Bir dolunay gecesinde Selen'in hayatı tamamen değişir. Yaşanan bir trafik kazası, yirmi yaşındayken onu kucağında on aylık kız kardeşiyle yetim bırakır. Bir zaman sonra kız kardeşinin onu annesi sanmaya başlamasıyla birlikte Selen, onun annesi oyununu oynamaya başlar. Bekar bir anne olduğu için zaman zaman toplum tarafından baskıya ve iftiralara maruz kalsa da, onun düşündüğü tek şey; kardeşinin mutluluğudur. Onun için böylesinin daha iyi olduğunu düşünmektedir. Aradan sekiz yıl geçtikten sonra ani bir tayin sebebiyle Selen, kız kardeşi ve en yakın arkadaşıyla birlikte Trabzon'a taşınır. Bunca zaman yalnızca kardeşine anne olarak yaşamayı seçen Selen, Trabzon'un köklü ailelerinden birinin oğlu Enes ile karşılaşınca duygularına söz geçiremez hale gelir. Bu sırada da geçmişte yaşadıklarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır.