Tahir Balım'ın odasının önüne geldi ve gördüğü manzara karşısında gülümsedi.
Nefes Balım'a çok güzel bir elbise giydirmişti ve heyecanla konuşuyordu.
"Ayyh tam bana layık yeğen.Seni bana layık yetiştiricem.Hadi gel bunlarlada makyaj yapalım sana biraz.Ama biraz çünkü daha küçüksün"diyip sarı paketi alıp içinden makyaj malzemeleri çıkardı Nefes.
"Yengee"
"Aşkıım"
"Annem gibi konuşarak söylesene az önce söylediklerini"
"Neden aşkım?"
"Sana yakışıyo öyle konuşmak"
"Yaa"
"Evet"diyip güldü Balım.
"Tamam.Tam bağa layuk yeğensun seni bağa layuk yetiştirecim.Oldi mi?"
"Oldi oldi çokta güzel oldi"
Nefes küçük bir kahkaha attı ve Balım'a makyaj yapmaya başladı.Tahir gülümsedi ve aralık kapıyı çaldı .Kapı sesiyle Nefes ve Balım o tarafa döndüler.
"Prenses gelebilir miyim?"dedi Tahir başını kapıdan uzatıp.
"Gel pyensim"
Tahir gülüp içeri girdi.Balım'ın yanına eğildi.
"Heey bu ne güzellik.Tam yengene layuk yeğensun he"
Balım Tahir'in bu dediğine güldü.Balım gülünce Nefes ve Tahir'de güldüler.
"Ama o yüzündeki boya ne ula?"
"Pyensiim o boya değil maykaj ve sensin ula pyensesim ben"
Bunun üstüne Nefes ve Tahir kahkaha attılar.Balım ikisinede sinirli gözlerler baktı.Ellerini beline koydu.
"Tamaam prensessin benim prensesimsin ama sende yanlış söyledin maykaj değil makyaj"dedi Tahir sonda gülerek.
"Amcaaa sen kız mısın?"
"Ha?"dedi Tahir şaşkınlıkla.
"Kız benim sen benden iyi mi biliceksin yaa?"
Balım kollarını göğsünde birleştirdi.
"Yenge ben yalnış mı söyleyorum.Benden daha mı iyi bilecek amcam?"
"Hayır aşkıım sen doğru söylüyorsun.Amcan erkek haliyle ne anlar kız işinden? Sen maykaj diyorsan maykajdır"diyip güldü Nefes.
"Gördün mü amcaa?"
"Görmedim duydum"dedi Tahir gülerek.
"Amcaaaa"dedi Balım sinirle.
"Tamam tamam"
"Gel aşkım biz senin saçını yapalım"
Nefes Balım'ı kucağına aldı.Ama Tahir hemen Balım'ı geri alıp yatağa düşürdü ve gıdıklamaya başladı.
Bir süre sonra Nefes Balım'ı hazırladı ve Tahir, Nefes ve Balım aşağı indiler.Tahir ve Nefes Balım'ın elini tutuyorlardı.O kadar güzel bir manzaraydı ki bu.
"Gız durun"
"Noldu abla?"
"Çok güzel görüniysız.Haberunuz yokmiş gibi devam edun yürümeye ama yavaş yavaş fotoğrafınızı çekecim"
"Bari söylemeyeydin abla.Şimdi nası haberimiz yokmuş gibi yürüyelim?"
"E gı yürü hayde"
