🕊️

69.5K 2.8K 2.6K
                                    

Merhabalar!

Yeni bölümümüz hazır ama öncelikle sizlerden özür diliyorum. Çünkü her ne kadar çabalasam da bir türlü güzel yazamadım bu bölümü. İstediğim duygu yoğunluğunu veremedim kısacası. Tekrar özür dilerim. ♥️🕊️

Önünde gezinen kar beyazı güvercinlere bakan Sinem yere diz çöküp avuçlarındaki yemi açtı. Eline konan güvercinle gülümserken terastan onu izleyen Ali ve Akına baktı. Aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Sinem güvercinleri çok sevdiği için bir sabah uyandığında bahçede Akın, Barlas, Çağan, Bartu ve Ali'yi bu güvercin yuvasını yaparken bulmuştu. O an duyduğu mutluluk çektiği tüm sıkıntıları anında silip süpürmüştü. Ama içinde yeniden baş gösteren bir sıkıntı vardı. Ve son günlerde iyice kafasına takmaya başlamıştı. Derin bir nefes alıp ona yaklaşan Bartuya baktı. Yanına gelip o da diz çöktüğünde kaçışan güvercinlere çatık kaşlarla baktı.

"Neden senden kaçmıyorlar?"

Sinem buruk tebessümle ona baktığında Bartu sordu.

"Sorun mu var?"

Sinem bir süre sessiz kaldı. Ardından hala terasta onları izleyen Ali ve Akına bakıp konuştu.

"Gitmem gerek."

Bartu derin bir nefes aldı.

"Yine başlama be güzelim."

Sinem de aynı şekilde derin bir nefes almıştı.

"Bartu anlamıyorsun-"

Çabucak sinirlenen Bartu istemeden sesini yükseltmişti.

"Neyi anlamıyorum?!"

Yükselttiği sesiyle Sinem'in gözleri dolarken yutkundu ve hiçbir şey söylemeden Bartuya baktı. Bunu gizlemeye çalışmıştı ama tabi bir Korelin gözünden kaçabilecek kadar tecrübeli değildi. Bartu Sinem'in iki kolundan tutup sakin olmaya çalıştı.

"Sadece elini vicdanına koyup düşünmeni istiyorum."

Bartu devam etti.

"Babam neden gitmeni istemiyor biliyor musun? Neden bu kadar çok üzerine titriyor?"

Sinemin dolu gözleri ağlamamak için direniyordu.

"Kız kardeşini tekrar kaybetmeye niyeti yok çünkü. Babamın ilk defa birini bu kadar benimsediğini gördüm. Değer verdiğini, kendi evladından ayırt etmediğini, koruduğunu... En çok da karşılıksız sevdiğini. Senin kalman için daha ne yapabilir?"

Sinem bakışlarını yere çevirip derin bir nefes almaya çalıştı. Ama yanağına süzülen bir damla işi bozmuştu.

"Baban gerçekten mükemmel bir baba, kardeş, eş. Ama her karşılaştığımızda, her göz göze geldiğimizde gözündeki o ince kederi görmek beni mahvediyor Bartu. Her ne kadar yüzüme gülse de üzerine çöken acısını görebiliyorum. Yüzümden nefret eder oldum, karşısına çıkmamak için köşe bucak kaçmaktan yorulmaya başladım. Gerçekten her şey için çok teşekkür ederim ama burada kalmam ona yalnızca acı verecek."

Bartu tıpkı annesininki gibi masmavi gözlerini Sineme dikti. Çenesinden tutup ona bakmasını sağladığında babasına benzeyen yüzüyle ona yaklaştı.

"Akın Koreli ayakta tutan ne hiç düşündün mü?"

Sinem sorgulayıcı gözlerle ona bakarken Bartu yüzünde taşıdığı ukala gülüşle devam etti.

"Acı."

"Acıyı iliklerine kadar iyi bilir ama acımak diyince orada tüm kapılar kapanır."

"Sana acıdığı için değil, acıyı hatırlattığın için burada tutuyor."

KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin