18. bölüm

2K 103 15
                                    

Mert'ten

"Sevmek kimi zaman avuç avuç mutluluk taşırken yüreğe kimi zaman kova kova korku taşır akıla. Sevda kimi zaman korkuturda tek bakış yok etmez mi korkuları? Eder... Hem de öyle güzel eder ki sen bile şaşırırsın. Gözyaşların anında kurur yanaklarında, mürekkebin susar, sustukların yalnızlığı kovalar. Sevda güzeldir, güzeldir de sevda öyle her yiğidin harcı değildir. Omuzlarda yük, sırtta kambur, yürekte kıyımdır sevda. Sevda dediğin öyle her gönülede yakışmaz ayrıca. Her gönül severde her gönül sevdalanamaz. Sevdalansa da sevdasına çokca tutunamaz. Hele de imkansıza kavuşmak sevdalına o zaman işte özlemle bakışır, korkuyla gülüşür, yalnızlıkla dertleşir, acıyla sevişirsin. Duvarlar tuğla tuğla, kolon kolon yüreğine yıkılır da bir ah etmezsin.
Nereden mi biliyorum? Sevdanın mürekkebiyle bulanan ruhuma sor bunları. Dilim lâl benim. Konuşursam gözleriyle döver, sözleriyle eğerler başımı. Bir gece ansızın giyotine vururlarda başımı öylece izlemek düşer payımıza. Konuşmak yasaktır bizim gibilere. Sevmekde öyle... Kalıplara sokmaya çalışırda sokamayınca kalıpları bize sokarlar işte. O yüzden susmak, suskunları oynamak düşüyor işte payımıza. Payımızı paydalara bölüp bölüp paylaşırız aramızda. Paylaştıkça azalırmış dertler derler de ben paylaştıkça çoğalırım kendi içimde. Çoğalırımda sığamam geceye, sığamam yalnızlığıma. Dünya dar gelirde aldığım her nefes çok gelir. Aldığım nefes bana zehir gelir Can. Acılarım artar da artar sığamam içime ama sığmaktan da başka çarem yoktur.

Çok yakmışlar canını, belli çok gülümsediğinden.
Öldürmüşler içinde ne varsa hevesini, neşeni.
Gönlün yaralı ama sen hala gülüyorsun.
Burdan bildim canının yanmışlığını.
Sen çok güzelsin.
Tek başına değersin her şeye.
Tek başına yetersin her şeye.
Yaralarımı unutturmaya.
Bunca yaşanmışlığı unutturmaya, yaşadığımı unutturmaya.
Benim olmasan da, biz olmasakta.
Yetiyorsun bana, ben sende yarım kalmam.
Hissesiyorum ileride birleştirecek seninle beni yıllar, yollar.

Sahi gözünde aciz bir ibne miyim Can? Ama karşımda öyle ağlıyordun, öyle dokunuyordun ki seviyor gibiydin Can. Oyun olsa bile güzeldi. Benim gözlerim zaten senin sevginle kör olmuştu. Gidiceğini hesaba katmamıştım ki. Ama bana söz vermiştin. Hani gitmeyecektin? Gerçekten bu sefer fena dağıldım. Sen bile toparlayamazsın. Ama bazen de şöyle düşünüyorum "helal olsun insan bu kadar iyi rol yapamaz". Belkide bu yazdıklarımı okurken katıla katıla gülüyor olacaksın. Gül sevdiğim gül. Gülmek bir insana ancak bu kadar yakışırdı. Ağlama sakın tamam mı? Çünkü göz yaşlarını silecek biride olmayacak yanında. Ağlama kurban olduğum dayanamam. Ama bak ne olursa olsun kalbim hep seninle bunu unutma olur mu? Sen istesende istemesende seni kalbimin en güzel yerine kilitledim. Kolay kolay kaçamazsın oradan.

Hem belki burada olanları da merak ediyorsundur. Anlatayım. Okulda duyuldu "ibne" olduğum. Eh tabii tokatlar, tekmeler gırla. Ama en çok ne koydu biliyor musun? O dayakları yedikten sonra yine paşa paşa evime gittim. Kimse beni pezevenklerin elinden almadı. Yıldız Tilbe gibi. Yüzümdeki morlukları annemden, babamdan saklayacağım diye imanım gevredi olum. Bunların hiçbirini hak etmemiştim. Ben sadece sevmiştim. Şu siktiğimin yerinde sadece bir erkeğe vurulmuştum. Hissettiklerim bana göre dünyanın tek doğrusu, ama diğerlerine göre cehennemde yanacaktım değil mi? Doğruyu söyle benden bıktığın için mi kaçtın? Ya da korktun. Sahi sevgimle korkuttum mu seni? Özür dilerim seni sevdiğim için. Şuraya bak amına koyayım sevdiğim için özür diliyorum. Bana ölüyorum dediğin zaman içimde bir şeyler paramparça olup göğüs kafesime battı Can. Nefes alamadım. Bana söyleseydin beraber aşardık hepsini be. Gitmeseydin keşke. Yanındayım ne olursa olsun. Ne olur gittiğin yerde beni unutma olur mu? Senden tek isteğim bu. Bir şeye ihtiyacın olursa her zaman senin için burada olduğumu da lütfen unutma."

-Seni her zaman her koşulda seven Mert'in

Yazdığım mektubu alıp zarfın içine koydum. Can'a gönderemezdim fakat evine koyabilirdim. Kim bilir belki geri dönerler? Kerim gideli 1 hafta, Can gideli 1 ay oluyordu. Can attığım hiçbir mesaja geri dönmemişti. Ama Kerim ona mesaj attığımda hangi saat olursa olsun cevap vermişti bana. Çok büyük bir araftaydım. Ne yapacağımı bilmiyordum.

Masa'nın üzerindeki zarfa son bir bakış atıp ceketimin iç cebine koydum. Ayakkabılarımı giyinip evden çıktım. Annem ile babam evlilik yıldönümleri için yemeğe çıkmışlardı. Anlayacağınız evde tektim. Araba sürmekle uğraşmak istemediğim için yürümeye karar verdim. Bu dalgınlıkla araba kullanırsam kesin kaza yapardım. Hava'nın soğuğu içime işlerken kot ceketime iyice sarıldım.

Kulaklığımı takıp müzik listemden The Chainsmokers- Sick Boy açıp dinlemeye başladım. Bu grup bana umut veriyordu. Nedensizce. Saat gece yarısına yaklaşırken Canlar'ın evinin önündeydim. Posta kutusunun önüne geçip kafamı gökyüzüne çevirdim.

"Tanrım eğer beni duyuyorsan. N'olur gönder onu yanıma. Çok ihtiyacım var." Cebimdeki mektubu çıkarıp posta kutusunun içine sıkıştırdım. Üstümden büyük bir yük gitmiş gibi hissediyordum. Geldiğim yolları geri giderek eve ulaştım. Ayakkabılarımı ve kot ceketimi çıkarıp bir köşeye fırlattım. Telefonumu alıp kendimi koltuğa bıraktım. Gelen mesaj sesiyle mesaj kutusuna girdim. Yazan Kerim'di.

Keroş: Naber sneş çok sebirojm

Keroş: Ams öyle bötpe dğil

Keroş: Öşüyoeuö aşkıödan ame sen benş sevmiyprsn

Keroş: Nedn

İmkansız olan kişi: Sarhoş musun sen?

Keroş: Yoo safece 2 şişe içtöm

Keroş: Ekrom çpk bulamık

Keroş: Ekrano göremiypm

Keroş: Bak pıt dite düşiyo göz yaşm

İmkansız olan kişi: Nerdesin sen? Yanında biri var mı?

Keroş: Yok kimsw

Keroş: Keşke swn olsaydğn

İmkansız olan kişi: Kerim iyi değilsin eve gitmen lazım

Keroş: Hayor gitöicem seni izlemrk iatitoeum

İmkansız olan kişi: Ne?

İmkansız olan kişi: Nerdesin?

Keroş: Dışerdayım

İmkansız olan kişi: Orası neresi? Etrafında ne var?

Keroş: Ağaş ve daha çpk ağaç

İmkansız olan kişi: Beni nereden izliyorsun?

Keroş: Fökyüzne bakyrm yışdızşar bar orda onalrdan daha güselsin ama şimdikik bunlara bakwam lazım

Keroş: Öxledim

İmkansız olan kişi: Gel o zaman yanıma

Keroş: Gönlünde o varken oşmaz

İmkansız olan kişi: Sadece yanında olmak istiyorum.

(Görüldü)

Görüldü mü? Ne yapmaya çalışıyordu bu?

Telefonu yanındaki tuşa basıp kilitledim. Yastığın altında bir yerlere sokuşturup gözlerimi kapattım. Ve uyuyakalmışım.

~~~~~

Yazım yanlışları gözümü bozdu ıy ):

Ama kıyamam ben oğluşuma izninizle ağlcm :(

çocukluğum {askıda}Where stories live. Discover now