-62-

52.7K 2.4K 513
                                    

Selamlar;

Şu an yüksek lisansımı yapmaktayım ve Pazartesi günü birinci sınavım sona erecek. Aşırı derecede stresliyim, mutsuzum ve kendimi çok kötü hissediyorum. Bana destek olmak için moral mesajları atarsanız çok mutlu olurum.

Sınavdan sonra daha uzun bölümler yazmaya gaye göstereceğim. Umarım bu kötü ve stresli günlerin bir sonu gelir...
Sağlıkla kalın...

Dilara

Hayalet okur olmayın. Okuyan herkes 🌟 ' a bassa bölümler daha hızlı ve uzun gelir.

Çınar'ın bakış açısı...

Rüzgar'ın başından süzülen kan yere damlarken, ne yapacağımı şaşırıp odamda delice volta atmaya başladım. Saçlarımı çekiştirip "Siktir," diye mırıldandım ve "Seni bir an önce hastaneye götürmem lazım," dedim.

Kapıyı açıp koridoru yolladım. Ses çıkmayınca, Rüzgar'ı yerden kaldırıp, kolunu omuzuma attım.

"Hayvan gibi lan bu," dedim inleyerek. Onu koridora doğru sürüklerken, merdivenler aklıma geldi. Acaba onu merdivenden yuvarlatıp, kaza süsü mü versem?

Bence gayet mantıklı bir fikirdi; ama önce yerdeki kanı silmem gerekirdi. Rüzgarı yere uzatıp, banyodan bir sürü kağıt havlu getirdim ve yeri temizledim. Koridorda akan kan lekelerini de temizledikten sonra, Rüzgar'ı tekrardan merdivenin önüne uzattım ve gözlerimi kapatarak "Başka şansın yok," dedim ve ayağımla Rüzgar'ı iterek, merdivenlerden yuvarlanmasını sağladım. Koridordan kütür kütür sesler çıkmaya başlar başlamaz odama koştum ve kanlı kağıt havluları odamın ebeveyn banyosunun tuvaletine atıp suyu bıraktım. Ellerimi sıcak sabun ve suyla yıkadıktan sonra, üstüme başıma baktım. Allahtan kan bir yerime bulaşmamıştı.

Teyzemin çığlıklarını duyar duymaz koşar adımlarla koridora yöneldim ve "Ne oldu teyze?" diye bağırdım.

"Rüzgaaaaarrr!" diye bağırdı içini çeke çeke. "Çabuk ambulans çağır Çınar!" diye bağırmasıyla, cebimdeki telefonu çıkarıp ambulansı aradım.

Eniştem şaşkın bakışlarla odasından çıkıp "Selma?" dedi şaşkın bakışlarıyla ve kucağında oğlunu görmesiyle "Rüzgar!" diye bağırıp yanlarına koştu.

"Teyze, sakin ol ambulans yolda. Çabuk başına müdahale edelim!" diye bağırıp dolaptan ilk yardım çantasını çıkardım. Teyzem kanı durdurmak için kuzenimin başına baskı yaparken, ellerimin titrediğini fark ettim. Yaklaşık yarım saat sonra dışarıdan ambulans sirenleri duyulmaya başlamıştı. Dış kapıyı açıp görevlilerin içeri girmesini sağladığımda, gözüm yandaki eve takıldı. Deniz olanları duysa ne yapardı? Rüzgar'ı sedye ile ambulansa doğru götürdüklerinde, araba anahtarımı alıp, ağlamaktan ayakta zar zor duran teyzemi koluma taktım.

"Oğlum! Sana bir şey olursa ölürüm ben!" diye bağırdığı an, eniştemden sesli bir hıçkırık firar etti.

Teyzemin "Ben ambulansa bineceğim!" diye bağırdığı an, başımı salladım. Teyzemi de arabaya bindikten sonra, eniştemle benim arabaya doğru hızlı adımlarla yürüdük. Ne yalan söyleyeyim, tekrardan kalp krizi geçirmesinden çok korkuyorum.

"Çınar, hayırdır ne oldu?"

Deniz'in pencerenin önünde olduğunu gördüğüm an, seslice yutkundum. Şimdi ona olanları nasıl anlatırdım ki?

"Rüzgar..." dedim titreyerek, Elimle arabamı işaret edip, "Hastaneye gidiyoruz, Deniz. Rüzgar merdivenlerden yuvarlandı, başını çok fena çarptı..."

DENIZ'IN RÜZGARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin