9. Bölüm

1.9K 87 6
                                    

~9. Bölüm~

Elimdeki bardağı kafama dikleyip soğuk suyun boğazımdan akarak beni rahatlatmasına izin verdim. Bugün de gayet sıradan bir gündü. Hava düne oranla daha iyiydi. En azından korkmamı gerektirecek bir durum yoktu. Sadece soğuktu işte, her zamanki gibi.

Bardağı diğer kirlilerin yanına bırakarak eli havada olan adamın siparişini almak için ona doğru ilerledim.

"Buyrun"

Adam gözleriyle beni süzmeyi ve bir nevi taciz etmeyi bitirdiğinde siparişini verdi.

Huzursuzca yerimde kıpırdandım. "Başka bir isteğiniz var mı?"

Adam suratına tam anlamıyla piç bir sırıtma yerleştirdiğinde sorduğum soruyu aklımda tartarak gözlerimi devirdim. Umursamadan arkamı dönüp bara yöneldim. Siparişi Mert'e söyleyip içkiyi dev bardağa doldurmasıni izledim.

Elimi bardağa uzatıp almaya çalıştığımda Mert beni engelledi. "Adamın bakışları hiç hoşuma gitmedi. Dikkatli ol."

Başımı sallayarak bardağı aldım. Geçen haftaki olaydan sonra bana daha fazla dikkat etmeye başlamıştı. Benim için endişelenmesi hoşuma gitmiyordu ama arkamda beni kollayan bir dostum olduğunu bilmek rahatlatıyordu.

Yarı yoldayken bana doğru gelen Selin'i görünce kararımı son anda değiştirerek bardağı eline tutuşturup adamı işaret ettim. Hiç bir şey anlamamış olsa da kabul ettiğinde teşekkür edip gidişini izledim.

Adam siparişini benim değil de başka bir garsonun getirdiğini görünce şaşkınlığını ve sinirini gizlemeye gerek duymadı. Selin de her erkeğin arzulayabileceği bir kadındı. Üstelik o benim kadar namuslu (!) değildi de. Zengin adamların koynuna girerek yüksek miktarda paralar kazanıyordu. Ucunda bu kadar para olduğunu bilmeme rağmen bunu yapacağımı hiç zannetmiyordum. İğrenç bir şeydi bu.

Adam gözlerini benimkilere diktiğinde huzursuzlanarak gözlerimi kaçırdım ve Mert'in yanına kaçtım. Ona sorun olmadığını belli edercesine bir kafa hareketi yaptığımda gözle görülür şekilde rahatlamıştı.

İş arkadaşlarımın bir noktada toplandığını görüp yanlarına gittiğimde bana samimi olmadığı belli olan gülümsemeler yolladılar. Burada bir şeyler dönüyordu, öğrenmeliydim. "Neler oluyor?"

"Patron bir çalışanın maaşına zam yapmış. Kim olabileceğini konuşuyorduk."

İsmini hatırlayamadığım çocuk açıklama yaptığında tüm gözler bana çevrilmişti. O şanslı çalışanın ben olduğumu mu düşünüyorlardı cidden? Patron beni burada işe alarak yeteri kadar iyilik yapmıştı zaten. Bir de maaşıma zam yapacağını hiç zannetmiyordum. Hadi ama! Beni tanımıyordu bile.

Onları kendi hallerinde bırakıp yanlarından uzaklaşırken zamın gerçekten kime yapıldığını merak etmeye başlamıştım. Maaşları bugün alacaktık zaten. Ama o şanslı kişinin ben olacağına ihtimal bile vermiyordum.

Az önceki adamın her hareketimi izlediğini farkedip huzursuzlandığım sırada Poyraz kapıdan girip koltuğa oturarak beni çağırdı. Gülümseyerek yanına giderken adama kaçamak bir bakış attığımda Poyraz'a nefretle baktığını gördüm. Adımlarımı sıklaştırıp koltuğa oturduğumda adamın başıma bela olmamasını diliyordum.

"İyi misin? Gergin gözüküyorsun."

Dikkatimi Poyraz'a yönelttim ve başımı salladım. "Adamın biri bana kafayı taktı yine. Bu sefer tuvalete gitmeyeceğim." Cümlemin sonunda güldüğümde Poyraz'ın ilk cümlemden sonrasını dinlememiş olduğunu ve etrafını taramaya başladığını farkettim. Kısa zamanda bakışları bir noktada sabitlendiğinde onu sakinleştirmem gerektiğini hissettim.

Benim Olsan?Where stories live. Discover now