17.BÖLÜM: BÜYÜK GERÇEK

3.4K 186 6
                                    

Wael Kfoury - Hekm El Alb 

Soğuk zemin merdiven basamağında oturmuş kapıya büyük bir çaresizlikle dalgınca bakıyordum.

Bir süre sonra kapıda iki kişi gözüme çarpmıştı ancak bakışlarım yine de çaresizliğinden kaçınmadı.

Asaf ve İhsan abi hızlı adımlarla yanımıza geldiler.

''Asya?'' Asel'e soran bakışlar attı. ''Ne oldu?''

Asel bir şey diyemedi ancak elleriyle oynuyordu. Bu onun ne kadar stresli olduğunun bir göstergesiydi.

Asaf bir cevap alamadığında önüme çöktü ve beklemeden ellerimi tuttu. Buz gibi olmalıydım ki Asaf'ın sıcaklığı beni kendime getirdi. Gözlerimi onun meraklı gözlerine çevirmiştim.

''Ne oldu bir tanem''

'Hiçbir şey'' diyebildim sadece. Donuk bakışlarım ve donuk sözlerim onu tatmin etmemişti.

Üst kattan bir kadının öfkeli bağırışı herkesin dikkatini dağıtmıştı. Ben hariç.

Mohab'ın annesinin sesi bize ulaşıyordu.

''O kız oğlumu görmeyecek. Onu burada istemiyorum. Götürün onu!'' diye haykırıyordu adeta. Bu öfkeli sesin ardından birisi merdivenlerden gümbürtüyle aşağıya doğru yöneldi. Asaf'lar ardıma bakarken, ben önüme dönük bir şekilde durmayı tercih etmiştim.

Canım çok yanıyordu. Mohab artık yoktu ve bu da yetmezmiş gibi annesi benden nefret ediyordu!

Bunu hiç düşünmeden söyleyebilecek derecede hem de..

Arkamda ki basamaklara yaklaşan sesler bir an da durmuştu. Asaf hızla beni yerimden kaldırarak kolunun altına aldığında Menna'nın yaşlı gözleriyle göz göze gelmiştim.

Endişe, korku, hüzün.. Her şey gözlerinden yansıyordu.

''Asya, lütfen üzülme'' dedi bir basamak daha inerken. Artık tam karşımdaydı.

Bir tepki veremiyordum. Zaten ne diyebilirdim ki? Yanlış tanıtılmıştım ve kalbi yaralı bir annenin nefretini toplamıştım.

Asaf'ın kaşlarını çattığını hissedebiliyordum.

Sinirlenmişti ve bunu sesine fazlasıyla yansıtıyordu.

''Ne oldu?'' dedi direk olarak Menna'ya.

Menna bu soruyla beraber iyice telaşlandı. Bana baktığında söylememesi için kafamı sallıyordum ama Asaf bunu fark edip daha fazla kükredi. Menna yerinden sıçradı. ''Ne oldu dedim?''

Menna konuşmak zorunda kalmıştı. Gözlerimi yumdum.

''Mohab'ın annesi..Asya'ya...tokat attı'' dedi.

Bir kez daha yanağım atılan tokadı hissederek, elimi yanağıma götürmek istedim ama yapmadım.

Canımı acıtan bu tokat değildi elbette ki.

Mohab'ın annesinin benden nefret ediyor olmasıydı.

Asaf'ın burnundan hızlı hızlı soluduğunu duydum. İhsan abi Asaf'ı ve karakterini çok iyi biliyordu. Bu yüzden ortamı dağıtmak adına sakin bir ses tonuyla, ''Gidelim Asaf.'' dedi ancak kulağına bizim duymamamızı isteyerek bir şey daha fısıldamıştı. ''Sakin ol''

Asaf'ın kolunun altındayken, onun nasıl kendini sıktığını en iyi ben hissediyordum. Patlamamak için kendini sıkıca tutuyordu. Hem kime patlayacaktı?
Acılı bir anneye mi?

ABAD: ÇÖL GÜNEŞİWhere stories live. Discover now