sept

3.2K 235 121
                                    

Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar!

Lütfen bol bol yorum yapın! Bu bölüm 100 yorumu geçsin ❤️

Dünya adeta durmuş gibiydi. Hareket edemiyor, öylece onun gözlerinin içine bakıyordum. Vücudum tüm gücünü kaybetmişe benziyordu. Bu yüzden dengem kaybolmuş, Alejandro olmasa çoktan yere düşmüştüm.

"Fel," dedi ama her şey dönüyordu. Sesi kulaklarımda yankılanıyor ve kalbimin kan pompalarkenki sesi uğulduyordu. Olamazdı. Gerçek olamazdı, hepsi yine rüyaydı. Şu an bana bakıp şarkı söyleyen adam kesinlikle o olamazdı.

"İyi değilim." diye fısıldadım sadece. Felç olmuş gibiydim.

"Eve gidelim, doktorunu arayacağım."

"Hayır," Görüşüm yavaş yavaş düzelirken onu red ettim. "İyiyim."

"O zaman neden ağlıyorsun?" Elleri ile yanaklarımı sıkıca tuttu.

"Tuvalete gideceğim." Ondan uzaklaşmış ve neredeyse koşar bir biçimde tuvalete doğru ilerlemiştim. İçeri girer girmez midemden yükselen sıvıyı lavabonun bembeyaz mermerine çıkarırken göz yaşlarımda akıyordu.

Karşılaşmıştık. Buradaydı. Aynı mekandaydık. Aramızda metreler vardı. Tekrar öğürdüm.

Yediğim her şey dışarı çıkarken Alejandro içeri koşarak girmişti.

"Chéri*, sana neler oluyor?" Saçlarımı tutarak yüzüme gelmesini engelledi.

"Peçete verir misin?" Zorlukla konuşmuştum.

Hızla köşede duran elektronik cihazdan birkaç parça peçete aldı ve ağzımın kenarlarını sildi.

"Eve gidiyoruz."

"Hayır, kalalım lütfen."

"Berbat görünüyorsun, olmaz." dediğinde söylediğine birazda olsa alınmıştım.

"Öyle demek istememiştim," Ellerini saçlarının arasından geçirdi ve saçlarımı düzelterek beni kendine çekti.

"Sorun değil." deyip yanağını okşadım.

"Gitmek istemediğine emin misin? Bayılacak gibi duruyorsun."

"Eminim, sadece midemi üşüttüm." Yalan söylediğim için gözlerimi kaçırmıştım. Ne kadar kötü olursam olayım eve gidemezdim. Harry'i biraz daha görmeye ihtiyacım vardı.

"Gel," Koluma girerek bizi tuvaletten çıkardı ve az önce kalktığımız masaya doğru ilerledik. Gözlerim çekingen bir şekilde sahne ile buluştuğunda, makyajımın dağıldığını biliyordum.

Ancak beni endişelendiren bu değildi. Sorun şuydu ki sahnede Harry yoktu. Bir kadın gelmişti ve şarkı söylüyordu.

"Daha iyi misin?" Alejandro belimdeki eliyle beni kendisine iyice yakın tutuyordu.

"İyiyim, bana şarap alır mısın?"

"Hayır, daha fazla içmemelisin. Miden kötü."

"Çocuk değilim, şarap içmek istiyorum." Kaşlarımı çatmıştım.

"Mon amour*, kendin dedin midemi üşüttüm diye. O yüzden almanı istemiyorum, eve gidene kadar yanımdan ayrılma." dediğinde çatılan kaşlarımın ortasını öptü ve gerginliği düzeltti.

"Şarkıyı söyleyen kişi başkası değil miydi?" diye sordum hayal görmediğimden emin olmak için.

"Evet ama şarkısını bitirir bitirmez gitmiş olmalı." Alejandro onayladı.

Young and Artist | Harry StylesWhere stories live. Discover now