❦ 4 ❦

11.2K 611 326
                                    

Jimin

Nam'ın son bavulunu da camdan aşağı fırlattıktan sonra rahatlamaya soludum ve aşağıda havlayan köpeği dinledim.

"BANA BAK PARK ! AÇ ŞU SİKTİĞİMİN KAPISINI !"-N

Bebeğin yanında küfür etme şerefsiz herif.

"KES SESİNİ BURUŞUK POPO !"

Hızla camları kapayarak içer girdim. Siktiğimin Nam'ı başıma bela açıyordu. Hayır açsın , sıkıntı değil. Ama karnımda bu velet varken Yoongi beni mahvederdi. Büyük ihtimal ülkeden şutlardı. Ne ülkesi ?! DÜNYADAN ŞUTLARDI !

~Bilmem Kaç Zaman Sonra~

Ağzıma takmaya çalıştıkları zımbırtıyı hızla ittim ve huysuzca homurdandım.

"İstemiyorum dedim siz-AĞH !"

"Jimin , güzelim hadi. Tak şunu da doğum başlasın."-YG

Bir pazar gecesi evimde uyumayı beklerken yatağın ıslaklığı uykumu engellemişti. Bu yaştan sonra altıma yaptığımı sanarak kendime onca küfür etmiş , sancımla olayları kavramıştım. Doğuruyordum.

Aslına bakarsak fazla da sancım yoktu. Ama sadece bir kez doğuracağım dimi ? İstediğim kadar şımarabilirdim.

Ve şımardım da. Yoongi'yi arayarak ortalığı yıkmıştım. Zavallım buraya gelirken merdivenlerden yuvarlanmış. Umrumda mı ? Hayır. O bebeği koyduğu geceden sonra bende acı çekmiştim. O da çeksin.

"İstemiyorum. Bende izleyeceğim."

Sanırım Yoongi en sonunda dayanamayarak o zımbırtıyı ağzıma ve burnuma takmıştı. Bende engelleyemeden nefes aldığım için pes etmiş , yavaşça saymaya başlamıştım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Hyung görmek istemiyorum dedim."

"Aman iyi. Zaten hayatın boyunca ilk ve son kez görecektin de neyse."-HS

Hoseok kucağında ki bebeği , bebeğimi , sevmeye devam ediyordu. Onu elbette ki merak ediyordum ama onu bırakmak istememekten korkuyordum. O bebeği sahiplenemezdim.

"Jiminie~ bu senin kopyan gibi ama kkk cidden bakmam gerek."

"Bilemiyorum...Yoongi nerde ?"

"Doğumun sonlarına doğru bir telefon aldı. Acil bir işi varmış gitti."

"Burda çocuğu doğuyor o işte. Peh. Hep işe gidecekse nasıl bakacak bu bebeğe ? Ya aç kalırsa ? Ya altına yaparsa ? Ya bir yerde-"

"Lütfen sus ! Bak küfürde edemiyorum zaten sus !"

"Aman yah...sustum...şey hyung..."

"Hm ?"

"Göreyim mi bebeği ?"

Hoseok hyungun kucağından gelen sevimli seslere daha fazla dayanamamıştım. Kucağında ki bebeklik battaniyesine sarılmış tepecik bile gözüme çok sevimli gelirken daha fazla dayanamamıştım.

Hoseok hyung yavaşça kucağıma bebeği bırakırken derin bir nefes aldım ve örtüyü yüzünden çekip sarmaladım. Bu...bu çok güzeldi...

Dokuz ay boyunca istemediğim , kurtulmak istediğim , onunla konuşmadığım bebeğim çok güzeldi...onu bırakma düşüncesi şu an pek cazip değildi. Hatta korkutucuydu.

"Jimin...neden ağlıyorsun ?"

"N-ne ? A-ağlamıyorum..."

Gözlerimi hızla silerken gerçekçiliğini kaybetmişti yalanım. Neden böyle olduğumu anlamamıştım. Sonuçta ben bu bebeği istemiyordum dimi ? Şimdi ne oldu da böyle bağlandım ? Aish...

"Sa-sadece...sadece çok güzel..."

"Ney çok güzel Jimin ?"

Hoseok hyung gülümseyerek yanıma gelmiş ve saçlarımı okşamaya başlamıştı. Bunun da etkisiyle daha fazla dayanamamış , bebeği göğsüme gömerek sıkıca sarılmıştım. Hıçkırarak ağlamak kötüydü...şu an olduğu gibi.

"Ç-çok güzel ! ~hıçkırır~ b-benim oğlum...çok güzel..."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Jin

Esneye esneye aşağı inerken aklım saatte kalmıştı. Saat çoktan öğleni geçmişti ve BoRa tarafından uyandırılmamıştım. Bu normal değildi.

Gözlerimi kaşıyarak salona girince kadın gülüşleriyle hızla gözümü açtım. Siktir ! Bu gün geleceklerdi !

Neyse ki üstüm düzgündü. Odadakilere göz attığımda neyse ki sadece Joon'un omması vardı. Ve BoRa-BORA ?!

"Anne! Noldu oğluma yah ?!"

Hızla huysuzlanan BoRa'yı kucakladım ve masanın üstünden ıslak mendil aldım. Her yerinde kozmetik vardı !

"Yok bir şeyi. Sevdim birazcık o kadar."

"Biraz ? Anne kozmetik içinde kalmış yah !"

BoRa gözlerini hemencicik doldurarak boynuma sokulmuştu. O öyleylen temizlemekte zorlandığım için koltuğa geçtim ve silmeye devam ettim.

"Ne alaka ?! Sen bana makyaj yapıp mı genç görünüyorsun demek istedin ?!"

Üzgünüm omma ama kullandığın iki kutu fondöten bile lekelerini kapatmamıştı. Ve gençleştirmemişti. Seni estetik uzmanları zor gençleştirirdi.

"Hayır anne ne alakası var. Sizin makyaja ihtiyacınız yok...sadece BoRa'nın cildi fazla hassas."

Biraz yalakalıktan zarar gelmezdi. Bayan Kim tatmin olmuşcasına gülümsedi ve arkasına yaslanarak odayı inceledi. Kusur arıyorsun dimi ? Nah bulursun. Dün gece BoRa'yı kuzenime göndermiş , Joon ile evi baştan aşağı temizlemiştik. Sirkeli su ile.

"Baba..."

"Efendim bebeğim~?"

BoRa dudaklarını şapırdatarak tepinince ne istediğini anlamıştım. Gülerek kalktım ve mutfağa geçtim. Bayan Kim de zaten evi dolaşmaya başlamıştı.

"Babba ne şaman gidişek ? Tomiş yanaklarımı aşıttı~"

Gülümseyerek yanaklarını uzunca öptüm ve kahvaltı hazırlamaya başladım.

"Ona bunu söyleme olur mu bebeğim ? Bir kaç gün sonra gidecek."

"Babam ne şaman geyecek ?"

"Akşama doğru gelecek..."

Yanaklarını şişirerek oflamaya çalıştığında kıkırdadım. Bizi taklit etmekte çok başarılıydı.

"Baba...babbam geyince payka gidey miyiş ?"

"Gidemeyiz ama yarın gideriz olur mu ? Veya baban erken gelirse gideriz."

"Tamam...baba !"

"Efendim BoRa ?"

Bıkkınca soluduğumda kıkırdadı ve ayaklarını sallandırdı.

"Şeni şeviyoyum."

Omleti tabağa koyduktan sonra BoRa'ya döndüm ve sıkıca sarılarak öpücüklere boğdum.

"Bende seni seviyorum bebeğim~~"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Our BabyWhere stories live. Discover now