım görmek isteyip istemediğini sormadan önce saçlarımı okşamanı rica edeceğim."

Sonra sakin red etme hakkı yokmuş gibi hızlıca başını omzuna yaslamış saçlarının adamın boyun girintisine dağılmasını sağlamıştı. Taehyung bir şekilde kontrol edildiğini hissetti. Ona karşı gelmek klavye karşısında kolaydı ama yumuşak sesi parlayan bakışları ve çok mantıklı gelen ve incelendiğinde daha da mantıklı gelen cümleleri vardı. Derin bir nefes alıp elini omzunda yatan adamın saçlarına götürüp okşadı.

Seokjin gözlerini kapadı. En son 6 yıl önce birisi okşamıştı saçlarını. Burnunun direği sızladı ama gülümsemeye devam etti.

"Biliyor musun? En son annemin eli değmişti."

•••

2 mi k? TEŞEKKÜRLER. Umarım düz yazıdan sıkılmamışsınızdır 💕  satır arası yorumlarınuz 💜

Reklam

Telos' u okuyun lütfen

Fantastik, Taejin 💕

Reklam bitti 💕

Reklam bitti 💕

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Remisyon | TaeJin - TextingWhere stories live. Discover now