5."FOTOĞRAF."

2.2K 197 172
                                    

Ben kırılmış bir kadınım. O kadar çok parçalandım ki ne toparlanmaya mecalim var, ne de yaşamak için umudum. Peki ya güzel adam.. Sen okyanus harelerin ile bana sımsıcak baktığında, gamzelerini gösterecek kadar güzel gülümsediğinde neden kırıklarım birleşiyormuş gibi hissediyorum? Beni okyanus harelerin ile sarıp sarmaladığında, ben neden yaralarım sarılmış gibi hissediyorum? Güzel adam, sen bu dünyanın başına gelen en güzel şeysin. Çünkü senin kalbini hiçbir adam bu kadar güzel taşıyamaz..

Bu bölüm sevenin değer görmediği lanet dünyaya itaf edilmiştir.

🌙

Ruhun çığlıkları, kurtarıcısını bulana kadardı. Ruhun kadehi acılarına kalkarken birisi gelirdi ve bütün her şeyi bozardı. Mesela acıları tek bir dokunuşu ile söküp alırdı. Pelerini olmazdı o güzel ruhun belki ama zaten kahramanlar da görünmez değiller miydi?

Poyraz iliklerine kadar imkansız olan bir kadına zincirlenmişti. Kaçışı yoktu. Zira kaçmaya da niyeti yoktu. Zincirlerini kıracak gücü yoktu, ateşinden başka gidecek yeri de yoktu. Her şeyi, her zerresi tek bir adı sayıklıyordu. Ruhunu çiçeklendiren sevdası..

Lara..

"Niye bu kadar güzelsin ki.. Neden bu kadar imkansız.. Neden bu kadar habersizsin içimde taşıdığım yangından? Oysaki öyle muhtacım ki sana.. Sancılı on yedim ve ben. Sana hapsolmuş kalmışız.. Senin her yaşın ayrı bir güzel. Ve ben her yaşına ayrı aşığım."

Bütün gece gözünü kırpmadan Lara'yı izlemişti genç adam. Belki de onu bir daha fotoğrafları dışında doya doya seyredemeyecekti. Söke söke alacaklardı Lara'yı okyanus hareli adamdan. Ve o hiçbir şey yapamayacaktı.

Gün ağırmıştı. Yine bir gece daha bitmiş, yine gözyaşları saklanmak için geceye sığınmıştı. Ve yeni güne yeni bir sayfa açılmıştı.

Poyraz üzerine deri ceketini ve başına siyah beresini takıp sigara içmek için dışarıya çıktı. Aslında içeride de sigara içebilirdi ama o soğuğu hissetmek istiyordu. Soğuk ona yaşadığını hissettiriyordu.

Sigarasını dudaklarına yerleştirdi. Çakmağın fitilini ateşleyip sigara ile buluşturdu. Ateş sigaranın bağrına düştü ve sigara alev aldı.

Poyraz'ın mavileri ateşin gölgesi ile parıldıyordu. Sigarasından derin bir nefes çekti içine. Zehir boğazından ciğerlerine süzüldü. Yine de hiçbir şey sevdiği kadının kokusu kadar müptela yapamazdı onu. Şu an büzdüğü dudaklarını, yüzüne düşen saçlarını, kazağının açıkta bıraktığı pürüzsüz tenini görür gibiydi. Ah o tende kendini kaybetmeyi öyle çok isterdi ki..

MAVİMİN ESİRİ Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora