14.BÖLÜM: BENİMSİN

5.7K 251 23
                                    


SİZLERİ UZUN BİR SÜRE BEKLETTİĞİM İÇİN ÜZGÜNÜM ANCAK CENAZE VE BİR TAKIM PROBLEMLER YÜZÜNDEN BÖLÜM UZUNCA BİR SÜRE GECİKTİ.

ANCAK SİZLERE OLDUKÇA UZUN VE GÜZEL BİR BÖLÜMLE GELDİM :)

YENİ BÖLÜMÜ BEKLEMEDE KALIN :))





                                                                             İHSAN AL HAMAD 

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

                                                                             İHSAN AL HAMAD 



Asaf ile arabaya bindik ve sessizlik içinde AVM den gittikçe uzaklaştık. Biraz daha ilerledikten sonra sessizlik beni rahatsız etti. Ona doğru döndüğümde kırmızı ışıkta durmuştuk bile.

Bana baktı yavaşça. Eli direksiyonu sıkıyordu. ''Neden böyle bir şey yaptın Asaf? Onları orada öylece bıraktık, çok ayıp oldu''

Asaf sitemime karşı kaşlarını çatmıştı. ''Bir şey olmaz. Sana bir şey vermek istiyorum o yüzden uzaklaşmamız daha iyi. Sinemadan sonra vermek istedim ancak görüyorum ki canını sıkmaya başlamışlar. Buna izin verecek değilim ya''

Bana bir şey mi vermek istiyordu?

Kaşlarım havaya dikildi merakla.

Yeşil ışık yanınca önüne döndü ve gaza bastı. Ancak konuşmaya devam ediyordu, gözü yoldaydı. ''Kimseyi umursama sevgilim. Sabırlı ve güçlü olmalıyız. Bazen tanınmak iyi olmuyor, bu da en iyi örneği. Ben bu yüzden her zaman sert duruşumu takınırdım. Bir süre sonra konuşamadılar. Buna izin vermedim.'' Bana baktı yandan ve gülümsedi. ''Benim karımda güçlü ve sert durmalı''

Kalabalık bir caddeden geçiyorduk.

Bu sözleri beni gülümsetmeye yetmişti bile. Karım. Eşim. Onun ağzından duydukça her an mutlu oluyordum. Ki ömür boyu bu sözleri duymak için her şeyimi verebilirdim. Gözlerim parmağımda ki yüzüğe döndü. Onun kalbinin kilidi bendeydi artık. En değerli kilidi. Annesinin yadigarını bana verecek kadar değerliydim hayatında.

Ancak bunun bir sona kavuşması için ailemin tamam demesi gerekiyordu. Bu hem kolay hem de bir o kadar zordu.

Onları akşam arayacaktım. Anneme her şeyi anlatacak ve önden Türkiye'ye gidecektim. Bu daha iyi olurdu. Hem her şeyi rahatça açıklığa kavuştururken yanlarında olur hem de hazırlıklara yardım ederdim. Tabi eğer babam itiraz etmezse.

Bunları düşününce gülümsemem yeniden sönmüştü.

Asaf arabayı gittikçe sakinleşen bir yola sürdüğünde gözlerim hemen sağda ve solda boylu boyunca uzanan altın sarısı kumlara döndü.

ABAD: ÇÖL GÜNEŞİWhere stories live. Discover now