Young and Artist | Harry Styles

treize

BU BÖLÜM GEÇİŞ BÖLÜMÜDÜR!

Aynı zamanda cinsellik içerir. Rahatsız olanlara duyurulur arkadaşlar!

*yeni kurgum Brooklyn'e bekleniyorsunuz.*

dip not: herkes oy verirse sevinirim.

Belimdeki elleri sertleşti ve kendimi koltukla bütünleşmiş gibi hissettim. Dudaklarını özlemiştim. Ona yakın olmayı özlemiştim. Onu gerçekten özlemiştim.

"Harry," dedim nefes nefese geri çekilirken.

Soru sorarcasına kaşlarını kaldırdı.

"Seni özledim." dedim tekrardan dudaklarımız birleşmeden önce.

Beni acı verici bir şekilde öpüyordu. Tüm hırsımı dudaklarımdan almak istiyordu.

"O seni böyle öpüyor muydu?" dedi boynuma doğru ilerleyip.

Dişlerini tenimde hissederken orada bırakacağı izler umurumda değildi. Gözüm ondan başkasını görmüyordu.

"Hayır," diye yanıtladım. "Beni kimse senin gibi öpmüyordu."

Bu dediğim onu zevke getirmiş olmalı ki elleri kopçama doğru giderken onu durdurmadım.

Teni bedenimin her yerindeydi. Sanki özlem gidiyormuşçasına, her ayrıntımı aklına kazımak istercesine dokunuyordu bana.

İnledim ve dudaklarına uzandım. Beni kabul ederken, sert hareketleri yumuşamıştı.

"Seni özledim." dedi aniden geri çekilerek. Bunu onun dudaklarından duymak tüylerimi diken diken etmişti ve göğsüm hızla şişip indi. Nefesimi kesiyordu. Çok güzeldi.

Ellerimi saçlarına geçirdim ve tokasından kurtardım. Uzun saçları omuzlarına dökülürken dudaklarını göğüslerime götürdü ve orada oyalandı. Altında kıvranacak duruma gelmiştim ve pantolonumu çıkarmasını her geçen saniye daha fazla istiyordum.

Öpücükleri karnımdan kasıklarıma kadar indi ve giydiğim bol pantolonun fermuarını açarak dizlerime kadar indirdi.

Nefesimi tutmuş bir biçimde ona bakıyordum.

Elleri çamaşırımın kumaşını tuttu ve onu da pantolonuma yaptığı gibi dizlerimin sonuna gönderdi. Karşısında çırılçıplaktım ve o tamamen giyinikti.

Üzerini çıkarmak için ayaklanmaya çalıştım ama beni canımı acıtmayacak bir sertlikle koltuğa geri itti ve bacaklarımı araladı.

Bacaklarımın arasında yerini aldığında tavana baktım ve diliyle vurucu darbeler yapmasına izin verdim. İstemsizce ağzımdan kaçan sesleri bastırmaya çalışırken elimi saçlarına götürerek çekiştirmeye başlamıştım.

Yanıyordum. Tamamen çıplak dahi olsam da gerçekten yanıyordum ve kıpkırmızı kesildiğimden emindim.

"Harry," dedim nefes nefese.

İşini sürdürdü ve beni doruklara ulaştırdı. Titremeye başlarken gözlerim kararıyordu ancak dokunuşları aniden geri çekildi ve dudaklarımda dudaklarını hissettim.

"O seni böyle hissettirdi mi?" diye fısıldadı kulağıma.

"Hayır," dedim boynunu öperek. "Hissettirmedi."

Bunları duymak onu sevindiriyor olmalıydı. Çünkü gözlerinin içi gülüyordu.

Ellerim tişörtünün eteklerine gitti ve saniyeler içerisinde üzerinden attım. Bakışlarım ilk olarak boynundan sarkan kırlangıç kolyesine takıldı ve altın yapının tenime ufak dokunuşu ile titredim.