LÜTUF

11. Ritüel

*Medya: Darazi Nu'Shayan

Pani Nu'Koronam için yeni yapılan yer bulma büyüsü de bir işe yaramadı. Ölü yada diri bedeninin Kain haritasının kapsadığı alanın dışında olabileceği konusunda tahmin yürütmekten öteye gidemediler. Yada yerini gizlemek için etkili bir büyü yapmış olabileceğini düşündüler. Kral Darazi girdikleri bu çıkmaza iyice öfkelenerek dişlerinin arasından;

--- Hepiniz işe yaramazsınız, diye tısladı. daha fazla şey söylememek için bir hışım tören odasını terk etti. Konutunun bulunduğu kanada gelene kadar yavaşlamadı. Biraz başını dinlemeli, hatta biraz içmeliydi. Evet bu onu belki rahatlatabilirdi. Çalışma odasına gitti.

Kapısı çaldığında daha ilk kadehini yeni bitirmiş, henüz hiç ama hiç sakinleşmemişti. Öfkeyle bardağı kapıya fırlattı. Az sonra başını uzatacak olan kapı korumasının, kafasını bulmasını umdu ama gelen kardeşi Bārisa'ydı. Anlaşılan korumayı ötelemiş, içeri dalmıştı. Buna bir tek o cesaret ederdi zaten. Neyse ki bardak çarptıktan bir an sonra girdiğinden zarar görmemişti. Yere saçılan camlara bakıp,

--- Anlaşılan keyfin yerinde, diye takıldı.

Darazi dişlerini sıkmakla yetindi.

Bārisa:

--- Yer bulma çalışması gene sonuçsuz kalmış galiba dedi. Sonra komikmiş gibi gülüp, tahmin etmek zor değil, diye devam etti.

Kral Darazi sadece:

--- Bārisa, dedi. Ancak sesinde uyarının her tonu gizliydi.

Kız kardeşi:

--- Aman, tamam tamam diyerek elini salladı. Az sonra mutlu bir adam olacaksın çünkü çok iyi bir fikrim var.

Darazi öfkesine rağmen, koltukta biraz dikleşip dikkatini verdi. Çünkü biliyordu ki Bārisa boş atıp tutmazdı. Tıpkı sevgili ilk eşi Julahe gibi zeki, akıllı ve kudretliydi. Az sonra kardeşi anlatınca yanılmadığını anladı. Gerçekten de çok iyi bir fikri vardı.

Bārisa çıktıktan sonra Farun'lu büyücüyü çağırttı. İşlemin ayrıntılarını öğrenmeli, planın uygulana bilirliğinden emin olmalıydı. Onunla da konuştuktan sonra düşüncelere daldı. Büyücü Teylos, ritüelin yedi büyücüyle yapılması gerektiğini söylemişti. Yedi kutsal rakamdı ve durum mantıklıydı. Büyük güç isteyen bir çalışma olduğu aşikardı. Sonuçta bu yer bulma, yada yanılsama ile göz boyama gibi basit bir şey gerçekleştirmiyeceklerdi. Bir bedeni gezegenin herhangi bir yerinden, belkide daha ötelerden kanlı canlı çekip getireceklerdi.

Yine de bu durum Darazi'yi oldukça rahatsız ediyordu. Zaten meclisin öğrenmesinin önüne geçememişti, Bārisa sağ olsun tahmin ettiği gibi hemen çocukluk arkadaşıyla konuyu paylaşmıştı. Şimdi de bir grup büyücü gerçeği öğrenecekti. Bir kişi olsa icabına bakılırdı ama altısı birden çok dikkat çekerdi. Üstelik üç tanesi soyluydu. Onların ortadan kaybolması; geldikleri ülkeler ile ciddi sorun çıkması demekti. Ayrıca Yüceler Meclisi de büyük tepki gösterirdi. Hayır başka bir yolu olmalıydı.

Bütün akşam ve gece düşündü. Sonunda altı büyücüden sarayda çalışacak ve kendisine danışmanlık görevi yapacak bir kurul kurmaya karar verdi. Büyü kurulu yada danışma meclisi; her neyse. Ne isim vereceği önemli değildi. Madem öğrenmelerine engel olamıyordu, o zaman elinin altında, kontrolünde olacaklardı. Böylece haberin yayılmasını geciktirebilirdi. En azından durumu değerlendirip, hakimiyetini sağlayana kadar.