8○narkoz

16.1K 1.4K 407
                                    

Şu durumda aklıma saçma sapan müziklerin gelmesi normal miydi?

Yani gelmişim burada ilk defa hastaneye düşecek kadar ağır yaralanmışım, sen git beynimin içinde Despacito çal. Yok arkadaş! Hadi herşeyi geçtim, yahu biz cep evren dedikleri bir tür paralel evrende değil miyiz? Ben despacito'yu nereden duydum?

Peşin olarak yaşamaktan istifa edemiyor muyuz? Yani şu şarkıyı duyacağıma gömün beni , siz de kurtulun bende.

"Gücünü kontrol edemeyen birkaç kişide görülmüş birşey bu, endişelenmeyin." diyen otuz yaşlarında bir kadının sesini duysam da gözlerimi açmadım. Hadi canım! Ölmemiş miyim ben?

Tüh be!

"Niye uyanmıyor?" Lilia mıydı o? Yine neye ağlamıştı bu!

"Gücü patlama noktasına geldiğinde tutmuş olmalı. Bu da bazı organlarının zarar görmesine neden olmuş. Bir süre kendi başına nefes alamayacak, ama herhangi bir sorun olmazsa en geç yarına uyanacaktır."

"Herhangi bir sorun?" diyen Aaron'un karakteristik sesini duydum. Bu adam 500 yaşında değil miydi? Oğlum, insan azcık ibretlik diye yaşlı numarası yapar. Ne bileyim bel fıtığı falan?

Bel fıtığı mı? Bana narkoz mu vermişlerdi acaba, yoksa bu benim kendi saçmalamam mıydı? Bel fıtığı nerden çıktı lan?

"Fazla kalabalık olmasanız daha iyi olur. En fazla dört dışında diğerleri dışarı çıkabilir mi?" diyen Doktor amcayla birlikte ayak sesleri gelmişti. Hafi bu yanımda kalacak olan iki kişiyi tahmin ediyordum da, diğer iki kişi kim olacaktı acaba?

Lütfen cevaplarsan birinde Aaron olmasın!

Esta geto quarsinono taskoritmo!

Ebene söveceğim ama!

Kelesevi sami moka!

"Ebeni s**eyim." diye mırıldandım dışımdan. Konuşunca ciğerlerim yanmıştı ama ben sözümü tutarım. Sövecem dediysem söverim!

"Ne?" diye gülerek konuşan kumral çocuğun sesini duydum ilk önce. Neresi komikti şimdi bunun? Beynimin içi reklam müzikleriyle doluydu, psikolojik işkence görüyorum burada!

Birkaç kıkırdama sesi duyunca ayırt edebildiğim kadarıyla Thomas ve Lilia'ya aitti. Aaron'dan hiç ses yoktu. Oley be! Kesin o da dışarı çıktı!

"Kim bilir neye sövüyor yine?" erken sevindim değil mi? Evet, çok erken sevindim.

"Bir insan hiç mi değişmez?" diyen kumral çocuğun sesi garip çıkmıştı. Hani böyle birbirini özleyen insanlar birbirlerinden bahsederken garip bir hâle bürünürler ya, aynı onun gibiydi.

Despacito, kerorespikarsisse-

Yahu madem susmayacaksın, düzgün söyle bari! Vallaha yeter!

"Boğazına mikrafon kaçar umarım." dedim yine mırıldanarak. Etraftaki herkes susmuş, beni dinliyordu sanki. "Despacitoymuş, g***nüze girsin."

Etrafımı bir kahkaha alıp götürürken yüzüm buruştu istemsizce. Hönkürmeyin ya, bu da kulak!

"Tamam sessiz olun!" diyen Aaron'un sesinden öpesim geldi yemin ediyorum. "Bir uyutmadınız zaten. Şşt sarışın, sende kapat şu şarkıyı." dediğinde Despa bilmemnesi şarkısı kapanmıştı. Yahu kafamdan gelmiyor muydu bu ses? Hatlar birbirine karışmıştı bildiğin.

Sağ tarafımda Lilia ve Thomas, sol tarafımda ise adını bilmediğim kumral ölümsüz ve Aaron mu Drake mı olduğu belli olmayan adam duruyordu. Ne diye isim değiştirmişti ki. Üstelik hala ondan haber alınamadı diye geçiyordu kitaplarda. Neden böyle birşey yapmıştı ki?

"Luke, sen Ashley'e bak istersen. Kötü görünüyordu." diyen Aaron'un sesini duydum solumdan. Kurduğu cümlenin içindeki isimleri hiç sorgulamayacaktım çünkü hiç kafamı karıştırmak istemiyordum. Zaten yeterince dolu bir kafam vardı ve bu bana fazlaca yetiyordu.

"Hayır, aksine oldukça iyi. Hatta bir ara odasında çikolata ederek dans edi- Öhöm. Anladım. Evet ben bir gidip bakayım." diyip uzaklaşan adım sesleriyle birlikte Aaron tekrar konuşmuştu.

"Adın Lilia'ydı sanırım." diyip kısa bir süre durduktan sonra tekrar konuştu. "Sende dersine gitsen iyi olur, ben başında beklerim." dediğinde o da biraz duraksayıp dışarı çıkmıştı.

"Senin adın neydi?" diyen Aaron'un ardından Thomas konuştu. Zaten odada o ikisi dışında kimse kalmamıştı.

"Thomas."

"Pekala, Thomas. Thalia'yı ne zamandır tanıyorsun, bana onunla ilgili bildiklerini anlatabilir misin?"

"Neden soruyorsunuz? Sizin onunla ne gibi bir bağınız var ki?" diyerek aklımdaki soruyu yönelten Thomas'ın alnından öpecektim. Canım ya, nasıl da biliyor kankasının aklındaki soruyu.

Öhöm!

Narkozdan hep narkozdan.

"Onunla aramdaki bağ kimseyi ilgilendirmez, sadece neler olduğunu anlamaya çalışıyorum." dedi.

"Tam olarak neyi anlamaya çalışıyorsun?"

"Thalia, daha önce de yaşıyordu, ve yaklaşık 400 sene önce öldü." Benden mi bahsediyordu bu? Ben? 400? What the f**k!

Vay anasını sayın seyirciler! Ben şimdi 500 yaşında mıydım?

Hay ben böyle narkozu...!

Tamam sakinim.

Ne sakini lan! Bu gidişle "Elma diskoya neden gider?" gibi saçma sapan espiriler yapmaya başlayacaktım!

Element Akademisi《Final》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin