3."GEÇMİŞİMİN UÇURTMASI."

3K 257 435
                                    

Senin için geçmişimi silemedim yangınını sevdiğim. Geçmişim kalbimdeki yaraların izleri ile doluydu. Ama sırf sen varsın diye geçmişimi silmedim. İsmini kalbimin atışlarına doladım. Yangındır dedim. Yakıyorsa söndürmesini de bilir dedim. Öyle olmadı. İçimdeki yangın günden güne daha harlı bir şekilde yanmaya devam etti. Ve yangının yaktığından asla haberi olmadı...

Bu bölüm sigarasından başka yananı olmayan herkese ithaf edilmiştir.

🌙

Kar taneleri gökyüzünden intihar edip birer birer yeryüzüne düşüyordu. Genç adam elindeki kristal kadeh bardağı, boşluğa devirdiği bakışları ile gecenin sabaha kavuşmasını bekliyordu. Güzel çehresine ay ışığı vuruyordu. Bakışları yataktaki silüete kaydı. Dudaklarında bir gülümseme demlenirken kafasını koltuğun başlığına yasladı. Gözlerini kapattığında ilk defa tarifsiz bir huzur hissetmişti.

"Düşüncelerimi yoluna kurban ettiğim güzel kadın. Yangınım. Yılların hasreti ile yandı gönlüm. Bilemezdim. Senin arabama bineceğini, ölmüş umutlarımı çiçeklendireceğini bilemezdim. Ne sebeple geldiğin önemli değil. İyi ki geldin güzel kadınım. İyi ki geldin Sürur'um."

Poyraz sevdiği kadını izlerken tam olarak da bunları düşünüyordu. Garipti ama son günlerde hiç kriz geçirmemişti. Onun tek ihtiyacı sevdiği kadındı. O da artık yanında olduğuna göre şifasını bulmuştu.

Onu merak edip banyonun kapısına gitmişti. Tam açmak için bir hamle yaptığı sırada kapı kendiliğinden açılmıştı. Sevdiği kadın kendi kıyafetleri ile öyle güzeldi ki.. Dayanamamıştı. Ona bu kadar yakınken nasıl dayanırdı? Lara'ya yaklaşıp kokusunu içine çekmişti derince. Kendi kokusuna karışmıştı ateşinin kokusu. Bazen hala onun varlığına inanmakta zorluk çekiyordu.

Sevdiği kadın beyaz çarşaflar arasında adeta bir melek gibiydi. Kızıl saçlarının bir kısmı yüzüne, bir kısmı yastığa dökülmüştü. Dolgun dudakları tek bir çizgi halindeydi. Kıvrık kirpiklerinin gölgesi bir balıktı ve elmacık kemiklerinin kıyısına vuruyordu. Genç adamın avuçları yanmaya başladı. Lara'ya dokunmanın verdiği o tutkuyu yaşamak ona büyük haz vermişti. Bu hissi bir daha yaşamak istiyordu. Duygularına kelepçe vurmaktan yorulmuştu artık. Bardağı koltuğun kenarına koyup doğruldu. İçine derin bir nefes çekti. Çömez delikanlılar gibi olduğunun farkındaydı ama Lara'ya olan duyguları o kadar masum ve saftı ki ister istemez heyecanlanıyordu.

Yatağa yanaşıp dizlerinin üzerine çöktü. Alt dudağını dişlerinin arasına alırken yumruk yaptığı elini havalandırıp yumruğunu çözdü. Elini yavaşça sevdiği kadının ateşten nasibini almış saçlarının arasına yerleştirdi. Kalbi, kafesini bulmuşçasına bir kuşun kanat çırpması gibi hızlı atıyordu. Lara'ya yaklaşıp burnunu saçlarına sürttü. Burnuna kendi kokusuna karışmış olan genç kadının kokusu dolduğunda tebessüm etti.

"Yangınım.. " diye fısıldadı sessizce. Dudakları genç kadının alnına değdi belli belirsiz. Baş parmağı ile çenesini okşadı Lara'nın. Ardından eli yasaklı bölgesine, genç kadının dudağının alt kıvrımına dokundu. Sıcak nefesi Poyraz'ın parmağına vuruyordu. Genç adam kaskatı kesildi. Parmağını ne genç kadının dudağından çekebiliyor, ne de başka bir şey yapabiliyordu. Yavaş bir dokunuşla dudağının alt kıvrımında gezindirdi parmağını. Şimdi durmazsa hiç iyi şeyler olmayacağını biliyordu Poyraz. Hem sevdiği kadın kanadı yaralı bir kuş gibiydi. Yaşadığı ihanet onu derinden yaralamıştı. Önce sevdiği kadını iyileştirmeliydi. Önce sevdiği kadın iyi olmalıydı.

MAVİMİN ESİRİ Where stories live. Discover now