-68-

49.5K 2.3K 221
                                    

500 k olduk!!! Kitabımı okuyan herkese tek tek çok teşekkür ederim <3

Bu arada iletişim noktam değişti. Bana soru sormak için lütfen artık bu hesaptan mesajlarınızı atın:

Instagram: dlrgue

Mesajlarınize elimden geldiği kadarıyla Çabuk yanıt vereceğime söz veriyorum :)

Hayalet okur olmayın!

Rüzgar

Şaşkınlık içinde Kemal Amca'ya bakıp, "Ne?" dedim ve seslice yutkunup, "Doğru mu duydum?" diye sordum. Elim sinirden titrerken, bakışlarımı, Deniz'e doğru yönlendirdim. O da en az benim kadar şaşkındı ve gözleri dolu dolu olmaya başlamıştı. Babam ortamı yumuşatmak için elini Kemal beyin omuzuna attı ve "Ne diyorsunuz efendim?" dedi.
"Doğru duydunuz, oğlunuza güvenemiyorum, Erol Bey. İçimi kemiren derin bir huzursuzluk var."

Oturduğum yerden kalıp, Kemal Bey'in karşısına dikildim ve "Korkunuz nedir?" diye sordum.

"Kızımı ortada bırakacağını biliyorum genç adam. Bak, evlilik kolay bir şey değil. Güven ve sadakat ister ve bunu gerçekleştireceğinden şüpheliyim. Kızımı mutlu edemezsin, Rüzgar." 

Sinirden yutkunup, tırnaklarımı avuç içime geçirdim. "Bundan nasıl emin olabiliyorsunuz? Bakın ben kızınızı çok seviyorum ve onu mutlu etmek için elimden gelen her şeyi yaparım."

"Kızımı ne kadar tanıyorsun, Rüzgar? Onun sevdiği rengi, neyden korktuğunu, onun uğurlu sayısını biliyor musun ?"

Yüzüme sinsi bir gülümseme yerleştirdim ve "Kızınızın en sevdiği renk sarı ve en çok yalnız kalmaktan korkuyor. Uğurlu sayısına gelirsek o da 2," diye yanıt verdiğim an, Kemal Amca'nın ağzı şaşkınlıkla açıldı ve eşine baktı.

"Kemal, uzatma ne olur!" dedi yaşlı gözlerle ve elini kızının omuzuna atıp, "Bırak çocukları mutlu olsunlar," diye ekledi.

Deniz babasının elinden tutup, "Baba, lütfen bu evliliğe karşı çıkma," dedi titreyen ses tonu ile ve elini kalbine götürüp, "Bak, bu kalp sadece onun için atacak. Eğer evlenmemize müsaade etmezsen..."

"Verdim," diye fısıldadı huzursuzca. O an hepimiz gözlerimizi büyütüp, Kemal Amca'ya baktık. Annem yüzünde bir gülümseme ile, "Az önce verdim mi dediniz, Kemal Bey?" diye sorduğunda, memnunsuzca basını salladı ve "Duydunuz işte," diye ekledi ve yanımızdan ayrılıp yukarı çıktı.

Deniz'e sıkıca sarılırken, boynumun göz yaşlarıyla ıslandığını hissettim. Yüzünü avuçlarımın arasına alıp, "Geçti güzelim benim," dedim ve dudaklarımı alnına bastırdım.

"Çok korktum," diye mırıldandı ve derin bir nefes alıp verdi.

Deniz

Babamın bugün sergilediği tavır oldukça sinirimi bozmuştu. Rüzgar'lar gittikten sonra kendisiyle konuşmak için yatak odasına girdim fakat keskin bir dille konuşmak istemediğini söylemişti. Üzgün bir şekilde odama dönüp üzerimi değiştirdim ve kendimi yatağa attım.

Ertesi gün ise gitmek için hazırlanırken, babam odama girdi ve yatağımı işaret ederek oturmamı rica etti. Benimle konuşmak istemesi her ne kadar rahatlatsa da, içimi kemiren bir şeyler vardı.

"Baba, bana çok kızgın mısın?" diye sorduğumda, olumlu bir şekilde basını salladı. Kısa ve net bir şekilde "Evet" yanıtını aldıktan sonra, elimi onun bacağının üstüne koydum ve "Neden kızıyorsun?" diye sordum.

"O çocuktan korktuğumu daha sana kaç kez söyleyeceğim, Deniz? Bak mutsuz olacaksın!"

"Olmayacağım baba, sevdiğim adam yanımda oldukça neden mutsuz olayım ki? Bak yine Derin olayını hatırlatacaksan..."

DENIZ'IN RÜZGARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin