"Hoş geldin İlgar." dedi gülümseyerek Menesse, ayağa kalkmış tam İlgar'ın karşısında durmuştu..

İlgar hüzünle gülümseyerek bakıyordu Menesse'ye. "Çok güzel bir şeymiş." dedi dakikalar sonra kelimeleri bir araya getirebildiğinde.

"Ne? Ne demek istediğini anlamadım İlgar." diye sordu Menesse şaşkın bir halde bakıyordu İlgar'a.

"Eve gelince boş duvarlar değil de seni birinin karşılaması çok güzelmiş." Sağ gözünden akan bir damla yaşı hızla sildi İlgar.

"Baban seni hiç karşılamaz mıydı?"

"Hayır, anlattım sana babam yanı başımdayken onun hasretiyle büyüdüm. Beni görmüyordu sanki. Beni görmesi için hep yaramazlık yapardım ama o görmezdi. Odasında annemin resmiyle geçirdi hayatını. Babamın eve gelip gelmediğimden haberi bile olmazdı ki." Yaşlar gözlerinden çoktan firar etmişti. Artık silmiyordu İlgar madem gözündeki vakitleri dolmuştu o halde gönlüne akabilirlerdi.

"Ama sen bütün bunlara rağmen onun için istemediğin bir evlilik yaptın." dedi Menesse gururla bakıyordu İlgar'a. Seni seven insanlar için fedakarlık yapmak kolaydı ama seni görmeyen insan için fedakarlık yapmak zordu. İlgar herkesin yapamayacağı şeyi yapmıştı.

"Ben babamı istiyordum Menesse. Ne olursa olsun babamı istiyordum."

"İşe yaradı, baban artık gözlerinin içine bakıyor pişman olmuş belli. Eminim zamanla her şey düzelecek İlgar."

"Umarım Menesse. Sen neden uyumadın bu saate kadar peki? Yoksa kocanın yolunu mu gözledin?" dedi İlgar yüzünde çarpık bir gülümsemeyle.

"Ne münasebet, ben şey ben Güneş'le konuştum."

"Peki peki tamam. Ben duş alıp bir şeyler atıştıracağım. İstersen geceliğini giymene yardımcı olayım sonra duşa gireyim."

"Yok ben de sana eşlik edeceğim."

Tek kaşını kaldırıp ima dolu bakışlarla bakarak "Neyde?" diye sordu İlgar.

"Y...em..ek. Yemekte tabi ki yemek yerken." Menesse'nin telaşa kapılması İlgar'ı mutlu ediyordu. Yanaklarının domates gibi kızarması Menesse'ye ayrı bir tatlılık katıyordu.

"Tamam tamam bekle duş alıp geliyorum." dedi İlgar kahakaha atarak banyoya girdi.

İlgar'ın banyoya geçmesiyle Menesse ne zaman tuttuğunu bilmediği nefesini bir solukta verdi. Aşağıya inip lavobaya geçti. Neler oluyordu böyle? Anlam veremediği değişimler yaşıyordu vücudu. Avuç içleri terlemişti. Ne olduğunu bilmiyordu ama güzel şeyler olsa gerekti ki yüzünde aptal bir gülümseme vardı. Su içmek için mutfağa geçmişti ki İlgar da ardından mutfağa girdi.

"Zehra teyze yok mu?" diye sordu İlgar etrafına sanki bir şey arıyormuş gibi bakarken.

"Arkadaşı hastaymış izin aldı."

"Hadi ya ne yiyeceğim şimdi?" eliyle ensesine dokunup sıkıntılı bir nefes verdi İlgar.

"İstersen ben bir şeyler hazırlarım sana." dedi Menesse. İçinden defalarca kez İlgar'ın hayır demesini dileyerek.

ODA ARKADAŞIM जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें