23- Bir Pegasus'tan Düşmek

6.3K 362 111
                                    

-Medya, Bayan O'Leary ve Nico-

/ / / Teresa / / /

''Şimdi ben ne halt edeceğim Teresa?'' diye sızlandı Nico.

Birkaç metre uzağımızda hançerini öfkeyle kuma saplayıp çıkaran Miranda'ya baktım. Cidden çok öfkeli görünüyordu. Percy'e verdim. Percy'le pegasus göndermesi için yaptığımız konuşmadan sonra Guido ve Etlibörek adlı pegasusları göndermemesini çünkü onların deli gibi uçtuklarını söyledim ve şu anda mağarada hep birlikte pegasusları bekliyorduk. Cidden, Guido manyak gibi uçuyordu!

Nico tekrar bana yavru köpek gibi bakınca olanları düşündüm. O ve Miranda sabah tartışmıştı ve Nico kendini kötü hissediyordu. İris mesajından sonra oturup kavgalarını anlattı ve ne yapması gerektiğini bilmediğini söyledi.

''Ona bir demet kırmızı gül falan mı almalıyım?'' dedi Nico şüpheyle.

''Eğer ona bir demet gül verirsen, Miranda onu senin kıçına sokar Nico'' dedi Leanna. ''Onu az biraz tanıyorsam, romantizmden nefret ettiğini söyleyebilirim''

Leanna'nın bu dediğine güldüm. Miranda tam Nico'ya göre bir kızdı.

''Ona peynirli cips alsan bile daha mutlu olacaktır'' dedi Leanna sırıtarak. ''Bir de Michael Jackson'u çok sever''

Nico kafasını kaşıdı. Hala düşünceli görünüyordu. Arkadaşlarımı mutsuz görmeyi pek sevmiyordum. Bunun için, ''Ya da kendiliğinden affeder, çünkü seni çok seviyor'' dedim güven verici bir sesle.

Tam o sırada mağradan içeri Karakorsan ve beş arkadaşı hızlı bir şekilde giriş yaptı. Sanırım Karakorsan'ın Skylla'dan ödü kopmuştu. Ne de olsa atlar yılanları pek sevmez. Bunun yarı yılan - kadınlar içinde geçerli olduğunu düşünüyordum.

''Karakorsan! Nasılsın oğlum?'' dedim ve gidip yelesini okşadım.

Karakorsan'la dostluğumuz daha eskilere dayanıyordu, beni diğer görevimde de yalnız bırakmamıştı. Ona cebimden çıkardığım bir elmayı verdiğimde memnuniyetle kişnedi.

/ / /

Nico ve Miranda gölge yolculuğuyla aramızdan ayrıldıktan sonra hepimiz pegasusların sırtlarındaki yerlerimizi aldık.

''Herkes yolculuğa hazır mı?'' diye sordum kalanlara.

Connor başını iki yana salladı ve Çikolata'nın sırtından inip Travis ve Pamuk Şeker'e doğru yaklaştı.

''Dostum, in şu My Little Pony oyuncağının sırtından! Bir dişi pegasusa bindiğinin farkında mısın?'' diye söylendi kardeşine.

   Leanna öfkeyle bağırdı. ''Connor nesin sen cinsiyetçi felan mı!''

Ve Connor duymazlıktan geldi.

Travis'in boş boş uzaklara bakan gözleri Connor'un üzerinde sabitlendi ve sonra buz gibi bir sesle konuşmaya başladı, ''Ne önemi var ki? Skylar olsa kesin buna binerdi...'' dedi.

Connor'un gözleri kocaman açıldı ve ürkekçe kardeşini süzdü. Sanki onu tanıyıp tanımadığını çözmeye çalışıyordu. Bakışlarından Travis'i daha önce hiç bu halde görmediği anlaşılıyordu. Oflayarak kart kolyeye baktım. Sıradaki beşinci kart olan maça 1'liyi görünce bütün moralim bozuldu ve yüzümü buruşturdum. Umarım Nico ve Miranda'nın başına bir şey gelmezdi, sessizce bir küfür mırıldandım. Irene'nin bu söylediklerimden hiç hoşlanmayacağına eminim...

Hermes'in Kızı |Nico di Angelo|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin