KÜÇÜK YALANCI (DOKUZ YAYINLARI İLE RAFLARDA)

eğer devam etseydi 3

Merhabalar! Bir önceki duyuruda yaptığınız tüm yorumları okudum. Elbette birbirinden güzel fikirler geldi. Ama çoğu Badenin hamilelik   çerçevesinde gerçekleşen olay fikirleriydi. Öncelikle Bade hemen hamile kalmayacak o yüzden bu bölümde pek fikirlerinizi yazamadım bilginize.😊

Keyifli okumalar! 😙

Kuşların cıvıltılarıyla açtı gözlerini Bade. Hafifçe kıpırdanıp kaslı omuzlarına buz mavisi gömleği geçiren kocasını gördü. Anında bir gülümseme yayıldı yüzünde. Doğrulurken hafif ağrılarıyla yüzünü buruştursa da ayağa kalktı. Uykulu gözlerini ovuşturarak Akının karşısına geçtiğinde esnedi. Akınsa bu haline oldukça gülmüştü. Hafifçe eğildi ve karısının saçlarını karıştırdı.

"Sen kimsin? Dün gece yatağımda harika bir güzellik yatıyordu? Karıma ne yaptın?"

Dalgayla söylediği sözleriyle Bade kaşlarını çattı ve sırtını dönüp homurdandı. Akın ise hala gülerken arkasından sarıldı.

"Naz yapma hatun. Sen dünyadaki en güzel kadınsın."

Çaktırmadan gülümsedi Bade. Ama rolüne devam edip boynuna öpücükler konduran Akını hafifçe itti ve

"Başım ağrıyor Akın."

dedi alayla. Akın öylece kaldığında kaşlarını çattı.

"Erken başladın ama."

Sert çıkan sesi sinirliydi. Bade iyice gülerken arkasını dönmeden belindeki elleri itip yürümeye başladı ki birden Akın, Badenin belinden tuttuğu gibi havaya kaldırdı.

"Benden kaçamazsın güzelim."

Bade duraksadı. Onu belinden havaya kaldırması karnında hafif bir ağrı oluşturmuştu. Sinsice güldü ve abartarak birden bağırdı.

"Ah! Karnım!"

Endişeyle Badeyi yere indiren Akın hemen önünde çöktü.

"İyi misin??"

Bade yatağa oturmuş karnını tutmuştu ve gülmesini görmemesi için yüzünü yastığa gömmüştü. Ne yapacağını bilemeyen Akın, Badeye dokunamamıştı dahi. Eli havada öylece asılı kalmış dehşetle karısına bakıyordu.

"Ö-özür dilerim..."

Akının özürürüyle durdu Bade. İçinden bir şeyler kopmuştu sanki. Ama kahkahalarla doğruldu ve Akının şaşkın yüzüne baktı. Akın Badenin şaka yaptığını anlayınca anında çatılan kaşlarıyla doğruldu.

"Küçük yalancı."

Diyerek Badeyi gıdıklamaya başladığında odayı dolduran tatlı kahkahayı dışarıdaki kuşlar dahi kıskanmıştı. Onunla birlikte güldü Akın. Üç yıldır öyle özlemiştiki bu kahkahayı. Hiç susmasın istemişti.

Sonunda durduğunda gülerek ikiside ayağa kalkmış birbirlerine günaydın öpücüğü vermişlerdi. Sonra Bade Akının giydiği gömleğin düğmelerini kapatmaya başladı. Akın da kol düğmelerini kapatmaya uğraşıyordu.

"Nereye gideceksin?"

"Biriyle görüşeceğim."

"Kadın mı erkek mi?"

Badenin sorusuyla güldü Akın.

"Erkek."

"Ha tamam o zaman."

Ateş dolu gözler anında sönmüştü. Düğmeleri kapatan Bade biraz geri çekilip Akını süzdü. Dişlerini sıkıp Akının açtığı yaka düğmelerini boğazına kadar ilikledi. Tekrar geri çekildiğinde bir kez daha süzdü. Yine memnun olmamışcasına bir ifade vardı gözlerinde. Takımın ceketini de giydirdiğinde dişlerini sıktı yine.