yedidokuz

22 2 0
                                    

Dünü bugüne taşıdığımıza inandırıyoruz parçalanarak kendimizi. Seslere gülüyoruz, sessizliğine gülüyoruz, sesin önemine vurgu yapıyoruz sanki çok da biliyormuşuz gibi. Bazı şeyleri bilmiyorken, bazılarında boğuluyoruz. Yine de durdurmuyoruz. Bu dönme dolap bize huzur vermeyi bitirdiğinde metrelerce yüksekten atlayacağız. Bu lunapark bir gün tümüyle kapanacak, dönme dolap durmayı bırakacak, biz bunun en tepesinde, yine, bugünkü gibi, hala dönüyor haldeyken olduğu gibi müsaade etmeyeceğiz engellemesine sesimizi bastırmasına. Fakat artık durup beklediğimde "dönme dolap dönmese de," diyorum, "marifet onda değil." Bu vagonu da, bu dönme dolabını da, bu hayatı da iyi edecek bir şeyler var.

Ne Anlatıyorum?Donde viven las historias. Descúbrelo ahora