Bir

2.8K 218 321
                                    

"Merhaba Uğurböceği," diyerek göz kırptı Kara Kedi.

"Merhaba Kedicik, bugünkü görevimiz ne?" diyerek etrafa bakındı Uğurböceği.

Olay yerine yeni gelen Uğurböceği, Kara Kedi'ye neler olduğunu soruyordu. Yine de Uğurböceği'nin şüphelendiği bir şeyler vardı...

Sebepsiz, Kara Kedi hiç de kendisi gibi davranmıyordu...

"Yakala onu Uğurböceği!" diyerek minik sopayı partnerine doğru fırlattı.

"Evet!" dediğinde eşyayı tutmuştu. "Kötülükten vazgeç!" diyerek akumayı yakaladı ve kelebeğe dönüştürdü.

"Mucizevi Uğurböceği!" dediğinde, minik uğurböcekleri her yeri yeniden eski hâline döndürmüştü.

Uğurböceği yumruğunu partnerine uzattı ama Kara Kedi'nin ona önce şaşkınlıkla baktı. Uğurböceği gözlerini devirdiğinde, Kara Kedi yeni anlamıştı.

"Ah, affedersin," diyerek elini ensesine attı. "Çak bakalım!"

"Konuşmamız gerek Kedi," diyerek partnerinin bileğinden tuttu ve onu çekiştirdi.

"Hey, nereye?" diye karşılık verdiğinde, Uğurböceği durdu.

"Sana neler oluyor? Hemen Eyfel Kulesi'ne gidip konuşacağız, şimdi!"

Kara Kedi ikiletmeden, onun peşinden Kule'ye gitti. Gerçek Kara Kedi olmadığını anlamış olmalıydı.

Kule'ye geldiklerinde Uğurböceği kollarını göğsünde birleştirdi ve çatık kaşlarıyla -yeni- partnerine bakmaya başladı.

"Sen kimsin?" diye sordu Uğurböceği.

"Ah, gerçek kimliğimi sana açıklamak için fazla erken. Şuanlık Kara Kedi olduğumu bilmen yeterli," diyerek göz kırptı Kedi.

"Sen kimsin dedim!" diye bağırdı Uğurböceği. "Senin gerçek Kara Kedi olmadığını anlayabiliyorum, aptal değilim!"

"Evet, değilsin. Yine de kim olduğumu bilemezsin çünkü bir süper kahraman kimliğini gizli tutmalı."

"Sinir bozucu olma. Senin bir süper kahraman olmadığını biliyorum," diyerek iç çekti Uğurböceği. "Kim olduğun da umrumda değil, sadece şimdi mucizeyi sahibine teslim ediyorsun."

"Mucizenin yeni sahibi ben olmasam olabilirdi ama şu durumda... Kesinlikle hayır."

"N-ne?" dediğinde Uğurböceği'nin gözleri ve ağzı şaşkınlıkla aralandı.

"Duydun işte, mucizenin yeni sahibi benim."

"Hayır. Sen Kara Kedi'ye ne yaptın bilmiyorum ama hemen ona mucizeyi geri ver!" diye bağırdı tekrar.

"Bağırmayı kes, inanmıyorsan Usta'ya git. Kara Kedi görevi kendi isteğiyle bıraktı."

Genç kahraman durdu, kımıldayamadı. Gerçekten, Kara Kedi kendi isteğiyle görevini sonlandırmış olabilir miydi?

Hayır, böyle bir şey olamazdı. Kara Kedi, Uğurböceği ile çok mutluydu... Ya da öyle görünüyordu.

Siyah maskeli kahraman, Uğurböceği'ne bir söz vermişti... Sözünden dönmüş olabilir miydi?

'Sonsuza dek sadece seni seveceğim Leydim, seni hiç bırakmayacağım...'

Bırakmayacaktı. Belki de sözünden dönmüş ve Uğurböceği'ni yalnız bırakmıştı. Bu olabilir miydi?

"Uğurböceği? Uğurböceği!" diye onu kendine getirmeye çalışan Kedi, bir yandan da onun koluna dokunmuştu.

Uğurböceği kendine gelince kolunu hızla çekti ve oradan uzaklaştı. Yeni partneri ise sadece arkasından bakakaldı...

***

"Efendim, bu doğru mu?" diyerek içeri girdi Marinette. Usta'nın konuşmasına bile izin vermeden devam etti: "Kara Kedi, görevini bıraktı mı?"

"Bu doğru Uğurböceği," diyerek iç çekti Usta. "Nedenini sorma, onun bazı sebepleri var."

"Ne demek bazı sebepleri var? Bana haber vermedi!" diye karşı çıktı. "Hem... Hem biz onunla gayet mutluyduk!"

"Uğurböceği," diyerek ayağa kalktı Usta. "Kara Kedi bundan sonra Paris'i korumak ile görevli olmayacak."

"Peki... Onun gerçek kimliğini öğrenebilir miyim?"

"O bunu istemedi," dedi Usta. "İsteseydi, zaten gitmeden önce kendisi sana kimliğini gösterirdi."

"G-gitmeden önce?" diye şaşkınca sordu genç kız.

"Doğru duydun, Uğurböceği. Kara Kedi artık burada değil ve buna sen de alışsan iyi olur."

"Ama..." diye düşünürken yumruklarını sıktı Uğurböceği. "Ah, boşversene."

Kapıya yöneldi ve hiçbir şey söylemeden çıktı. Kediciğinin gidişine alışmak, çok zor olacaktı...

***

"Pekala... Artık gerçekleri öğrendin mi böcecik?" diyerek alay etti Kara Kedi.

"Hey, bana böyle seslenmemen gerektiğini söylemiştim!" diye Uğurböceği bağırdı ve bir anlık olduğu yerde durdu.

Eskiden olanları hatırlamıştı...

-

"Pekala... Kaldığımız yerden devam edelim mi böcecik?" diyerek maskeli kıza yaklaştı Kedi.

"Hey, bana böyle seslenmemen gerektiğini söylemiştim ve ayrıca, hiçbir yerde kaldığımız da yok. Akumayı temizlemiştim ve ben eve gidiyordum."

"Aww, ama beni üzüyorsunuz Leydim," diyerek dudak büzdü Kedi. "En azından bir öpücük, kime ne zarar verir?"

Uğurböceği gözlerini devirdi ve Kedi'ye yaklaştı. Tam o sırada Kara Kedi, reflekslerini kullanarak Leydisi'nden önce davrandı ve onun dudağına küçük bir öpücük kondurdu.

Uğurböceği bir yandan hareket edemiyorken, bir yandan da kızarıyordu.

"Çok utangaçsın böceğim," diye gülen Kedi'nin sesi, tüm sessizliği bozmuştu.

"Hey, kes şunu!" diyerek partnerinin omzuna hafifçe vurdu Uğurböceği.

-

"Uğurböceği?" diyerek yeni partneri onu gerçek dünyaya döndürdü.

"Gitmem gerekiyor."

Uğurböceği net bir şekilde konuştuğunda, partneri onu zorlamadı ve kendi haline bıraktı.

Uğurböceği'nin sadece onu beklemesi gerekiyordu, onu unutamazdı.

Eski kediciği onu unutsa bile Uğurböceği onu unutmayacaktı...

"Seni bekliyorum, kedicik. Nefesim kesilse bile, ölene kadar seni bekliyorum, kediciğim." diye mırıldandı genç kahraman.

"Eğer 1 yıl içinde gelmeyecek olursan senin geri gelmeyeceğine inanırım ama yine de ben seni unutmam, asla."

Yine de sözünü tutamayabilirdi.

Kara Kedi'yi beklemek yerine yeni partneriyle görevlerine bakabilirdi.

Peki ya geri döndüğünde, ona bir şans daha verir miydi?

SaudadeWhere stories live. Discover now