Better Together // Camren

Bölüm 4

Lauren

Alarmın çalmasını duymama rağmen gözlerimi kapalı tutup alarma karşı koymaya karar verdim. Bir süre kafamı yastığa gömülü tuttuktan sonra sağıma doğru devrilerek yanı başımda duran ve inatla çalan alarmı kapattım,gözlerimi ovuşturarak doğruldum.

Çalıştığım ofise vardığımda sabah rutinimi gerçekleştirip patronumun gönderdiği mailleri inceleyip işe başladım.

Öğle yemeği vakti geldiğini fark edip gözlerimi ekrandan ayırdığımda gözlerimin ağrıdını hissedebiliriyordum. Dizüstü bilgisayarın ekranını kapatıp çantamı koluma taktım ve ofisten ayrıldım. Binadan çıktığımda gidebileceğim yerleri düşündüm. Sürekli aynı yere gitmekten sıkılmıştım ve yeni bir yer denemek hiç fena olmayacaktı. Yolun aşağısına doğru yürümeye karar verdim. Belirli bir süre yürüdükten sonra küçük bir restoran dikkatimi çekti. Daha doğrusu içindeki kişi demeliyim. Evet bir garson olduğunu biliyordum ama iş yerime bu kadar yakın olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Kendi kendime gülümsedim ve içeri girdim. Cam kenarındaki iki kişilik masaya oturup menüyü yüzüme doğru doğrulttum. Hem ondan bir süreliğine saklanırken menüyü incelemeye başladım.

''Hoş geldiniz. Siparişinizi alabilir miyim?''

Camila'nın tatlı sesiyle dikkatimi topladım ve menüyü indirip masaya bıraktım. Yüzünü gördüğümde suratımdaki sırıtış daha da büyüdü.

''Lauren!'' yüzündeki şok sesine de yansımıştı.

''Merhaba.''

''Burada ne arıyorsun?''

''Öğle aramda yemek yiyebileceğim güzel bir yer arıyordum ve burayı buldum. İstemiyorsan kalkabilirim.'' Dedim ve tek kaşımı kaldırdım.

''Saçmalama. Sadece seni görünce şaşırdım.'' Dedi ve mahçup bir şekilde gülümsedi

''Fark ettim. Yemek olarak ne almalıyım karar veremedim ama muzlu milkshakelerinizden kesinlikle istiyorum. Yemek olarak ne önerirsin?''

''Deniz mahsüllü special spagettimizi denemelisin.''

'' Tamamdır. Denemek istiyorum.''

''Peki,siparişinle birlikte geri döneceğim.'' Arkasını döndüğünde hızlı davranıp bileğini kavrayıp onu durdurdum. Soru sorar biçimde bana döndü.

''Öğle yemeği yedin mi?''

''Henüz yemedim.''

''Peki bana eşlik edebilir misin?'' Cevap vermeden önce dükkanda ne kadar kişi olduğuna bakmak için göz attı. Bizim haricimizde iki yaşlı çift ve bir genç vardı. Yoğun bir kalabalık yoktu.

''Sanırım sana eşlik edebilirim. Siparişleri hazırlayıp hemen geliyorum.'' Dedi ve göz kırpıp yanımdan ayrıldı.''

Siparişler elinde geldiğinde onları masaya bırakıp karşımdaki sandalyeye oturdu.

''Favori içeceğimi sipariş ettiğini biliyor musun?''

''Gerçekten mi ? Normalde hep çilekli içerdim ama bugün nedense muzlu denemek istedim.''

''Emilia çilekli millkshake için deli oluyor ama ben kesinlikle muzluyu tercih ederim. Hayatımın geri kalanını sadece muz yiyerek geçirebilirim.''

''Gelecek sefer çilekliyi denemeliyim. Böylece karşılaştırabilirim.''

''Muzlu her zaman kazanır.''