❦ 14 ❦

9.1K 450 130
                                    

Jimin ( 2 Ay Geçti )

Geçen iki ayın sonunda neyse ki ikizler evimizden gitmişti. MinSan beni ciddi anlamda korkutmaya başlamıştı. Yoongi ile bunu konuşmak istemiyordum çünkü kardeşiyle arası bozulsun istemiyordum.

İki aylık süreç boyunca ikizlerin gitmesi dışında Yoongi'nin ailesiyle de tanışmıştım. Sevimli bir aileydi. Tahminlerimin aksine beni ve oğlumu hor görmeyerek sahip çıkmışlardı. Oğullarının sonunda bir aile kurması onları sevindirmişti sanırım. Ayrıca benim isteğimle büyük ve şaşalı bir düğün değil de , sade ve aile arasında bir nikah kıymıştık. Her şey hayalim de ki gibi olmuştu. Sade ama şık.

Evlenmemizle birlikte Yoongi daha da yapışkan olmuştu. Evin içindeyken benim peşimde dolanıyor , boş bulunca sarılıp öpüyordu. Bu durumdan fazla da rahatsız olduğum söylenemezdi. İlişkimiz fazla hızlı gelişmişti , farkındaydım. Ama sonuçta ortada bir bebek vardı. Yapacağımızı yapmıştık. Bu yüzden aramızda ki ilişkinin hızlılığını sorgulamıyordum.

Son olarak , kendime verdiğim sözü tutmuştum. Dansa geri dönmüştüm. Başta endişelerim olsa da -Woozi'ye zaman ayırmakla ilgili- Hoseok hyung sayesinde endişelerim dinmişti. Woozi'nin kesinlikle Hoseok'a aşık olduğunu düşününüyordum. Stüdyo'ya gittiğimde hemen gözleri Hoseok'u arıyordu. Minik çapkınım.

"JİMİN KONUŞTU ! KONUŞTU !"

Ha bir de bu. Woozi küçük küçük kelimeleri söylemeye başlamıştı ama Yoongi her zaman böyle abartılı tepkiler veriyordu. Şapşal.

"Yoongi o zaten konuşuyordu kkk"

"Babba ?"

Woozi'yi kucaklayarak öptüm. Hoşuma gitmiş olacak ki tepişerek gülüşmüştü.

"Olabilir. Sonuçta buna daha alışamadım kkk. Ağzından çıkan her kelime benim için altın değerinde."

Yoongi kucağımda ki Woozi'yi alarak göğsüne yatırdı. Gülümsedim ve yanağından öptüm. Yavaşça Woozi'yi sallarken gülümsedi.

"Biliyorum , biliyorum. Yakında yürümeye başlayacak. Evde ki tehlikeli eşyaları kaldırmamız gerek."

Yoongi sessizce başını salladı. Woozi'nin gelişimi düzgünce ilerlediği için doktorumuz yakında yürümeye başlayacağını söylemişti. Küçük olmasının nedenini de genlerimize bağlamıştı.

"Güzelim , dört gün sonra iş seyahatine çıkacağım. Beş gün kadar orda kalacağım. Korumaları arttıracağım , arkadaşlarından birini çağıracaksan haber ver."

"Haber veririm de...neden beş gün ? Daha kısa olamaz mı ? Bence bir iş için üç gün ideal."

Huysuz sesim onu keyiflendirmişti. O bana ne kadar yapıştıysa bende ona o kadar bağlanmıştım. Onsuz uyumak istemiyordum çünkü alışmıştım.

"Üç toplantım ve bir sözleşmem var. Bende en kısa sürede gelmek isterdim ama beş güne indirebildim ancak."

"Biz de gelemez miyiz ? Özleriz hem seni. Woozi huysuzlanır , ben daha da huysuzlanırım. Ve huysuz bir Park Jimin seni hayatından bezdirebilir."

Woozi'yi göğsünün sağ tarafına , beni de sol tarafına çekerek yasladı. Saçlarımı yavaşça okşuyordu.

"Haklı olabilirsin ama götüremem. Orda ki adamların sizin güzelliğinizi görmelerini istemiyorum Min Jimin. Siz sadece bana özelsiniz."

Min Jimin. Bu hoştu. Min Jimin olmak Park Jimin olmaktan daha güzel geliyordu bana.

"O zaman...sende sadece bize özelsin Yoongi. Anladın mı ?"

Our BabyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin