9.Bölüm: "Dua Gibi Bir Fısıltı"

338 56 40
                                    

Uzun bir bölüm sizleri bekliyor, gelecek bölümlerde de görüşmek üzere!

.・゜゜・.・゜゜・.・゜゜・.・゜゜・

Hoseok'un bakış açısından

"Bu araba da nerede kaldı?"

Stres içinde elimdeki belgeleri buruştururken Jimin ve diğerleri de sessizce bana bakıyordu. Ödül gecesine bizi götürecek araba tam olarak iki dakika geç kalmıştı ve ben şoförü yaklaşık üç kez arayarak erken gelmesini tembihlemiştim.

"Merak etme birazdan gelir."

Jimin hafifçe omzuma vurup beni sakinleştirmeye çalışırken parlak siyah limuzin ani bir frenle binanın önünde durmuştu. Hepimiz hızlı adımlarla arabaya binip yerlerimizi aldığımızda sinirim hala geçmemiş ve üstüne şoförü birkaç kez azarlamak durumunda kalmıştım. Sinirim biraz olsun yatışmıştı ki Jungkook hafifçe kıkırdayarak eliyle ağzını kapattı.

"İyi ki araba sadece iki dakika geç kaldı, eğer beş dakikayı bulsaydı Jung Hoseok geceyi hastanede geçirmek zorunda kalabilirdi."
"Bana bak Jungkook!"

Oturduğum deri koltukta duruşumu düzeltirken bir yandan da Jungkook'a yöneldim ancak o panikle ellerini özür diler gibi bir ifadeyle sallamaya başladı.

"Sus Jungkook, yeterince işimiz var zaten."
"Evet, Jimin haklı! Bizleri uzun bir gece bekliyor!"

Jungkook ve Jimin güler yüzlülük gösterse de Taehyung normalin aksine oldukça sessizdi. Katıldığı ilk tören olduğu için gergin olduğunu bildiğimden üstüne pek gitmemiştim. Elini çenesinin altına koymuş camdan dışarıyı izlerken hafifçe boğazımı temizleyerek ona seslendim.

"Nasıl hissediyorsun Taehyung?"

Taehyung çok ilginç bir şey sormuşum gibi birkaç kez gözlerini kırpıştırdı daha sonra çekinerek bana döndü.

"Ben... Biraz gerildim ama iyiyim!"

Jimin, Taehyung'u yüreklendirmek için gülümseyerek ona döndü.

"Bu gece çok hoş görünüyorsun!"

Taehyung utanarak saçlarını geriye attıktan sonra hafifçe gülümsedi.

"Teşekkür ederim... Jung Hoseok sayesinde."

Taehyung utanarak bana döndüğünde onun gerçekten masum olduğunu düşünmüştüm. Ürkek kirpikleri titreyerek bana bakarken minnet duygusunu hissetmiştim. Taehyung'la ilgilenmeyi seviyordum, onun hem zihinsel hem fiziksel güzelliğinin pek iyi farkında olan ben elime geçen her fırsatta ona bir şeyler katmak istiyordum.

Ana caddeyi yavaşça döndüğümüzde yoldaki kalabalık da artmıştı. Televizyon kanallarının arabaları tören alanının girişini tamamen kapatmıştı. Kısa bir bekleyişin ardından tören alanına dönen arabamız sonunda giriş kapısının önünde yerini almıştı. Dışarıda binlerce flaş patlıyor, yüzlerce kişinin konuşması birbirine giriyordu. Taehyung dehşet içinde dışarıdaki olan biteni izlerken hafifçe omzuna dokundum.

"Merak etme, çok iyi geçecek."

O da hafifçe başını sallayıp beni onayladıktan sonra derginin editörü olarak yanımdaki iş arkadaşlarımla sırayla göz teması kurduktan sonra en parlak gülümsememi yüzüme takındım.

"Bugüne kadar çok çalıştık ama şimdi eğlence zamanı! Söyleyeceğiniz her kelime sizin için ne kadar önemliyse dergimiz için de o kadar önemli, itibarımızı yükseltmek sizlerin elinde! Eğer hepiniz hazırsanız artık içeri geçelim de tören başlasın!"

My Dear Poem ° VhopeWhere stories live. Discover now