10○ Rozet

16.3K 1.4K 169
                                    

25 dakika...

25 dakikadır yerdeki siyah çizgili turuncu halımı izliyordum.

Artık birşeylere anlam vermeye çalışmaktan yorulmuştum. Aaron sürekli birşeyler yapıyordu ve ben bunun nedenini anlamıyordum. Konu sürekli saçma sapan yerlere gidiyordu, anlam vermek daha da güç olmaya başlamıştı.

Bir insan hayatında ilk defa gördüğü birine neden bu kadar yardım ederdi ki? Hemde hiçbir çıkarı olmadan.

Aslında yeni odamdan çok memnundum. Bu renkleri oldum olası severdim ve odam tamamen bordo, turuncu, siyah ve beyaz renkleriyle donatılmıştı.

Duvarda, yatağın tam karşısında kırmızı bir kumaş üzerine iğneyle iliştirilmiş bir aslan rozeti vardı. Aslan yan durmuş kükrerken resmedilmiş güzel bir çizimdi. Bunu biryerlerde görmüş gibiydim sanki.

İstemsizce rozete dokunup aslanın çıkıntılı hatlarında parmağımı gezdirirken ne oldu bilmiyorum, birden bacaklarımdaki güç gitti ve ben dizlerimin üzerine düştüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


İstemsizce rozete dokunup aslanın çıkıntılı hatlarında parmağımı gezdirirken ne oldu bilmiyorum, birden bacaklarımdaki güç gitti ve ben dizlerimin üzerine düştüm.

"Eladora.." diye fısıldadı zihnimdeki ses. "Eladora."

Gözlerimi kırpıştırdım birkaç defa. Korkuyla sert nefesleri içime çekerken başımı kaldırıp duvardaki aslan rozetine baktım tekrar.

Eladora da neydi?

Bir süre sonra tamamen normale dönüp bacaklarımı tekrar hissedince ayağa kalktım. Aslan rozetine dokunmadan odamı incelerken gözüm arada ona kayıyordu.

Derin bir nefes alıp dolabımı açınca içindeki kıyafetlere iri gözlerimle baktım. Hepsi sade, köyü renk, vetam benim bedenime uygun kıyafetlerdi. Tamamen benim zevkime uygun pantolon, sweet, ve kazak çeşitleri vardı. Hayatımda bu kadar çok kıyafetim olmamıştı.

Belki de Aaron denen adama fazla sert çıkışıyorumdur. Yani bunlar benim için kötü şeyler değildi ama yine de ne olduğunu bilmemem beni tedirgin ediyordu.

Çalışma masamin da dolaplarını kontrol edince yemin ediyorum gözümden kalpler çıkmış olabilir. Kitaplaımın hepsi güzel bir güzenle yerleştirilmiş, yeni kalemler, çanta, ve kırtasiye malzemeleri alınmıştı. Hepsi de en sevdiğim renklerden oluşuyordu, ki ben koyu renk olan her rengi severdim.

Diğer duvara ilerlerken aslan rozeti yine dikkatimi çekse de aldırmamaya çalıştım. O rozette beni çeken birşeyler vardı.

Rasgele bir kitap seçip kitaplığın önündeki bordo deri koltuğa oturdum ve kitabı okumaya başladım.

○●○●○●○

Göz ucuyla saate baktığımda dersin başlamasına 32 dakika kaldığını fark edince kaldığım sayfaya ayraç koyup koltuğun üzerine bıraktım ve çalışma masama ilerleyip kitaplarımı hazırladım. Bu odanın en sevdiģim özelliği de 1.katta oluşuydu. Sadece 6-7 basamak merdiven indikten sonra dışarıdaydım ve bu özelliği çok seviyordum.

Siyah renkteki çantamın içine 2 kitap ve bir de defter koyduktan sonra fermuarını çekip odadan çıktım ve kapıyı kilitledim. Ne olur ne olmaz diye önlemdi bu. En son kilitlemeden çıktığımda odamı çalmışlardı çünkü. Çalmış olmaları iyi bir sonuç getirse de yeni odamı riske atamazdım.

Ayrıca şu Aaron mu Drake mı belli olmayan adama da biraz daha iyi davranmaya karar vermiştim. Tamam hala anlamadığım olaylar dönüyordu ama yine de aşırı sert olmayacaktım ona karşı. Kırk yılın bel düşmanı o yatağı sonunda birisi çöpe atmaya karar vermişti ne de olsa.

Yurttan çıkıp Akademiye doğru yürürken Lilia ve Thomas'ı görünce onlara ilerlemeye başladım. Beni fark edince ikisi de bana dönerken Lilia elindeki cips poşetini bana doğru uzattı. İçinden birkaç tane cips alıp ağzıma attım.

"Ağır bir uykun var." diyen Lilia'ya baktım anlamamış bir ifadeyle. Normalde en ufak sese uyanan bir yapım vardı ve böyle söylemesi tuhaf gelmişti.

"Sabahtan beri en az 20 kere kapına geldim ama senden tık yok. Kapıyı açmayı geç, ses bile çıkarmadın." dediğinde olaya yeni yeni uyandım bende.

"Odamı değiştirdiler. 1.katta 3 numaralı odada kalıyorum artık." diyince Lilia bir hayret nidası bırakırken Thomas tuhaf bir şekilde sessizce bizi dinlemeye devam etti.

"O odayı açtılar mı? Vay canına." dediğinde tekrar Lilia'ya döndüm anlamamış bir ifadeyle.

"Nasıl?"

"O oda yıllardır kapalı, hiç açıldığını görmedim. Hatta ölümsüzler geldiğinde ölümsüz Ashley'e bile açmadılar. Numara 1de kalıyormuş şu an." dediğinde omuz silktim umursamaz bir tavırla. Ölümsüz değiller miydi, istediklerini yaparlardı.

Fark ettiğim bir ayrıntıyla yüzümü buruşturdum. Şu elimi dürtme fantazisine sahip olan Ashley ile kapı komşusu mu olmuştum?

Ah bu nasıl bir kabus, uyanınca başlıyor!

"McGarden'ın dersi var. Korku filmi gibi." dedi konudan soyutlanan Thomas sonunda konuşmayı başararak.

"O kaçıkla kapı komşusu olmak kadar değildir eminim." diye mırıldandım. Hala olayın şokundaydım sanırım.

"Efendim?"

"Yok birşey. Acele edelim yoksa derse geç kalırsak katliyam çıkacak."

Element Akademisi《Final》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin