64.Bölüm-Sahildeki Kulübe-

Start from the beginning
                                    

***

Malfoy malikanesinin önüne geldiğimde nedensizce gergindim. Demir kapıları geçip verandaya kadar yürüdüm ve yavaşça kapıyı çaldım. Kapı anında açılmıştı. Scorpius gülümseyerek bana bakıyordu. "Kapının önünde mi bekliyordun?" dediğimde güldü. "Hayır tabii ki. Camın önünde bekliyordum sevgilim." dediğinde elimi ağzına kapattım. "Sessiz ol biraz, annenler duyacak." dediğimde gözlerini devirdi. "Onlara söylesek olmaz mı? En azından birileri çıktığımızı bilse." dediğinde ofladım ve içeriye girdim. 

"Duan çoktan kabul oldu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Duan çoktan kabul oldu. Annem biliyor." dediğimde gözleri şokla irileşti. "Ne tepki verdi? Seni buraya yolladığına göre kızmadı." dediğinde olumsuzca başımı salladım. "Aksine. Draco amcamla dünür olacağı için çok mutlu." dediğimde güldü. "Bu bir evlenme teklifi mi Rose Weasley? Eğer öyleyse cevabım evet." dediğinde kızardım. "Kapa çeneni Scorpius!" dediğimde güldü ve bavulumu aldı. "Hadi seni odana yerleştirelim." deyip merdivenlere yöneldiğinde onu başımla onayladım ve birlikte çatı katına çıktık. Bavulumu odaya koyduktan sonra da tekrar aşağıya indik ve salona geçtik.

Beni ilk fark eden Hermione teyzemdi. "Rose,tatlım hoş geldin." dediğinde gülümsedim. "Hoş buldum Hermione teyze." dediğimde çoktan oturduğu koltuktan kalkıp yanıma gelmişti. Birbirimize sıkıca sarıldıktan sonra Draco amcam ile de merhabalaştık. Ben ve Scorpius ikili koltuğa geçtiğimizde onlar da karşımızdaki tekli koltuklara geçmişlerdi. Draco amcam bize bakıp gülümsedi. "Bu ne hoş bir sürpriz Rose. Umarım biraz bizimle kalırsın." dediğinde utangaçça gülümsedim. "Scorpius'un davetiyle geldim, bende biraz kalmayı düşünüyordum." dediğimde ikisi de gülümsedi. "Bu harika bir haber." dedi ve saatine baktı. Ardından Hermione teyzeme döndü. "Çıkmamız lazım tatlım." dediğinde teyzem bize döndü. "İşe gitmemiz lazım çocuklar. Akşam yemeğinde görüşürüz. İstediğiniz bir şeyler olursa ev cinimizden rica etmeyi unutmayın." dedi ve Draco amcamla birlikte şömineye girip kayboldu. 

Scorpius bana dönüp "Eee, ne yapmak istersin?" diye sorduğunda güldüm. "Beni çağıran sensin. Aklında bir şeyler yok mu?" dediğimde o da güldü. "Seni neyin mutlu edeceğini biliyorum." dedi ve oturduğu yerden kalkıp elimi tuttu ve beni de kaldırdı. Birlikte salondan çıkıp uzun koridorları geçtikten sonra büyük bir kapının önünde durduk. Scorpius'a dönüp "Burası da neresi?" diye sorduğumda "Çok sabırsızsın." dedi ve kapıyı iterek açtı. Büyük kapı gıcırdayarak açıldığında odadaki şeyler beni şoka soktu. Burası devasa bir kütüphaneydi. "Yüce Merlin!" dediğimde yanımdaki sevgilim keyifle güldü. "Beğeneceğini biliyordum." dediğinde ona döndüm.

"Beğenmek mi? Bayıldım Scorpius

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Beğenmek mi? Bayıldım Scorpius. Bana burayı göstererek kendine büyük bir kötülük yaptın çünkü asla buradan çıkmayacağım." dediğimde şokla bana bakıyordu. "Ne? Ciddi olamazsın, değil mi?"  dediğinde güldüm. "Ciddi değilim. Belki biraz." dedim ve onu arkamda bırakıp rafların arasına daldım. Bu kitaplar muhteşemdi. Bazıları çok eski, bazıları ilk baskı, bazıları ise çok ender bulunan türdendi. Kısacası burası benim cennetimdi. Ben kitaplara kendimi öyle bir kaptırmıştım ki havanın karardığını ancak sayfaları göremediğim için lumos yapmam gerektiğinde fark etmiştim. Yorgun gözlerimle etrafıma bakarken Scorpius'un kapının yanındaki masanın üzerinde uyuduğunu görmemle gülümsedim. Benim tatlı sevgilim hiç ses çıkarmamış yada itiraz etmemişti. Sadece beni beklemişti.             

Yanına gittim ve yüzüne dökülen sarı saçlarını kenara çekip yanağından öptüm. Yavaşça kıpırdanıp gözlerini araladığında gülümsedim. "Merhaba uyuyan prens." dediğimde gülümsedi. "Merhaba kitap kurdum." dediğinde güldüm. Masadan kalkıp biraz esnedikten sonra bana döndü. "Acıktın mı?" diye sorduğunda "Hem de kurt gibi." dediğimde güldü ve elimden tutup kütüphaneden çıkarttı. Birlikte mutfağa girdiğimizde bir ev cini bizi karşıladı. "Bay Malfoy ve Bayan Weasley. Ne arzu etmiştiniz?" dediğinde Scorpius ona gülümsedi. 

"Bize akşam yemeği hazırlar mısın lütfen Frank? Çok acıktık." dediğinde cin "Tabii ki Bay Malfoy." dedi ve hızlı bir şekilde sofrayı kurmaya başladı. İki dakika içinde her türden yemek sofrada yenmeyi bekliyordu. Tam sofraya geçecekken Scorpius beni durdurdu ve tekrar Frank'e döndü. "İki tanede mum koyar mısın?" dediğinde küçük cin ona gülümsedi ve elinin bir hareketiyle mumlar masadaki yerlerini aldı. Scorpius "Şimdi oturabilirsin sevgilim." dediğinde utançla kızardım. Bu yaptığı çok romantik bir hareketti.

Biz sohbet ederek yemeklerimizi yerken odaya Hermione teyzem ve Draco amcam girdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Biz sohbet ederek yemeklerimizi yerken odaya Hermione teyzem ve Draco amcam girdi. "Afiyet olsun gençler. Gününüz nasıl geçti?" diye soran teyzeme dönüp gülümsedim. "Harikaydı. Scorpius bana kütüphanenizi gezdirdi. Muhteşem bir yer." dediğimde gülümsedi. "Benimde malikanede en sevdiğim yer kütüphane tatlım. Malfoy ailesinin en büyük hazinesi olarak tanımlıyorum hatta." dediğinde Draco amcam ona gülümseyip beline sarıldı. "Benim tek hazinem ailem." dediğinde teyzem kızarmıştı. Kafasıyla bizi işaret ettiği sırada Scorpius masadan kalkıp beni de kaldırdı. "Biz doyduk ve bahçeye çıkıyoruz." dedi ve hızla ilerlemeye başladı. 

Bahçeye çıktığımızda derin bir nefes aldığını görünce gülmeye başladım. Çatık kaşlarıyla bana dönüp "Komik değil." dediğinde daha fazla gülüyordum. "Bence komik. Ayrıca annenler çok tatlı. Böyle davranma." dediğimde yüzünü buruşturdu. "Lütfen benim yanımda tatlı olmasınlar." dediğinde omuzuna vurdum ve çimlere oturdum. O da yanıma oturduğunda ona döndüm. "Bana kütüphanede eşlik ettiğin için teşekkürler." "Uyuya kaldım Rose." dediğinde güldüm. "Evet ama en azından yanımdaydın." dediğimde çapkınca gülümsedi. "Buna alış, her zaman yanında olacağım." dediğinde uzanıp elini tuttum ve birlikte çimlere uzanıp yıldızları seyretmeye başladık. Bizi birbirimize yazan, kaderlerimizi birleştiren yıldızlara. O gece yine Venüs'ü gördüm. Tam yanımda yatıyordu.

*Merhaba benim tatlı okurlarım.

Hepinizi çok özledim. Tabii ki en çok yorumlarınızı. Bu aralar yorumlar azalmaya başladı ve bu durum beni üzüyor. Lütfen beni üzmeyin.  :( :( :(   

Umarım bölümü beğenmişinizdir. Biraz kısa oldu ama bugün çok yorgunum. 

Diğer bölümde görüşmek üzere.

Keyifli okumalar.*

Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)Where stories live. Discover now