Stajyer || Taekook

32| Gülüşünden Öpmek

Medya: Taekook kissing 🔥

Yorumlarınızın beni mutlu ettiğini biliyor muydunuz? Evet evet, biliyordunuz. *Mesaj iletilmiştir* :')

Keyifli okumalar!! 💜

"Jeongguk-ah, uyan artık." Bilincim uyanıktı fakat saçlarımda gezinen eller, uyanmam gerektiği yerde daha da mayıştırıyordu.

"Hastaneye gittim geldim hala uyuyorsun. O kadar da yormadım aslında." Dalga geçercesine güldüğünde gözlerimi zorla açmıştım. Hiçbir şey yapmayıp düz bir şekilde baktığımda hiçbir şey hissetmediğimi farketmiştim.

"Yordum mu yoksa?" Gülerkenki tınısı yeniden kulaklarımı doldurduğunda kendimi yana çevirip yorganı bacak arama alıp boğukça mırıldanmıştım. "Senden ziyade ben yordum bizi."

Gerçekten de dün bütün ipler elimdeydi. Ve bu gerçekten de sandığımız kadar kolay değildi. Taehyung sert giriş çıkışlarına devam ederken onu durdurmuş ve bir anda üstüne çıkıp tüm kontrolü üstüme almıştım. Böylelikle daha şehvetli dakikalar yaratmıştım. Fakat itiraf etmeliydim, yorulduğuma değmişti.

"Kalkacak kadar dinç hissediyor musun?" Bu defaki sesi alaydan ziyade endişe ve merak içerdiğinde dudaklarımı büzüp yüzümü yorgana bastırmıştım.

"Jungkook?" Üstüme uzandığını hissettiğimde yüzümdeki yorganı çekmişti. Bakışlarım direkt olarak yüzünü bulduğunda, "Nasıl hissediyorsun?" diye sormuştu.

"Tae belim çok kötü ve," bakışlarımı yorgana diktiğimde devam etmiştim. "kıçımı hissetmiyorum." Tae bir süre yüzüme anlamsız bakışlarını atarken mırıldanarak üzerimden kalkmıştı. "Kendi eden bulur derler."

Haklıydı. Geç boşaldığını biliyordum. İlk seferimde de olduğu gibi her türlü uzun ve yorucu oluyordu. Açıkçası şikayetçi değildim. Yani, o an için değildim. Söz konusu Taehyung iken şikayetçi olmak mümkün olamıyordu. Fakat ertesi sabah için aynı şeyi söyleyemecektim. Kıçımın üzerinde durmak gerçekten zor oluyordu.

Taehyung elinde küçük bir şişe ile geldiğinde bakışlarım onu izliyordu. Durgun, düşünceli bir ifadesi vardı.

"Arkanı dön ve masaj yapalım." Yine aynı şekilde anlamlandıramadığım bir tını vardı ses tonunda. Ona ayak uydurup ters döndüğümde pijama görevini gören tişörtümü çıkartmıştım. Ve gördüğüm morluklarla dolu bir göğüstü. Piercingin bulunduğu çevre morarmaya yüz tutmuştu fakat boynumdan aşağısı oldukça kıvamını almıştı. Taehyung düşünceli bir şekilde yatağın bir kısmına oturduğunda elini morluklar üzerinde gezdirmişti. "Özür dilerim, acıyor mu?" Sesindeki üzüntü kulağımı doldurduğunda ağlamak istemiştim. Evet, kesinlikle ağlamak istiyordum.

"H-hayır." Kekelememin üzerine bakışları gözlerimi bulmuştu. İnanmayacaktı.

"Arkanı dön hadi." Ağzımı açmak için kullandığımda konuşup susturmuştu. Belim ve kalçamdaki ağrı ile dudaklarımı dişleyerek zorlukla arkama dönmüştüm.

Soğuk yağ -masaj yağı- ile irkildiğimde Tae'nin ellerini belimde hissetmiş ve titremiştim. Bu kadar hassas olmamalıydım.

Belim boydan boya yağ olduğunda Taehyung kalçamın altında, bacaklarımın üzerine oturmuş ve bel-kalça sokumuna masaj yapmaya başlamıştı. Ağrısını hissetsem de ses çıkarmamaya çalışmıştım.

"Özür dilerim. Her defasında böyle oluyor." Taehyung'un dalgın sesi kulaklarımı doldurduğunda 'hm?' gibi bir ses çıkmıştı dudaklarımdan. "Kendimi kontrol etmeye çalışıyorum ve bunu yapamadığımı hissediyorum. Anı yaşarken her şey güzel geliyor fakat sonrasını hiç kimse düşünmüyor. Düşünseydik, en azından şu an bel ağrısı çekmezdin. Üzgünüm, sevgilim."