Alkış ! Alkış!

77.3K 1.9K 1.3K
                                    

►Biraz fazla beklettim ama üç hikayeyle geldim.Diğerlerini de birazdan paylaşırım. :) Üç hikayeyide biraz önce çevirdim.Okuyanların hepsinden oy ve yorum bekliyorum, oylar biraz az sanki. :) Keyifli okumalar...

Bir gün, genç evli bir çift dağlara yürüyüşe gitti.Güneş batmaya başladığında kaybolduklarını fark ettiler.Eşi endişeliydi ama kocası onu sakinleştirmeye çalıştı ve ona kesinlikle geri bir yol bulacağının güvencesini verdi.Ancak birkaç saat sonra hala ne yapacakları hakkında hiçbir fikirleri yoktu.

Karanlık olmaya başlamıştı.İki eş umutsuzluğa kapıldılar.Yanlarında ne bir harita ne de pusula vardı.Umutlarını tamamen kaybettikleri sırada eski bir kulübe gördüler.

Kulübe dıştan kötü gözüküyordu.Uzun yıllar kimse yaşamamış gibiydi.Camların bazıları kırık ve çatlak, çatısında birkaç kiremitte eksikti.Kocası ön kapıyı açtı ancak kimse cevap vermedi.Kapının kolunu çevirdi ve yavaşça kapıyı açtı.

Evin dışı gibi içi de kötü görünüyordu.Neredeyse hiç mobilya yoktu ve tüm katlar bir toz tabakasıyla kaplıydı.Onlar eve girdiğinde, çift garip bir küf kokusu hissettiler.

Duvarlar yerden tavana kadar duvar yazısıyla kaplıydı.Kırmızı mürekkep ile yazılan bu sözler korkunçtu. "Ölüm Ölüm Ölüm Ölüm Ölüm..."

Adam ve kadın bir süre kıpırdayamadılar.Eli titreyen adam duvara dokundu.Boyanın daha ıslak olduğunu öğrendiğinde dehşete kapıldı.

Eşi çok korkmuştu ama onlar başka yere gidemezdi.Ormanda dolaşan vahşi hayvanlar vardı ve geceleyin dağlarda yürümenin çok tehlikeli olduğunu biliyorlardı.Duvarlardaki korkunç yazıya rağmen gece kulübede kalmaya karar verdiler.

Yukarı çıktılar ve eski, lekelerle kaplı yatağa yattılar.Ve sonunda uykuya daldılar.

Ama gece yarısından sonra garip bir gürültü ile uyandılar.Birisi ya da bir şey kulübenin yakınında yürüyordu sanki.

"Duydun mu ? " Kadın sordu. "Ben orada biri olduğunu düşünüyorum."

Kocası bir süre dinledi ama hiçbir şey duyamadı.Yataktan kalktı ve pencereye gitti.Etrafı görebilmesi imkansızdı, her yer çok karanlıktı.Pencereyi açtı ve başını uzattı.

"Kim var orada ? " Adam sinirle bağırdı.

Kimse onu yanıtlamadı.

Adam yatağa geri gidiyorken, karısı ona "Belki konuşamıyordur..." dedi.

Adam pencereye geri gitti ve "Orada kimse var mı ? Eğer evet ise iki kere elini çırp." dedi.

Dikkatle gelecek olan sesi dinledi.Yıldızlar gökyüzünde parlıyordu ve böceklerden başka ses duyamıyordu.

Aniden o gürültülü bir alkış duydu.

Adam karısına döndü ve "Haklıydın, orada birisi var." dedi.

Pencereden dışarı eğildi ve karanlığın içine baktı.Ama o karanlıkta kimseyi göremiyordu.Sonra adam sordu : "Kulübenin sahibi misiniz ?"

Alkış! Alkış!

"Erkek misiniz ?"

Alkış! Alkış!

"İnsan mısınız ?"

Alkış! Alkış!

Adam yutkundu ve son sorusunu sordu :

"Kaç kişisiniz ? Her biriniz için bir kez elini çırp..."

Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış! Alkış ...

Kısa Korku Hikayeleri (Kitap Oldu)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora