Yirmidördüncü Bölüm;

3.2K 250 163
                                    

Bölüm şarkısı;
Sadık Karan- Dost Kazığı

"İhtimalleri sevmem ben, çay severim."

Efes'in Dilinden Devam ;

Normal sevmiyorum ben, çayanormal seviyorum.

Kader ölmeyi tercih etmiş bizimle gelmemişti. Yani eve gidip acımı yaşamak istiyorum dedi.
Eyvallah dedim ne diyeyim, herkes acısı kadar işte. Yol boyunca hiç konuşmadık dayımla. Etrafı incelemekle meşguldüm, insanlar ne kadar da mutluydu. Yada mutlu insan profilimi çiziyorlardı bilmiyorum.
Ama ben böyle mutsuzken etrafımdaki insanların mutlu olmasına sinir oluyorum.
Katlanamıyorum.
Hepsini boğarak öldürmek, mutluluktan parlayan gözlerini oymak, gülen ağızlarını ikiye ayırmak istiyordum.

Metro girişine gelmiştik, her bir metre karede el ele tutuşan, sarılan çiftler vardı. Birde insanları umursamadan öpüşenler! Ne kadar ayıp, biz burada sap sap dolaşırken onların gözümüze sokmak istercesine bunları yapmaları cinayet sebebi.
Olan var olmayan var kardeşim!

Metroya binmek için yürüyen merdivenleri aşmak zorundaydık.
Bir iniş birde çıkış merdiveni vardı. Her ikisi tıklım tıklım. Sonra niye kilo alıyoruz, rahatlığı seviyoruz abi .
Ortada yürümeyen merdiven vardı ve bomboştu. O zavallının günahı ne ? Yürümeyen merdivenle aramızda bir bağ oluştu ve yürüyen merdivenlerin kırmızı düğmelerine bastım. Her ikiside yürümeyen bir hale gelince omuzlarımı dikleştirip ortadaki merdivenlerden inmeye başladım.

İnsanlar söylenerek yürümek zorunda kalmışlardı .
Mutluydum.
Dayım'da yürüyen merdivenleri tercih ettiği için oda söylenerek kendi imkanlarıyla aşağıya indi. Basamaklar bittiğinde "Yürümek istesem ortadan yürürdüm bu nasıl iştir ya?" diyerek söylendiğinde kıkırdadım.
Dayımın şaşkın bakışları altında kollarımı iki yana açıp misket oynamaya başladım

"Ne yapıyorsun kızım? "

"Hiç."

Misket oynamaya devam ederek yürüyordum ki karşımıza yine yürüyen merdiven çıktı. Yürürken karşıdan el ele bir çift geliyordu. Bende onların üstüne üstüne yürüdüm. Tam yanlarına geldiğimde erkeğe bakarak güldüm ve ellerini ayırarak geçtim.

"Bu kız kim Tarık! "diyerek benim duyacağım şekilde bağırdığında başımı dikleştirip sinsice güldüm.
Yesinler birbirlerini bana ne!

Dayım yanıma gelip "Ne yapıyorsun yeğenim rahat dursana."dedi .
Omuz silktim .
"Birgün o gün gelecek ama o gün bugün değil ."
Podyumda yürüyormuş gibi kıvırta kıvırta yürümeye başladım.
Yürüyen merdivenlere gelince bu kez binme taraftarıydım. Kameradan görürlerse başımız belaya girebilirdi .
Önümde yine bir çift vardı. Hararetli bir şekilde muhabbet ediyorlar, arada gülüyorlardı ve muhabbetleri evlilikti.
Bu kadar mutlu olmak sizin neyinize be. Kız 'Sinan 'diyerek adama hitap etti.

"Düğüne senin teknikteki arkadaşlarını da çağıralım ."deyince dayanamayıp onlara doğru eğildim .

"Aa Sinan naber ."dedim gülümseyerek.
İkisi bana bakıp kaşlarını çattı.

"Tanımadın mı beni ? Teknikten ben eski sevgilin."dedim ciddileşerek.

"Hayır tanımadım, ne eski sevgilisi, ne münasebet hanımefendi?"dedi adam telaşla.

"Baharmı bu Sinan ?"diyerek sordu kız kaşları çatık bir şekilde.

"Evet ben Bahar canım, ay Sinan benden sonra bu kızamı gittin."dedim yürüyen merdiven bitmişti.

Deli DoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin