Karadeniz Masalı ~

- 9 -

Bazen zamanı durdurmak istediğiniz anlar vardır.

Birbirimizin nefes alışverişlerini duyacak kadar yakındık. Sargı beziyle yaralı elimi sarmayı bitirmemişti. Bu yüzden sorduğum soru karşısında donup kalmışken hala elleri, yaralı olan sol elimle temas halindeydi.

"Ne yapıyorsunuz?" Eymen odasından çıkmış, bize bakıyordu. Enes hiçbir şey olmamış gibi sargı bezini sardı.

"Öğretmenin yine kendini yaraladı. Ağabeyin de yine insanlık nâmına yardımcı oluyor." diye oldukça sakin bir şekilde yanıtladı. İnsanlık nâmına?

"Sende süpürge getir ve burayı temizle." diye devam etti. Eymen, ağabeyini başıyla onayladı ve aşağı indi.

"Bana cevap vermeyecek misin?" Avuç içimdeki kesik derindi. Ama şu an bunu umursamıyordum.

"Akın gerçekten kuzenin mi?" Bu ani soru karşısında sessiz kalmayı tercih ettim. Az önce ona sorduğum sorunun aynısını bana tekrarladı.

"Cevap vermeyecek misin?" dedi ve biraz bekledikten sonra devam etti.

"Sorun değil, ben gerçeği anladım zaten. Bu yüzden daha fazla aklımı karıştırma."

Onun aklını mı karıştırıyordum?

Eymen elinde süpürgeyle üst kata çıktığında Enes ecza çantasını toplayıp yerine koydu ve bir şey söylemeden öylece aşağı indi.

***

Gece ansızın uyanmıştım. Gece uykuları benim için daha da zorlaşmıştı. Tatlı bir şeyler yeme ihtiyacı hissettiğim için yataktan kalkıp mutfağa girdim. Buzdolabını açtığımda raftan bir puding kasesi aldım. Mutfak çekmecesinden bir kaşık da alıp oturdum ve yemeye başladım.

Burcu göz bandını saçının üstüne çekmiş, pijamasının bir paçası yukarıya sıyrılmış vaziyette mutfağa girdi. Uykulu olduğu belli oluyordu, yalpayarak yürüdü ve mutfak masasına oturdu.

Ona bakıp "Ölü gibisin. Niye uyumadın?" diye sordum.

"Dizi izledim. Fazla duygusaldı."

"Neden hüzünlü şeyler izleyip kendini üzüyorsun? Eğlenceli şeyler izle."

Bir yandan puding kaşıklamaya devam ediyordum.

Kendi kendine "Hiç aşık olmadığın nasıl da belli." diye söylendi.

"Bunun aşkla ne ilgisi var?"

"Aynı şey işte. Dikenli diye girmediğin o bahçeye bazen sırf sevdiğinle beraber yürümek için girersin. Bu yüzden dram filmlerini seven insanları asla anlayamayacaksın."

Kendi kendime güldüm.

"Sen hayatında gerçekten hiç aşık oldun mu ki? Dizilerden gördüğün ilişkilerle aşk yaşıyorsun."

Dudağını büktü.

"En azından senin gibi duygusuz davranmıyorum."

Ağzına puding kaşığını birden sokup "Ye de sus." dedim ve devam ettim. "Gece gece bir tuhafsın gerçekten."

***

Sabahın erken saatinde uyanıp kahvaltıyı hazırladım. Burcu hala uyuyordu. Bugün demek ki, artık bir planları yoktu. Erva ile birlikte kahvaltı yaparken kapı çalmıştı. Akın'ın geldiğini düşünmüştüm ama kapıyı açınca karşımda Enes'i gördüm. Şaşırmıştım.

"Günaydın." dedi ifadesiz suratıyla.

"Günaydın?"

"İçeri girebilir miyim?" Cevap vermeme izin vermeden girmişti bile.