。8. Bölüm: Düşünce Torbası。

1.6K 88 2
                                    

Artık ikimizde birbirimize bağrıyorduk. Ve benim gözlerim dolmuştu. Nedenini bilmiyorun ama sinirim bozulmuştu. O konuşacakken arkamı dönüp damlayan bir göz yaşımı sildim. Ona tekrar sordum; " Çünkü ne?"

Nash: çünkü seni s-

Nash'i durduran çalan telefonumdu. Bir an durdu ve " Galiba bakman gerek " dedi. Ve telefonuma baktığımda ablam arıyordu.

Lucy: Hastahanede olay çıkarmışsın.

Lea: Evet. Beni annemin odasına almıyorlar.

Lucy: Bir dakika sen ona gitmemişmiydin?

Lea: Evet. Şimdi geldim.

Lucy: Yani bana yalan söyledin!

Lea: Evet söyledim. Ne var bu da ? Ayrıca şuan annem acile alındı. Gelsen iyi olur.

Lucy: Aman tanrım inanamıyorum, geliyorum! Bu nasıl oldu?

Lea: Bilmiyorum. Hadi gel!

Lucy: Tamam geliyorum !

Ablam telefonu kapattıktan sonra telefonu cebime koyup Nash'in yüzüne bakıp bana birşey demesini bekledim. Yanımda olmasını istiyordum. Ama ona birşey diyemezdim.

Lea: Ablam geliyormuş.

Nash: Imm ben... B-ben galiba gitsem iyi olur ha?

Lea: Sen bilirsin...

Nash: Aslında gitsem daha iyi olur. Sonuçta uzun zamandır kimsenin bana kızmadığı kadar kızılmışken bence ben gercekten gitmeliyim!

" Nash ben gerçekten çok özür dilerim. Öyle yapmak istememiştim." Demek istedim ama diyemedim . Çünkü o çoktan arabasına binip gitmişti.

Biraz bulunduğum yerde kaldıktan ve olanları düşündükten sonra gök gürüldemesiyle yerimden sıçradım ve hastahanenin içine geri girmeye karar verdim.

Görevli kadın: Hey bayan beni duyuyor musunuz? Kim için gelmiştiniz. Siz iyi misiniz?

Lea: Evet. Ben 312 nolu odadaki kadının nasıl olduğunu soracaktım.

G.K. : Ameliyatta. Ama siz bekleme odasında . Siz doktorun haberini bekleyebilirsiniz.

Bekleme odasına gidip annemin hastahane acil odasından çıkmasını bekledim. Annemde amyorofik lateral skleroz başlangıcı olabileceği ihtimali olduğundan bunu ameliyatta kontrol edip dejenerasyona neden olan maddeyi alacaklardı. Lütfen ameliyat iyi geçerdi. Bunu herşeyden çok istiyordum. Kafam çok karışıktı. Annem, Nash, ablam , babam herşey çok karışıktı. Özellikle Nash konusu. Ona bağırmamalıydım. O bunu haketmemişti ama o an çok sinirlenmiştim. Ona ne ki benden. O beni umursamıyor bile. Sadece ona kendimi bırakmamı ve ona aşık olmamı bekliyordu. Ama bu asla olmayacak. Aslında ondan acılen özür dilemeliydim. Çünkü Cameron'a olayları anlatırsa Cameron benimle takılmaktan vazgeçebilirdi. Ve ben onun için Nash' ten özür dilemek ve belkide onunla arkadaş olmak zorundaydım. Ahh bu tam bir saçmalık. Acaba beni affeder miydi?..

Ben bu saçma düşünceleri düşünürken ablam sonunda gelip yanıma oturdu. Bende bu düşünceleri hayali bir çantaya atıp fermuarını kapattıp ve gerçek dünyaya döndüm.

Lucy: Kurtulma ihtimali %78 ama geri kalanıda ihtimallerin içinde bu beni geriyor.

Lea: Biliyorum. Beni de.

1 saat sonra:

Lucy uyuyordu. Ben ise sonuçları bekliyordum ve sonunda acildeki doktor dışarı çıkmıştı.

Doktor: Annenizde hastalığa yol açan hücreleri şimdilik öldürdük. Anneniz iyi ama 3 gün sonra taburcu olabilir. Verdiğimiz ilacı 3 gün boyunca Bayan Hale de olan etkileri gözlemleyeceğiz. Onu şimdilik odasında ziyaret edemezsiniz . Ama onu 3 fün sonra evinize götürebilirsiniz. Tekrar geçmiş olsun .

Bu haber karşısında secinmiştim. Vay be annem yaşıyordu. Lucy' ye hemen haber verdim. Çok sevindi. Gözleri dolmuştu. Hemen üstüme aladı. O gerçekten çok sevinmiş duruyordu. Ben de öyle hemen anneme camdan bakmaya karar verdik. Yüzü solmuş ve biraz zayıflamıştı. Ama rahat nefes alıyprdu. Ve en önemlisi artık iyileşmişti. Lucy'Ye onun 3 gün sonra taburcu olduğunu duyunca çok sevindi ve bana " Benim yanımda olduğun için teşekkür ederim" dedi. Bunun karşısında ona tebessüm etmekle yetindim.

Onunla yarım saat yolculuktan sonra evimize gelmiştik. Ev çok dağınıktı. Kameralar, ışıklandırmalar herşey... Ve Nash'in bilgisayarı burada kalmıştı. Ona nasıl vereceğimi bilmiyorum. Ablamla evi topladıktan sonra Pret A Manger den yiyecek alıp "My Own Worst Enemy" yi izleyip kafa dagittik. Ve sonra uykum geldi ve filme devam edemeyip yattim. Bugpn cok yorulmustum.

Nash Grier ile IddiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin