20 - Marzie Crawe

7.5K 414 143
                                    

ÖNEMLİ: Arkadaşlar, şimdi Miranda baygınken onun bilincinin kapandığını sanıyorsunuz değil mi? Hayır, öyle değil, melezer her zaman rüya görür ve Miranda da bir takım rüyalar gördü. Bunları bu bölümde açıklamak istedim çünkü çok önceden açıklanması gereken bir konu vardı, Miranda annesinin ölmesini neden istiyor? Şimdi bunun sebebini açıklayabildiğim kadar açıklıyacağım...

-Medya, yine Miranda ve Nico olabilecek bir çizim .-.

/ / / Miranda / / /

Eğer üstteki kalın yazıyı okumamışsanız hemen okuyun, please, çünkü okumadan geçenler var, biliyorum, şimdi başlıyorum...

Karanlık, sadece karanlık bir ortamdayım. Sadece kendi vücudumu görebiliyorum, duyularım sadece ayaklarımı bastığım zeminin sert olduğunu hissediyor. Çok sert. Üzerimde upuzun siyah ve geniş, perde gibi bir kumaş var. Ona sıkıca sarılıyor ve yürümeye devam ediyorum. Etraf çok kuu ama aynı zamanda ayak bileklerimde hissettiğim soğuk bir akım da var. Sonra içimden ve derinden gelen başka birine ait bir ses bana olduğum yere oturmamı emrediyor. İnsanlara itaat etmeyi sevmem. Bu yüzden içimde benimle konuşan her kimse sözüne kulak asmadan yürümeye devam ediyorum. Yüzüme sıcak hava buharı çarpıyor ve o ses tekrar oturmamı emrediyor. Çok sıcak. Yüzüm eriyormuş gibi. Bana bir şey göstereceğini söylüyor. Sırf merakımdan oturuyor ve beklemeye başlıyorum.

Siyah ortamdan beyaz bir sis yükseliyor ve bir sahneyi canlandırmaya başlıyor. Bestmiles'in bilindik, sarı boyalı odasını tanıyorum. İkinci kattaki ortak dinlenme odasındayım. 10 yaşına girdiğim gün. Kış günü, hava soğuk ama kar yağmıyor. Brenda -hatırlarmısınız bilmem, yetimhane hizmetçisiydi- odaya giriyor ve bana bir zarf veriyor. Üzerindeki yazıyı okuyamıyorum. Sinirle ayağımı yere vurduğumda Lauren yanıma geliyor. Sarı saçlarını iki yandan at kuyruğu yapmış, çok tatlı. Zarfı benden alıyor ve üzerindeki yazıyı okuyor.

Marzie Crawe...

'Ama o öldü!' diye çıkışıyorum Lauren'e. Çünkü Bayan Almont bana öldüğünü söylemişti. Babamı tanımıyordu bile. Daha 6 yaşımdayken kimsem olmadığını söyleyerek benim psikolojimi mahvetmişti bu kadın...

  Lauren zarfı açıyor, içinde sadece bembeyaz bir kağıt ve birkaç satırlık bir not var. Seslice okumaya başlıyor Lauren,

Sevgili küçüğüm,

Seni terk ediyorum, senin iyiliğin için senden uzak kalmalıyım. Kendi başına yaşamayı öğrenmelisin çünkü vaktin az. En fazla 17 yaşına kadar yaşayabilirsin, eğer 17 yaşına basarsan işler daha da kötüleşmeden, seni öldürmem gerekir...

-Marzie, annen gibi ol...

Lauren bir tepki vermem için bana bakıyor. Öleceğimi düşünüyor. Ben ise 10 yaşındaki birinden beklenmeyecek bir ciddiyetle olanları düşünüyorum. Bu notun, sürekli olarak korkunç yaratıklar görmemle bir alakası var mı? Lauren'in elinden zarfı ve kağıdı alıyorum, bu annemin benimle ilk kez iletişime geçtiği an. Zarfı ve kağıdı cebime tıkıştırıp odadan çıkıyorum.

Beyaz sisteki görüntü dağılıyor ve başka bir anı canlandırıyor. 13. yaş günümü... Yine kış, hava soğuk ve gece aşırı derecede sessiz. Karanlık odamda, kirli yorganlı yatağın üzerinde sessizce oturuyorum. Bütün doğum günlerim gibi, tek başıma geçiriyorum bunu da... Ay ışığı odadaki tek pencereden içeriye, fayansın çizgilerine yansıyor. Terk edilmiş ve yalnız hissediyorum, her zamanki gibi...

Hermes'in Kızı |Nico di Angelo|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin