4. Bölüm

2.7K 84 2
                                    

~4. Bölüm~

Mert sızıp kalmış müşterileri uyandırmaya çalışırken ben de tezgahı topluyordum. Bugün fazla yorulmamıştım ve kendimi iyi hissediyordum. Özel bir şeyler yapmak isterdim ama ne yazık ki yapacak hiç bir şeyim yoktu.

Son bardağı da durulayıp ağzı aşağı gelecek şekilde yerleştirdikten sonra Mert'in yanına gittim.

Çok saçma bir şekilde sızan bir kadının başında dikiliyordu. Kadın neredeyse hiç bir şey giymemişti ve üstündeki bez parçalarının kenarları da açılmıştı. Mert'in arzu dolu gözlerle kadını seyrettiğini görünce sırıttım. Elimi gözlerinin önünde sallayarak onu dünyaya döndürdüm.

"Sen git eşyalarını topla, kadını ben uyandırırım."

"Uyandırmaya ne gerek var ki yatsın işte güzelce."

Tekrar şehvetle kararmış gözlerini kadına diktiğinde kafamı hafifçe sallayarak onu tezgaha doğru ittirdim.

Arkasına hüzünlü gözlerle bakıp hazırlanmaya giderken sırıttım.

Tekrar kadına döndüm. Mert'in bakışlarını hakedecek kadar ateşliydi. Muhtemelen bir fahişeydi ve çok yorulmuştu(!)

Kadını incelemeyi bırakıp dürtmeye başladım. İnlemeyle karışık bir mırıltı çıkardığında böyle dürterek uyandıramayacağımı anlayıp saçını çektim.

"Ahh!" diye bağırarak gözlerini açtı ve bana öldürücü bakışlar yolladı.

Konuşmaya bile tenezzül etmeden başımla kapıyı işaret ettim.

Kadın hışımla ayağa kalktı.

"Bu nasıl uyandırma şekli be! Bir daha hayatta buraya gelmem."

Kadın kapıda çıkarken arkasından bakmaya bile tenezzül etmedim. Söylediği sözler umrumda bile değildi. Sarhoş olduğu zaman nereye gideceğini bilemeyecekti ve eminim ki buraya tekrar gelecekti.

Mert montunu giymiş ve şapkasını takmış bir şekilde yanıma gelince onu baştan aşağı süzdüm. Gerçekten çok can yakabilecek bir tipti.

"Bu yakışıklılıkla hala nasıl bir sevgilin yok şaşıyorum doğrusu."

Şakayla karışık söylediğim bu söze karşılık karizmatik bir bakış atarak kafasını eğdi.

"Ah hiç sorma!Bütün kızlar peşimde pervane ama ben hiç birini beğenemiyorum."

Gülerek paltomu giydim ve kapıya doğru yürüyüp dışarı çıktım. O da arkamdan gelerek kapıyı kilitledi.

Mert evi bara yakın olduğu için yürüyerek gidiyordu. Bense her zamanki gibi otobüsle gidecektim. Biraz birlikte yürüdük. Mert'in eve gidebilmek için geçtiği sokağa gelince öpüşüp ayrıldık.

Otobüsü beklerken bügün bay ukalayı hiç görmediğimi hatırladım. Aslında böyle düşünmem çok saçmaydı. Sonuçta normal olan buydu. Yani onu görmemem gerekiyordu. Ama sanki bir eksiklik hissediyordum. Gece yatarken ve sabah uyandığımda bugün de onu göreceğimden emindim. Herhalde kendimi şartlamış olduğum içindi bu eksiklik hissi. Yoksa başka bir açıklaması olacağını sanmıyordum.

Otobüs garip sesler çıkararak durağın önünde durduğunda diğer yolcuların binmesini bekledikten sonra bindim. Böylelikle kapıya yakın kalmış oluyordum.

Üstümdeki kıyafetten ve abartılı makyajımdan dolayı bana ayıplayıcı bakışlar atanları görmemezlikten gelmeye çalışıyordum ama fazla sinir bozucuydu. Büyük ihtimalle beni hayat kadını zannediyorlardı. Gerçi onlardan ne farkım vardı ki. Sadece hala bakireydim o kadar.

Benim Olsan?Where stories live. Discover now