27.bölüm

241 15 1
                                    

Rose
"Hadi, hadi. Barışın."

Jisoo
"Aynen bak yakışıyor mu hiç size?"

Açıkçası onun özür dilemesini bekliyordum. Çünkü yanlış bir şey yapmamıştım. Ama sadece susuyordu. Anlaşılan benim özür dilemem gerekiyordu. Ve ben şuan gurur yapacak halim de yoktu. Ama o hala 5. Sınıf çocuğu gbi gurur yapıyordu.

Rose
"Yaa hadi ama."

Hiç oralı bile değildi. Ve kabul. Bu beni sinir etmeye yetiyordu.

-tamam. Her neyse. Barışmak istememesi onun sorunu. Ben gidiyorum.

Arkamaı dönüp gidecekken jisoo kolumu kavradı ve benim gitmemi engelledi.

Jisoo
"Hayır. Hiç bir yere gitmiyorsun. Lisa,hadi özür dile.

Bana bakmadan direk jisoo ya döndü. Sıkkınlıkla konuştu.

Lisa
"Hah! Ben niye özür diliyorum. "

Hadi ama.. seninle konuşmal isteyende yok. Belliki  ikimizde birbirimize yalan söylüyorduk. Birden gururumuz, kardeşliğimize bin basmıştı.

Rose
"Ciddi misin Lisa? Özür dilemen gerek-"

-boşver. Özür dilemesin.

Onu takmayarak sırama geçip oturdum. Pardon, takmamaya çalışarak.

Ve fark ertimde. Oturarak hiçbir şey kazanamıyordum Kalkarak kantinin arkasındaki boş akna gittim.genellikle buraya gelmezdk insanlar,

Jungkook'un telefonunu çıkardım. Sahi ya. bakmaya fırsatım bile kalmamıştı. Telefonu açıcaktım. Taa ki şifreyi görene kadar. Ne kadarda aptaldım.

"Şifre olduğunu tahmin etmeliydim. " diyerek söylenmeye başladım

"Bende senin telefonumu aldığını tahmin etmeliydim."

Arkamadaki tanıdık  sesle o an ölmek istediğim doğrudur.

Arkama yavaşça döndüm. Bana bakıyordu. Ama yüzündeki ifade sinir değildi.

"J jungkook bben.."

Konuşamıyordum. Ki konuşsam ne diyecektim ki? Tabi  ki hiç bir şey.

Kulaklarımda tekrardan sesini hissetmem ile kendime binlerce lanet okudum.

"Bir açıklama bekliyorum senden."

"Şeyy.."

Yavaşça oturduğu, yerden kalktım. Jungkook üstüme yürümesiyle bende aynı şekile ondan uzaklaşıyordum. Inatla üzerime doğru geliyordu. Lütfen, yavaş atın.

Sırtım soğuk duvara değince bu şeye bir son vermiştik.
Sırıtıyordu. Ve lanet olsun ki her şekilde ona tekrardan aşık olmamak imkansız dı. Okulda ki Bütün erkeklere bin basardı. Ve ben erkek olsam kesinlikle kendimden utanırdım.

Bir cevap bekliyormuşçasına yüzüme baktı. Ve ben tabi ki cevap veremedim. Veremezdim. Ne diyecektim ki?

Son olarak derin bi nefes aldım. Ağzımı araladım. Gözlerimi kapattım ve ağzımdan şu cümlelerin çıkmasına izin verdim.

-sadece seni seviyorum.. anla.

sıcak dudaklarını benimkilerin üzerine doğru getirdi. Ve dudağını benim  ince dudaklarıma bastırdı..

Çok güzel hissetiriyordu.

Her şeyden önce de ilkim ona gitmişti.
Mutluydum.hemde hiç olmadığım kadar..
Ve şuan sahi ben jungkook'la büyük bir özlemi bitiriyormuş gibi öpüşürken  nasıl rahat kalabilirdim ki?

TANRIMMMMMMMMM...

'Şuan sadece bu anın tadını çıkar jennie. Çünkü bunu hiç bulamıyacak da olabilirsin'

İç sesimi dinleyerek jungkook'a iyice sokulmuşken. Jungkook benden ayrılmıştı.

Rüya gibiydi.

Sahi rüya mıydı?

"Cimcikle beni,"

Elini yavaşça koluma getirdi.

-ahhhhh!!!.

ve ben ilk defa acıyan koluma ,güldüm.

"Rüyda değilim.."








▪▪▪▪▪<<<<>>>>▪▪▪▪▪▪
Umarım seversiniz..
♡♡♡
Jenkook'la kalınn
🙏❤

|Zorlu Aşk| Jenkøøk |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now