Atıştırmalık Oneshotlar |YoonKook ✓

👑KRALLIK|2

"Ne zaman uyanacak?"

"Teni neden bu kadar sıcak?"

"Benim de burada beklemem gerekiyor mu?"

"Sabretmelisin tatlım"

"Şunu beklemekten daha önemli işlerim var anne"

Duyduğum sesleri anlamlandırmaya çalışıyordum fakat yalnızca bir uğultuydu. Göz kapaklarım bana karşı geliyor, açılmayı reddediyorlardı.

"Sanırım kendine geliyor"

Gözlerimi sonunda açtığımda gördüğüm yabancı yüzlerle çığlığı basıp geri geri gittim

"S-siz de kimsiniz?"

Gözlerimi etrafta gezdirdim. Her şey altın sarısıydı. Masalar, tavan, şu karşımdakinin tacı. Bir dakika taç?

"B-burası neresi? Ne işim var benim burada!?"

"Şhh sakin ol, sana zarar vermeyeceğiz. Hiçbir şey hatırlamıyor musun?"

Kısaca düşündüm. En son ne yapmıştım?

"E-en son uyuyordum. S-siz beni kaçırdınız!"

Yanımdaki camdan süslemeyi gördüğümde hızla alıp masaya vurdum. Böylelikle bir silah olarak kullanabilirdim. Ayağa kalkıp onlara doğrulttum.

"Beni Derhal Evime Götürün Yoksa Polise Her Şeyi Anlatırım!! Elimden Bir Kaza Çıksın İstemeyiz, Öyle Değil Mi?"

"..."

"ㅋㅋㅋㅋㅋ"

Ortam sessizliğe bürünmüş gülen adama bakıyorduk. Evet, gerçekten de kahkahasının bitmesini bekliyorduk.

"Ne dediğini duydunuz mu? Bize zarar verebileceğini sanıyor. Anne izin ver işini bitireyim, fazla uzadı"

Neden korkmuyorlardı? Açılan kocaman kapıyla tüm bakışlar bu kez o tarafa yöneldi. Way anasını be.. kapı bile altın!

"Kralımız Kim Namjoon"

Kim Namjoon?

Tüm ihtişamıyla, kumaş üzerine işlenen yakut peleriniyle(?), altın ayakkabılarıyla içeriye giren Kral Kim Namjoon....ve elimdekini anında yere atıp tüm odayı kahkahaya boğan ben

"ㅋㅋㅋㅋㅋㅋ"

Ya bir de garip garip bakıyorlar ㅋㅋㅋ

"ㅋㅋㅋ Tabi yaa! En son uyuyordum çünkü rüyadayım! Okuduğum webtoon gerçek olacak değil ya(!) ㅋㅋ"

"Bu çocuk kim?"

"Dünyadan efendim. Nasıl olduğunu, geldiğini bilmiyoruz. Prens Kim Hoseok onu bahçede buldu"

"Pekâlâ neden gülüyor? Ona bir şey mi içirdiniz?"

"Hayır efendim, sanırım bedeni uyum sağlamaya çalışıyor(?)"

"Ya gelmiş bir de ciddi ciddi konuşuyor ya ㅋㅋㅋ Yalnız başta tanıyamadım, webtoon da biraz daha farklı görünüyorsunuz. Madem rüyadayım o zaman tadını çıkarayım hım?"

"Ne planlıyorsun çocuk? Neyden bahsediyorsun?"

"Yani böyle bir rüyada ne yapılır? Imm...  buldum! Prens Min Yoongi'yi bulacağım! Sonra tahtı ele geçireceğim ㅋㅋㅋ kaç bölümdür okuyorum kimse başaramadı yahu!"

Ben gülüp dalga geçmeye devam ederken sabahtan beri huysuzlanıp işimi bitirmek istediğini söyleyen yakışıklı adam kaşlarını çatıp bir adım öne çıktı

"Beni bulup ne yapacaksın ölümlü?"

Tanrım! Bu oydu! MİN YOONGİ!! Gözümden fışkıran kalplerle sarılmak için ona doğru koşuyordum ki elinde oluşturduğu hançerini biranda boğazıma dayadı

"Haddini bil ölümlü, karşında bu diyarın prensi duruyor"

Söylediklerini mutlulukla dinliyordum. Webtoon'dakinden bile daha ateşliydi! Sesimi kısarak göz kırptım

"Ben senin tarafındayım şhh!"

Gözleri turuncu rengini alıyordu. Yani kafası karışmıştı, söylediklerimi düşünüyordu.

"Woah! Gözlerin çok güzel~"

Beni biranda itmişti ve kendimi yerde bulmuştum. Elimle acıyan kalçamı ovuşturuyordum

"Rüyada canımın acıması normal mi?"

"Efendim tahtınızı ele geçirmek için geldiğini iddia ediyor, ne yapalım?"

"Onu zindana götürün"

"Ya tabi tabi zindana götürün. Rüyadayım ben istediğimi yapabilirim!"

Ellerimi zincirleyip iki garip giyinimli adamlar tarafından ayağa kaldırılmıştım. Kapıdan çıkarılmadan önce son kez Yoongi'ye baktım

"Kurtar beni Kralım~"

...👑...

"Yürü"

"Yürüyorum zaten?"

Zindana getirildiğimde diğer suçluları gördüm, cidden korkunçlar. Beni bir yere itip arkamdan demirleri çektiler.

"Çok kabasınız! Sizi pislikler! Min Yoongi buraya gelecek ve size gününüzü gösterecek!"

Bunu söylediğimde diğer zindana kapatılanlar gür bir kahkaha atmıştı. Ezikler! Geri geri gidip etrafı inceledim. Her yer demirdi: tavan, yer, ortadaki masa, yatak...

Dudaklarımı büzdüm "Bu rüya çok sıkıcı ama..."

(PART 3 gelmeli mi? 🤔)