27. bölüm

1.7K 88 26
                                    

Canım: Selam sevgilim

Mert'im: SEFGİŞİM MŞ

Mert'im: ALLAAAAQHHHH

Mert'im: YERİM GÖTÜNÜ SLAAAKK

Canım: Sen mi ben mi?

Mert'im: Fotoğraf at çabuk

Canım: Ne?

Mert'im: At işte lazım

Canım:

Mert'im: OH

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Mert'im: OH

Mert'im: BU NE ALLAHIM

Mert'im: KALKTI...

Mert'im: Bİ DK

Mert'im: LAN

Mert'im: BU FOTOĞRAFI KİM ÇEKTİ CAN?

Canım: Annem çekti aşkım sakin ol :")

Canım: Kalktı demek ;')

Canım: *konum*

Canım: Belki uğramak istersin :"))

Canım: Gel de indirelim he?

Mert'im: BU BİR TEKLİF Mİ???

Mert'im: EVET EVET EVET

Canım: Mert boş yapma geliyor musun gelmiyor musun?

Mert'im: Sence böyle bir şansı kaçırır mıyım?

Mert'im: Yoldayım bebeğem geliyorum :")) (17:54)

Canım: Dayanamıyorum gel artık. (18:01)

×××××

Evinin kapısının önüne geldiğimde fazla gülmekten dolayı ağrıyan ağzımı kapatmaya çalıştım. Fakat bir fayda etmedi. Sikiyim çok mutluydum olum. Terleyen ellerimi pantolonuma silip elimi zilin üzerine koydum. Derin bir nefes alıp zile bastım. Evin içinde yankılanan zil sesinden hemen sonra koridordaki koşma sesini duydum. Gülümsemeden edememiştim. Salak işte. Kapıyı açtığında güzel yüzü karşıma çıktı.

"Selam." dedim utangaçca.

"Selam. Geçsene içeri."

Açtığı kapıdan ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim. Uzun koridoru aşıp salon olduğunu düşündüğüm odaya girdim. Aramdan yaklaşan ayak sesleri beni daha da heyecanlandırıyordu. Gri L koltuğun bir kenarına oturup bakışlarımı ayaklarıma diktim. Uzun bir süre konuşmamış olacağım ki Can söze girdi:

"E hani mesajlarda aslandın burada kedi oldun?" dediği şeyle dudaklarımdan hafif bir kıkırtı döküldü.

"Bu bizim sevgili olarak ilk randevumuz Can." dedim iç çekerek.

"Sikiyim randevuyu. Dayanamıyorum." dedi ve birkaç adımda yanıma ulaştı.

Gözleri öylesine yoğundu ki uzun süre baksam kahvelerinde kaybolurdum. Koltukta yanıma oturup ellerini yanaklarımın iki yanına koydu. Dilim tutulmuş, kaslarım uyuşmuş gibiydi. Ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyordum. Vücudum adeta bir pelteydi. Sessiz odada sadece nefes seslerimiz vardı ve bu beni daha da geriyordu. Gözlerim pembe dudaklarına kaydı. Tanrım! Dudakları ıslak ve adeta 'öp beni' diye bağırıyordu. Boğazımı yırtacak kadar sert bir şekilde yutkunup ellerimi boynuna doladım. Bu hareketimle yanaklarımdaki elleri anında belime inmişti. İnce sweatimin üstünden tenime değen eli oranın cayır cayır yanmasına sebep oluyordu. Belimdeki elini sıkılaştırıp beni kendine iyice çekti. Aramızda bir nefeslik bir mesafe vardı ve ben onu deli gibi arzuluyordum. Yavaşça yaklaşıp dudaklarımı dudaklarının üzerine kapattım. Anında karşılık verdi bana. Dudaklarımız sahiplerini bulmuş gibi aşkla hareket ederken dillerimiz de birbirlerine sürtünerek dans ediyorlardı. Öpücüğüme dişlerimi de katıp alt dudağını çekiştirmeye başladım. Yaptığım şeyle derince inleyip kulaklarımı kutsadı. Artık odayı sadece öpüşme seslerimiz dolduruyordu. Hızlanan öpücüğümüz artık dayanılmayacak seviyeye gelmişti. Her şeyi siktir edip anı yaşamaya karar vermiştim. Belimdeki ellerden kurtulup Can'ın kasıklarına tırmandım. Hareketimle gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Muzipce gülümseyip dudaklarını çekiştirmeye devam ettim. Arada altımdaki organa da sürtünüyordum. Ağzından boğuk bir inleme döküldü. Üzerindeki beni yavaşça yana yatırdı ve üzerime uzandı. Nefes almak için ayrıldığımda aç bir şekilde gözlerimin içine bakıyordu.

"Duralım Can."

"Neden?"

"Özel olalım istiyorum. Anın büyüsüne kapılıp aradan çıkmasını değil."

"Peki haklısın Mert'im" dedi ve alnımdan öptü.

Tanrım aklımı kaçıracağım.

~~~~~~

Ehehehe seviştirmedim :')

*piçimsi gülümseme*

Oy verin aşklarım💙

çocukluğum {askıda}Where stories live. Discover now