3.3

2K 274 395
                                    


Ben dünyanın en soft shipperlarından biriyim Jaeyong napıyorsunuz... Twitter Jaeyong tagi hiç olmadığı kadar abs dolu şuan shjsgsh

⚫⚪⚫

“Ben artık gideyim.”  Eve son kere bakarken masadan kalkmadan duraksadım “Mark her an gelebilir.”

Na bakışlarını kaçırırken elini omzuma koydu “Donghyuck haklı olduğunu biliyorum ve bunu senden istemem saçma ama.” Ne diyeceğini bildiğim için başımı eğdim.

“Mark ile konuşsan?” Ellerimi birbirine bağlayıp yemeğe bakmaya devam ettim, bu soruyu ben geldiğimden beri kendi kendime soruyordum “Peki.”

İkisi de şaşkın bir şekilde bana bakarken dudaklarımı ıslatıp ayağa kalktım “Ne öyle bakıyorsunuz?” Yukhei hâlâ endişeli bakıyordu “Sadece onu bu kadar kolay affetmene şaşırdım.”

Başımı beni yanlış anladıklarını fark edince hızla iki yana salladım “Affetmeyeceğim.”

“Ama onu dinleyeceğim.” Aklıma kızı öptüğüm gelince yüzüm düşmüştü “Ona bu hakkı kendim verdim.”

“Ne demeye çalışıyorsun?” Yukhei'e bunu söyleyecek olmak beni biraz gerse de dolan gözlerimle ona baktım “Bir kızı öptüm.”

Mi Na elindeki bardağı masaya düşündüğünde bardağın kırılıp yemeklere de sıçradığını gördüm, onları ilk önce buna hazırlasam daha iyiydi.

“Ben sanırım özür dile-.” Mi Na başını iki yana salladı “Özüre falan gerek olmayacak.” dedi ayağa kalkıp yanıma gelirken daha sonra da bana sıkıca sarılmıştı “İsteyerek böyle bir şey yapmadığın açık,bir suçun yok.”

Yukhei hâlâ cevap vermeden öylece bakıyordu, Yukhei'in tepkisi bile bu kadar ağır olduysa Mark ne düşünecekti bilmiyorum.

Yukhei bana dönüp yavaşça gülümsedi “Neden ağlıyorsun, kötü hissetme.” Daha sonra yanıma gelip beni ayağa kaldırmıştı “İstersen biraz dinlen.”

“İstemiyorum.” Kendim istemiyorum diyor olabilirdim ama bedenim gerçekten büyük bir yorgunluk içerisindeydi “Hayır, uyuyacaksın.”

Beni Mark'ın odasına itelediğini fark edince hemen geriye döndüm “İlk kaldığım odada uyumak istiyorum.”

“Orası kullanılacak durumda değil gel artık.” Odaya girdiğimde tanıdık kokuyla gözlerimi sımsıkı yumdum daha diretecek takâtım kalmamıştı “Tamam.”

Ona ısrar ettiğim gibi odada çiçekler vardı, ve içerideki çiçeklerin durumuna rağmen bunlara gerçekten iyi bakılmış gibi duruyordu.

“Bunlara bakmışsın.” dedim çiçeğin yaprağına değerlendirme, hatta oda yeni havalandırılmış gibi duruyordu.

Benim çiçeklerime ayrımcılık mı yapmıştı, bazılarına bakıp diğerlerine su bile vermemek de neydi?

Sırf bunun hesabını sormak için bile onu bekleyebilirdim tabii bir de uyuma isteğim vardı.

Yatağın benim tarafımda olan kısmına yerleşip yumuşak yastığa kafamı koydum, bu rahatlığı da özlemiştim.

how to train your donghyuck | markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin