6. Bölüm

2.3K 91 5
                                    

~6. Bölüm~

Biraz sonra Mert de benim baktığım yere bakınca benim aksime gülümseyerek o tarafa doğru gitti. Bense hala olduğum yerde öylece durup birbirlerine sarılan adamları izliyordum. Tabi onun sarılması Mert'inkine oranla daha soğuktu. Sanki bir şok halinde gibiydi. Aynı benim de içinde bulunduğum hal gibi. Burada ne işi vardı?

"Öykü gelsene ya! Siz tanışmamış mıydınız?"

Mert'in seslenmesiyle biraz tereddüt ederek ayaklarımı harekete geçirdim ve yanlarına gittim. Başımı yerden kaldıramıyordum. Utanıyor muydum? Çok saçma!

Ben ne diyeceğimi bilemezken Mert arabayı çalıştıracağını söyleyerek uzaklaştı ve bizi baş başa bıraktı. Korktuğum şeylerin başıma gelmesine o kadar alışıktım ki şaşırmamıştım.

"Üzgünüm sizi rahatsız ettim."

Gözlerimi yerden kaldırıp onunkilere diktiğim sırada neyden bahsettiğini anlamaya çalışıyordum.

"Ne?"

Bu konu hakkında konuşmaktan sıkılmış gibi gözüküyordu. Ama ben gerçekten ne demeye çalıştığını anlamamıştım. Bizi neden rahatsız etmiş olsundu ki? Gizli bir şey mi yapıyorduk? Benim neden bundan haberim yoktu?

Tam ağzını açıp bir şeyler söyleyecekti ki Mert'in yanımıza gelmesiyle sözlerini yuttu.

"Hadi gidelim"

Yine hiç bir şey söylemeden Mert'in peşine takıldım. Arabayı yakına park etmiş olduğu için umduğumdan kısa sürede kendimi koltukta oturuyor bulmuştum. Araba hareket ettiğinde sorup sormamakta kararsızdım. En sonunda dayanamadım ve sormaya karar verdim.

"Sen o adamı nereden tanıyorsun?"

Sanki filler neden uçamıyor diye sormuşum gibi şaşırmıştı. Artık çileden çıkmak üzereydim. Çok mu değerli bir insandı bu adam! Ben neden şimdiye kadar hiç görmemiştim veya duymamıştım?

"Hadi ama yapma Öykü!"

"Neyi yapmayayım?"

"Bal gibi de tanıyorsun."

"Hayır tanımıyorum!"

"Dün barda sarmaş dolaştınız. Görmedim mi sanıyorsun?"

"Öyle bir şey olmadı Mert!"

"Öyle mi Öykü hanım? Haberin olsun diye söylüyorum; tek ben değil bütün bar sizi gördü!"

"Ne zamandan beri barda birbiriyle sarmaş dolaş olan insanlar ilgi çeker oldu?"

"Ha kabul ediyorsun yani!"

"Tabi ki etmiyorum!"

"Yeter Öykü daha fazla konuşmayalım. Birbirimizi de kırmayalım."

"Hayır efendim bu konuyu öylece kapatamazsın!"

"Tamam kapatmıyorum ama sen hala kabul etmiyorsun!"

"Neyi kabul etmiyorum?"

"Öykü tamam yeter!"

"Neyi kabul etmiyorum dedim Mert!"

"..."

"Sürtük olduğumu değil mi! Ben önüme gelene sarkıntılık eden aşağılık sürtüğün tekiyim değil mi!"

"Ben öyle bir şey demedim!"

"Dememiş olabilirsin ama bal gibi de ima ettin! Öyle değil mi ha!"

"Yeter lan yeter! Evet ima ettim. Öyle değil misin zaten? Hala neyin atarını yapıyorsun anlamadım ki!"

Durduk yere ikimizin de sinirleri gerilmişti. Elin adamı yüzünden en iyi ve tek arkadaşımla tartışıyordum. Üstelik o adam bunları hak etmiyordu bile. Ama Mert'in dediklerini de ben hak etmiyordum. Bu çok ağır olmuştu. Biz bu değildik!

Benim Olsan?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin