Bölüm 6

502 40 5
                                    

Lauren 

Camila ile randevuya çıkacağımız vakit gelmişti ve söylemek gerekirse heyecandan bayılacak gibi hissediyordum. Bu görüşmemizde sadece ikimiz olacaktık . Kalbim gereğinden daha hızlı çarpıyor ve ellerim titriyordu. Bu kadının benim üzerinde garip bir etkisi vardı ve ben bu etkiyi daha önce hiç kimsede hissetmemiştim.  

Motorsikletimden inip kaskımı çıkardım ve elimi saçlarımdan geçirip düzgün bir şekil almasını sağladım.  Apartmandan içeri girip dairenin bulunduğu kata çıktım. Kapının eşiğinde dururken derin nefes alıp vererek kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Kendimi daha iyi hissetmeye başlayınca kapıyı çaldım. Kapıyı açan Emilia'ydı.

''Laureeeenn!''

''Merhaba tatlım.'' dedim ve onun seviyesine inip küçük kızla sarıldım.

''Annem hazırlanmayı yeni bitirdi.'' dedi ve oturma odasına doğru bana eşlik etti. Dinah çeşitli boya kalemleri ve kağıtlarla çevrelenmiş şekilde oturuyordu. Beni baştan asağı süzdü ve: 

''Woow Lauren çok iyi görünüyorsun. Benimle değil de Camila ile randevuya çıkmak istediğine emin misin'' dedi ve sırıttı.

''Uzak dur Hansen.'' Camila'nın sesini duyup arkamı döndüğümde göz göze geldik. Gülümsedim ve ardından gözlerimin vücudunun geri kalanına kaymasına engel olamadım. Bacaklarını ve kalçasını sıkıca saran skinny jean, beyaz t-shirt ve blazer ceket giyip sade bir makyaj yapmıştı. Gerçekten göz alıcıydı.

''Çok güze gözüküyorsun.'' dedim ve yanaklarının kızarışını izledim.

''Sen de öyle.''

'' Bebeğim biz şimdi gidiyoruz , uslu dur tamam mı?'' Camila, Emilia'ya doğru yürüdü. Küçük kızı öpmek için eğildiğinde bana kalçasının güzel görüntüsünü vermişti ve açıkçası söylemek gerekirse kendimi bakmaktan alıkoyamamıştım. Karşımda böyle bir Tanrıça varken kendime engel olmakta zorlanıyordum. Kafamı kaldırdığımda bana sırıtan Dinah ile karşılaştım. Bu sırıtış bana yakalandığımı belli ediyordu. Utançtan yerin dibine girebilirdim.

Camila bana döndü ve ''Gitmeye hazır mısın?'' diye sordu.

''Tabi ki.'' dedim ve ve kapıya doğru yürüdüm. Çıkmadan Dinah ve Emilia ile vedalaştım.

Apartmandan çıktık ve Camila'nın dikkati kapının önünde duran motoruma yöneldi.

''Sanıyorum senin motorun?''

''Evet. Seni arabayla almak isterdim ama şu an serviste olduğundan tek seçeneğim buydu.''

''Benim için bir kaskın var mı?''

Motorsikletimin arkasında duran kaskı ona uzattım.Kendi kaskımı da taktıktan sonra motorsiklete bindik. Camila'nın ellerini sıkıca  belime doladığını hissedince gideceğimiz restorana doğru  ilerlemeye başladım.

--

Camila şarabını yudumlarken onu izledim. Motorsiklet kullanacağım için içki içmemeyi tercih etmiştim.  Onunla otururken alışılmışın dışında kendimi konforlu hissediyordum. Daha önce hiç bir randevuda kendimi bu kadar rahat hissettiği hatırlamıyordum.

'' 20 soru oyununu oynamaya ne dersin? Böylece birbirimizi daha iyi tanımış oluruz.'' dedi ve şarabından bir yudum daha aldı.

''Tanrım, bu oyunların sonu genelde kirli sorularla bitiyor.''

''Bundan rahatsız olacağını düşünmüyordum.'' dedi ve kıkırdadı.

''Beni iyi tanımışsın.Başlayalım'' dedim ve ona katıldım.

'' Hayattaki en büyük korkun ne?''

''Yalnızlık. Kesinlikle yalnızlık.'' Soru sorma sırası bana gelince kısa bir süre düşündüm.

''Daha önce yaptığın ama bir daha asla yapmayacağın bir şey var mı?

''Bir erkekle seks yapmak.'' Çok rahat bir şekilde cevapladığında neredeyse kendi tükürüğümde boğulacaktım. Camila tepkime gülümsedi ve 'sen sordun' bakışı attı.

''En sevdiğin renk?'' gülümsedi ve ben de kendimi bu çocukça sorusu karşısında gözlerimi devirmekten alıkoyamadım.

''Gerçekten mi Camz?'' dedim ve o kafasını sallamakla yetindi.

''Mavi.''

''Hayatında yaptığın en çılgın şey''

''Hmm daha önce çok çılgın bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Biraz sıkıcı bir insanım''

''Peki, o zaman bunu değiştireceğiz.''

''Değiştirecek miyiz'' dedi ve alaycı şekilde kafasını salladı

''Emin olabilirsin.'' dedi ve göz kırptım.

Yemeklerimiz geldikten sonra birbirimize sorular sorup birbirimizi daha yakından tanımaya devam ettik.

--

Restoranttan kalkma vaktimiz geldiğinde Camila hakkında birçok şey öğrenmiştim. En sevdiği renk yeşildi. Aslen Kübalı'ydı. Tatillerini Hawaii'de geçirmeyi seviyordu.İleride Golden Retreiver istiyordu.Hayalinde Emilia büyüdüğünde Kanada'ya taşınmak vardı. Ve bir gün skydive yapmak istiyordu. 

Birbirimiz hakkında bir ok şey öğrenmiştik ama söylemek gerekirse ben bu güzel kadın hakkında daha çok şey öğrenmek için sabırsızlanıyordum. 

İkimiz de restoranttan çıktığımızda kapının önünde bir süre bekledik.

''Eve gitmek için hazır olduğumu sanmıyorum.'' dedi ve bana baktı.

''Nereye gitmek istersin?''

''Sen seç.'' dedi ve ona uzattığım kaskı alıp kafasına geçirdi.

''O zaman gidelim.'' dedim ve elini tutarak motorsiklete doğru eşlik ettim.

Motorsikletin arkasına binmesi için yardım ettikten sonra kendim de bindim ve motoru New York'un en sevdiğim yerine doğru sürmeye başladım.

Düşüncelerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum :)


Better Together // CamrenWhere stories live. Discover now