Altıncı Bölüm;

5.2K 386 2.8K
                                    

"Birbirimizden haberimiz yoktu, oysa ki bir yapbozun olmazsa olmaz iki parçasıymışız..."

Okan'dan Devam ;

Kelimeleri süsleyemediğim için ,değersiz kaldı hislerim.

Ablam okulu bırakmama izin vermiyorsa bende okul çıkışı çalışırım dedim ve ilanlara bakındım.
Ulus parkında ki lüks restaurant dikkatimi çekti, iyi maaş ve iyi bahşiş kazanırım diye düşünmüştüm.

İşi aldığımı ablama söylemek istedim, aradım ama açmadı. Mesaj attım, işteymiş . Okuldan sonra çalışacağım, iş buldum dedim.
Çok kızdı, hararetli bir şekilde mesajlaşırken deli kızın çığlığını duydum.
Sonrası malum yüzüm gözüm yara içinde, eski izler geçmeden yenileri eklendi. Pişman değilim onu kurtardığım için, sadece yüzüme aldığım darbeler yüzünden işe alınmayacağımı biliyordum. Yine de şansımı denemek istemiştim.

Deli kızın gelmesine çok şaşırmış, böyle bir şey beklemediğim için ne diyeceğimi bilememiştim. Kendince yardımcı olmak istemişti.
Olmuştu da.
Kısmen.

Soyunma odasından çıkar çıkmaz, yanındaki kız işe hemen başlaması gerektiğini söyledi.
Sadece önlük takmıştı, heyecanlı görünüyordu.
Daha önce börekçide çalışmıştı bu işe eli yatkındır diye umuyordum.

"Müşteri velinimetimizdir, ne kadar iyi olursan bu işi o kadar garantilersin ."

Deli kız başını olumlu anlamda sallayıp kıza bir dakika diyip yanıma geldi.

"Niye kiyafetini değiştirdin ?"

Heyecanlı oluşu onu gergin yapıyordu, bunu farkettim o an.
"Boşver, sen neden iş kıyafeti giymedin ?"

"Yokmuş, bu önlüğü verdiler . Gitmem gerek iş zamanı. "

Küçük ama aceleci adımlarla uzaklaştı yanımdan. Duvara yaslanıp telefonumun saatine baktım. Onbire geliyordu, bu saatte evde olması gerekiyordu, nasıl izin almıştı ki?

Börekçiye benzemiyor burası, fazla ciddi ve klas müşteriler geliyor, böyle tedirgin olmaya devam ederse bu iş yalan olurdu. Kaç dakika dayanabilecek diye düşünüp onu izlemeye başladım.

Boşalan tabakları topluyordu, bir tabak yere düştü ve tuzla buz oldu .
Bu onu daha çok sitrese sokmuştu. Elindekilerin hepsini yere atıp ilk düşen tabağın parçalarını toplamaya koyulduğunda kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum.

Diğer çalışanlardan bir kaç kişi yanına gelip yardımcı oldular .
Boşalanları toplamak onun harcı değildi. Bu yüzden eline küçük not defteri ve kalem verdiler.
Yeni gelen, yada isteği olan müşterilere bakıyordu.
Bir zaman sonra siparişlerin masalarını karıştırdı, yine diğer çalışanlar yardımcı oldu.

Ama en kolay yapacağı iş bu olduğu için başka iş yapmasını istemediler, aldığı siparişlerin yanına masa numarasını yazmasını söylediler.

Deli kız kendiyle cebelleşirken kapıdan içeriye bir çift girdi .
Kadın bağırarak konuşuyor, yanındaki mıymıntı adam onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Sus yoksa sinirimi senden çıkartırım! " dedi kadın buldukları boş masaya otururken .

Gür sesle konuştukları için kulak vermiştim, yoksa ilgi alanıma girmiyorlardı .
Deli kız hemen o çiftin yanına yaklaşıp siparişlerini aldı ve mutfağa gitti.
Garsonlar dolu olduğu için onun eline verdiler tepsiyi. Alt tarafı bir tatlı birde iki çay istemiştiler. Gayet iyi bir şekilde götürüp masaya bıraktı ve "Afiyet olsun ."diyerek arkasını dönmüştü ki o gür sesli sakin konuşmayı bilmeyen ve konuştuklarını herkes duysun diye uğraşan çirkef kadın "Ben böyle bir şey istemedim !"diyerek bağırmasıyla bütün gözler deli kıza döndü.

Deli DoluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin