-24-

83.3K 3.2K 208
                                    

Hayalet okur olmayın 💕 Oy ve yorumlarınızı bekliyorum ❤️

Deniz, bakışlarını çantasından ayırmayıp, "Senin burada ne işin var?" diye sorduğunda, aldığı cevap "Acil konuşmamız lazım." olmuştu. Genç kadın, gözlerini Çınar'ın çikolata kahvesi rengindeki gözlerine odaklayarak, "Benim konuşacak tek bir kelimem bile yok. Şimdi müsaade edersen, kuzenimle biraz vakit geçirmek istiyorum."

Esra oturduğu yerden ayaklanarak, sinirlenmiş bir şekilde" Bu o pislik herif mi? " diye sorduğunda, Çınar şaşkın bir şekilde gözlerini kıpıştırıp, Deniz'in elinden tuttu ve
"Almanya'da ne yaşadınız Deniz? Lütfen konuşalım!"

Deniz sinirlenmeye başlamış, gözlerini devirdi."Benim özel hayatım seni ilgilendirmez Çınar. Müsaadenle." dedi ve Esra ile masadan kalkmaya girişti. Hesap için garsona doğru yürüdüğünde, genç adamın, "Rüzgar kaç gündür aşırı derecede asabi, önüne gelen her şeyi kırıp döküyor, sen aramalarımı cevaplamıyorsun! Deniz neler oluyor?"

"Demek ki asabi.. " dedi kendi kendine ve Çınar'ın kendisinin arkasından koşmasına izin verdi.

Esra, kolunu Deniz'in omzuna atarak," Bence siz güzelce oturup  konuşun. Ben beklerim sizi, sonra birlikte bir yerlere gideriz. " dediğinde, Deniz başını eğip," Konuşulacak başka ne olabilir ki? " diye sordu.
"Vardır elbette bir şey, baksana nasıl çırpınıyor. Sen beni dinle, kaybedeceğin bir şey olmaz. "

Deniz, kuzeninin dediğini uygulayarak, arkasını dönüp, Çınar'ın yanına gitti ve kendisine "Sadece 5 dakika Çınar. Bak benim sorunum seninle ilgili değil tamam mı? Sadece çok sinirliyim."

Çınar, sinirden elleri ile oynayıp, "Deniz, orada neler oldu? Rüzgar neden bu kadar asabi?"

Deniz derin bir nefes alıp, "Senin kuzenin.." dedi gözleri dolmuş bir vaziyette. "O kuzenin tam bir adi şerefsiz!"

Çınar alnını kaşıyarak, "Bana bilmediğim bir şeyler anlat. Sana zarar verecek bir şey yaptı mı?" diye sorduğunda, bir müddet sessiz kaldı.

"O gün.. Neden dikkatli olmamı söyledin Çınar? Soruna cevap istiyorsan, başta benim soruma cevap ver." diye sordu kısılan sesi ile ve rüzgardan dolayı uçuşan saçlarını sertçe geriye attı.

"Çünkü kuzenimin tüm pisliklerini bir tek ben biliyorum. Birlikte Almanya'ya gittiğinizi öğrenir öğrenmez deli oldum. Senin diğer kızlara benzemediğini biliyorum, fakat kuzenime güvenemiyorum. Herkesi bir türlü etkisine almaya başarıyor işte.. "

"5 dakikan doldu.. Rüzgar ile anlaşamadık, bir konu yüzünden kavga ettik. Şimdilik bu kadarını bil yeter ve kafanda senaryolar uydurma. Şimdi gitmem gerek. Kendine iyi bak Çınar." dedi ve arkasını dönerek buğulu gözlerle kuzeninin yanına yürüdü...

"Deniz, iyi misin? Gözlerin kızarmış."

"Iyiyim, merak etme. Boş boş konuşuyor işte. Yok Rüzgar çok sinirliymiş yol bilmem ne. Önemsiz şeyler bunlar."

Esra kolunu Deniz'in omzuna atarak, "Geçecek bunlar kuzen, ileride yaşadığın bu olaya gülüp geçeceksin.

Deniz yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirip, alaycı bir şekilde," Elbette güleceğim.. " diye yanıt verdi.

***

Rüzgar'ın bakış açısı

Akşamüstü eve gelir gelmez, odama çıktım. Kravatımı gevşetttikten sonra, üstümü çıkarıp, kendimi yatağa attım.

Gözlerimi kapatıp, derin bir uykuya dalmak istiyorum, lakin her gece aynı rüyayı görüp, yerimden sıçrıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerimi kapatıp, derin bir uykuya dalmak istiyorum, lakin her gece aynı rüyayı görüp, yerimden sıçrıyorum.
Pantolonumun cebinden cep telefonumu çıkarıp, Derin'in numarasını tuşladım. Birkaç kere çaldıktan sonra, Derin "Aşkım benim..", diyerek telefonunu açtı. "Derin, müsaitsen yanına geliyorum." dedim boğuk bir ses tonuyla. Derin gülümseyip, "Senin için her zaman müsaitim." diye yanıtladığında, gülümseyip, "10 dakika sonra yanındayım." dedim ve telefonumu kapattıktan sonra üzerime rahat bir şeyler giyindim. Tam evden çıkarken, Çınar'la karşılaştım. Kırmızı görmüş Boğa gibi yanıma koşuyordu. "Adi şerefsiz!" diye bağırıp, yüzüme bir yumruk geçirdiğinde, ne olduğunu idrak edemeyip, bu sefer ben ona vurdum. "Ne oluyor lan sana?" diye sorduğumda yüzüme bir yumruk daha geçirip, "O kıza ne yaptın lan sen? Adeta bir enkaza dönüşmüş, senin haberin var mı?" diye bağırdığında, sorunun Deniz olduğunu anlamıştım.

"Sen kimden bahsediyorsun?" diye sorduğumda, sinirlenip "Bu sana belki kim olduğunu hatırlatır." dedi ve karnıma tekme attı. "

Acı ile yerde kıvranırken, gülmeye başladım. Çınar'a neden mi karşılık vermedim? Çünkü bunların hepsini hak ediyordum. Annem, Leydi ile birlikte bahçe kapısından içeriye girdikten sonra, bakışlarını bana yöneltti ve çığlık attı." Bu haliniz ne böyle çocuklar? " diyerek yumuşacık eli ile yüzümü okşadı, ardından Çınar'a bakarak, "Neler oluyor Çınar? Anlat ne oldu?"

Çınar parmaklarını saçlarının arasından geçirdikten sonra,  işaret parmağı ile Rüzgarı işaret edip, "Bence bu güzel sorunun cevabını Rüzgar versin. Hatta birkaç soru da ben sorayım ha? Almanya'da neler olduğunu anlatsın bize. Deniz neden ruh gibi ortada dolanıyor ha? Anlat, bir de senin ağzından duyalım Rüzgar efendi!"

Annem ağzını eli ile kapatıp, bana sinirli bir şekilde baktı ve "Çabuk içeri geçin!" diye bağırdı. "Benim işim var anne, sonra konuşuruz." dediğimde, Annem sesini bir kez daha yükseltip, "Sana içeri gir dedim Rüzgar!" dediğinde, gözlerimi devirip, karnımı tuta tuta içeri girdim.

Kendimi koltuğa attıktan sonra, acı ile kıvrandım. Annem Çınar ile birlikte salona geldikten sonra, karşıma oturdu ve sinirli bir şekilde "Anlat Rüzgar! Lütfen kötü bir şey yapmadığını söyle bana!" dedi ve yüzünü eli ile sakladı.

"Anne, boşuna sinirleniyorsun! Benim o kızla ne alakam olabilir ki? Sadece son günde kendisine bir olay yüzünden sinirlenip, kendisini işe almayacağımı söyledim o kadar. Yani başka bir şey yok. Hem benim yüzümden üzgün olduğunu nereden çıkardınız ha? Belki aile büyüklerinden biri ölmüştür? Sırf onunla.. "

Sözümü bitiremeden, annem araya girdi ve" Sus, bu kadarı yeter Rüzgar. Farkında değil miyim sanki? Döndüğün günden beri sinirlisin ve iş bahanesiyle tam tamına evdeki tüm vazoları kırdın. Ya şimdi söylersin, ya da kendim gider Deniz'le konuşurum. Anladın mı beni? "

"Bana gerçekten inanmıyor musun anne? İyi git, kapı ve Deniz'de orada."

"Sana her koşulda güvenim tamdı, ama bu sefer içime bir öküz oturttun Rüzgar. Deniz ile konuşmadan rahatlamayacağım anladın mı? Şimdi yan tarafa geçip, kız ile konuşacağım. Hele yanlış bir şeyler duyayım, o zaman seni affetmem oğlum. "

***

Esra ile sofrayı toplarken, kapı zilinin çaldığını duydum. Elimdeki bardakları tezgahın üzerine indirip,
"Ben bakarım! "diye seslendim ve dış kapıya gidip, kapıyı açtım. Karşımda Selma teyzeyi görür görmez, elim ayağım titremeye başlamıştı.
"Merhaba kızım." dedi kibar sesi ile.  "Merhaba.." diye yanıtladım." Boğazım düğüm düğüm olmuştu. Ayaklarım ise titriyordu. "5 dakikanı çalabilir miyim?" diye sorduğunda, benimle ne hakkında konuşmak istediğini anlamıştım. "Bahçede konuşalım." dedim ve dış kapıyı aralayarak, Selma teyze ile karşı karşıya oturduktan sonra, "Konuşmamız gereken önemli bir konu var Deniz." dedi.

"Buyrun, sizi dinliyorum.. " dediğimde, mahcupca bana bakıp, ellerimden tuttu." Kızım, lütfen bana doğruları söyle olur mu? " diye sorduğunda, başımı onaylarcasına salladım ve" Sizi dinliyorum. " dedim.
Birkaç saniye boyunca, bir sessizlik oluştu. Selma teyze gözlerimin içine bakarak," Oğlum sana bir zarar verdi mi? "diye sorduğunda, gözleri dolmaya başladı..

Merhaba aşklarım ❤️Bölümü nasıl buldunuz? Size bir itirafta bulunayım mı? Gece bu bölümü yazarken elimde telefonla uyuya kalmışım ve sabah 3te yataktan sıçrayıp, bölümü yazarken uyuya kaldığımı fark ettim ve anında bölümü kaldığım yerden devam ettim. Belki şu an saçma sapan cümleler kuruyor olabilirim kusuruma bakmayın  😁 Ama ne yapayım, sözümü tutmak istedim..

Sizce Deniz, Selma hanıma gerçekleri söyleyecek mi? İlerleyen bölümlerde neler olacak? Yorumlarınızı bekliyorum. Kocaman öpüldünüz! (Alarmın çalmasına son 1 saat kaldı. Gidip biraz kestireyim, uyandığımda yorum görmek istiyorum 😁 ❤️)

DENIZ'IN RÜZGARI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin