63.Bölüm-Olaylı Quidditch Maçı-

En başından başla
                                    

Zindanlara inip dar ve iksirlerle dolu odaya girdiğimizde gelecek cezamı beklemeye başladım. Profesör masasının başına geçti ve önüne bir parşömen çekip bir şeyler yazmaya başladı. Ardından yazdığı şeyi katlayıp bir zarfa koydu ve masasından kalkıp odadan çıktı. Bense şaşkınca kalakalmıştım. Beş dakika sonra geldiğinde tekrar masasının başına geçti ve nihayet bana döndü. "Biraz önce ailenize bir mektup göndererek yaşananları anlattım." dediğinde yutkundum. Babam canıma okuyacaktı. 

"Ayrı etten Bay Keyn'in ailesine de bir tane gönderdim. Sizin cezanıza aileniz karar verecek. Ama benden de ayrı bir ceza alacaksınız. Bu yüzden sene sonuna kadar her pazar günü benimle cezaya kalacaksınız." "Ama profesör ben yanlış anlamıştım. O çocuk kardeşime yanaşıyor zannettim." dediğimde anında kaşları çatıldı. "Bir dahakine birini dövmeden önce bir açıklama istemeyi unutmayın o zaman Bay Potter. Şimdi çıkabilirsiniz." deyip kapıyı gösterdiğinde içimden bir lanet okuyup odadan çıktım. Yaşlı yarasa başımı büyük belaya sokmuştu. 

Yavaş adımlarla koridorda ilerledim ve sağlık kanadına vardım. Lily yatakta yatan çocuğun elini tutmuş, saçlarını okşuyordu. İçeriye girdiğimi fark ettiğinde hızla yerinden kalktı ve yatağın önüne geçip çocuğu arkasına aldı. Kardeşim bu çocuğu bu kadar çok mu seviyordu? Kendini önüne siper edecek kadar. "Git buradan James!" dediğinde onlara doğru bir adım attım. "Özür dilemeye geldim Li. Bırakta konuşayım." dediğimde tam bağıracaktı ki çocuk onun elini tuttu. "Sakin ol Lily Potter." dediğinde Lily'nin sert bakışları anında yumuşamıştı. Lily oflayıp bana döndü. "Eğer bir şey yaparsan üzerinde annemin öğrettiği laneti uygularım. Yarasalar seni perişan eder" dediğinde gergince yutkundum. O lanet çok kötüydü. "Bir şey yapmayacağım, söz." dediğimde tekrar eski yerine geçip oturdu ve çocuğun elini korumacı bir şekilde tuttu. 

Bense yatağa yaklaştım ve çocuğun şişmiş  gözüne bakmamaya çalışarak konuşmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bense yatağa yaklaştım ve çocuğun şişmiş  gözüne bakmamaya çalışarak konuşmaya başladım. "Üzgünüm Keyn. Ben seni Lily'ye sarkıyorsun zannettim ve o yüzden sana saldırdım." diye kendimi açıkladığımda çocuk bir süre beni inceledi. "Lily'nin yanında benden başkasını görürsen hiç sormadan dövebilirsin ama bir daha beni dövme." dediğinde gülmeden duramadım. "Anlaştık." dediğimde şimdi o da gülüyordu. Lily üzerindeki gerginliği atmış olacak ki o da bize katıldı. Keyn gülmeyi kestiğinde elini bana uzattı. "Ben Peter Andrew Keyn. Lily'nin sevgilisi." dediğinde kaşlarım çatıldı. Sanırım çocuk Gryffindor'luydu. Yoksa bu cesaretinin başka açıklaması olamazdı. Ama onu dövmüşken bir de ona kızamazdım, bu yüzden uzattığı elini tutup sıktım. "James Sirius Potter." Biz tokalaşırken revir kapısının aniden açılmasıyla hepimiz o tarafa döndük. 

Siyah saçlı bir kadın endişeli bakışları ile odayı taradı ve bakışları Peter'ı bulduğunda hızla yanımıza geldi. "Oğlum iyi misin? Canın çok acıyor mu?" Peter ona gülümseyip olumsuzca başını salladı. "Gayet iyiyim anne. Hatta Madam Pomfrey birazdan çıkabileceğimi söyledi." dediği sırada içeriye kahverengi saçlı ve mavi gözlü bir adam girdi. Peter'a fazla benzemesinden babası olduğu oldukça belliydi. O da hızla yanımıza geldi ve oğluna gülümsedi. "İyi misin oğlum? Ne oldu böyle?" diye sorduğunda Lily ve Peter'ın bakışları anında bana döndü. Böylelikle Bay ve Bayan Keyn'de anında bana döndü. Tam konuşacağım sırada kapı tekrar açıldı ve bu sefer de benim ailem içeriye girdi. Babamın öfkeli bakışları beni bulduğunda yaşlı yarasaya bir kez daha lanet ettim.

Hogwarts Aşıkları (Dramione Ransy Hinny Nuna)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin