~Şaka yada Şeker~ // ~Trick or Treat~

{Trick or Treat} -5-

"Mimi! Aç gözlerini lütfen!"

"Hey, Patron'u ara. Kayıp bir misafirimiz ve sevgili arkadaşı elimizde haber ver."

"Ya niye ben, sen yap."

"Çok konuşma da ara!"

Adam söylene söylene ilerledi ve elindeki telsiz ile gözden kayboldu.

"Söyle bakalım, nerede saklanıyordun küçük kaçak?"

"Mimi... Neden hep... Kesin lanetliyim... Alice."

"Ne fısıldıyorsun orada, merak etme arkadaşın sadece bayıldı. Hmph belki burada ölmüş olması onun yararına olurdu, gelecekte nasıl sürünecek belli değil-"

"Eğer kardeşim hakkında düzgün konuşmazsan, senin sürünecek bir geleceğin bile olmayacak."

Tanıdık tatlı sesin soğuk ve ürpertici yabancı tınısını duymam ile bakışlarımı sesin geldiği yere yönelttim. "C-camila?"

"H-hey sakin ol güzellik."

Bir şeyler doğru değildi, ilk önce Camila'nın soğuk bakışlarını, sonra da kanlı elindeki silahı fark ettim.
"Hemen Mimi'den uzaklaş... Diğer kızla istediğini yapabilirsin."
Doğru mu duymuştum?

"D-diğer kız? Kayıp olan kız mı-"
Camila yerde kıpırdana  Mimi'nin yarı bayılttığı adama doğrulttu silahı ve ondan beklemeyeceğim bir soğuklukta ateşledi. Nefesimi tutmuş kucağımdaki Mimi'nin kazağına yapışmıştım.

"Annem geldi ve... hayal kırıklığına uğradı. Bende uğradım diye bilirim, seninle daha uzun zaman geçiririz sanmıştım Hestila... Üzgünüm ama sen gelemezsin."

Sesinde hiç bir duygu yoktu. Silahı diğer adam doğrulttu.

"S-sen... Patron'un en büyük kızı Camila d-değil misin?"

Camila duyduğu cümle yüzünden bıkkınca iç çekti ve silahını indirdi. Bana doğru yaklaştı ve Mimi'yi kucağına aldı.

"Seni geri almayacağız Hestila ama Merak etme, yolda olduklarını biliyorum, çok yakınlar..." Mimi'yi sırtına alıp ilerlemeye başladı. Yolda olanlar kimdi? Bir süre sonra ağaşlaron gölgeleri içinde kayboldular.

"Heh bende tam patron'u arayacaktım..."

"Sana zaten ara demiştim mankafa!!" adam sinirle kalkıp diğerinin yakasına yapıştı.

"İyi ki yapmamışım yoksa tüm sinirini bizden çıkarırdı!"

İki adamda birbirinden ayrılıp bana baktılar, bakışlarını üstümde hissedebiliyordum. Bunun için kafamı kaldırmam gerekmiyordu.

"Peki kızla ne yapacağız?"ikiside birdirine bakarak sırıttı. "Bir tahminim var. "

"Patron ona olacakları umursamıyor anlaşılan... İstediğimizi yapabiliriz-"

"Hey, hey. Dur bakalım. Eğer patron ile tanıştıysa demek oluyor ki burada daha büyük işler dönüyor."

"Hmm..." elinde telsizi olan adam düşünür gibi duraksadı.

"Doğru söylüyorsun... Bence kime soracağımız ortada."

~ Bir kaç saat sonra~

Kollarımda hala kalan izleri gösterdikten sonra sıvadım kollarımı.

"B-ben—" mendilini çıkartarak burnunu gürültüyle sildi Neşet.

"Ah zavallı çocuk o lanet oros-"

"Hey! Çocuk var, lütfen." diyerek sözünü kesti Resa'nın. Resa içkisine uzanmış içmeye devam ediyordu.