Seni değil,dünyayı affettim.

3.1K 207 399
                                    

Beklemek ateşten şiddetlidir.
Seninle biz,çok bekledik.

🔮🔮🔮

Kan ter içinde,huzursuz bir hisle,saatin kaçı vurduğundan bihaber bir şekilde uyandım.Oda karanlıktı.Saatin rahatsız edici sesi kulağımı tırmalıyordu,aylardır bundan rahatsız olmama rağmen onu neden oradan çıkarıp atmadığım hakkında hiçbir fikrim yoktu.Üzerimde siyah bir atlet,altımda siyah bir tayt vardı.Telefonumu alıp saate baktım.2.43'ü gösteriyordu.Demek ki üç saati geçmişti uyuyalı.Normale göre fazla bile uyumuştum.Örtüyü üzerimden atarak yataktan kalktım ve odadan çıktım.

Salondan geçip balkona çıkacaktım ki koltuktaki karaltı dikkatimi çekti,yine mi burada uyumuştu? Adımlarım usul usul gri koltuğa yaklaştı,dizlerimin üzerine çöktüm.Uzun camlardan içeri giren ay ışığı yüzünü seçmeme yetiyordu.Yüzü ne güzeldi.

Uyurken çatık değildi kaşları.Gözleri kapalıyken kirpiklerinin kıvrıklığı daha bir belirgindi.Kirli sakalı aylardan beri ilk defa bu kadar uzundu,yorulmuştu bugünlerde.Sürekli hastanede yanımdaydı,tedavi süreci beni yıprattığı kadar onu da yıpratıyordu.İyileşiyordum,iyileştiğimi biliyordum ama aklım öyle bulanıktı ki bazen her şeyi bırakıp gidesim geliyordu.Gidecek yerim de yok değildi..Savaş'a gidebilirdim,o benim abim gibiydi,korurdu beni ama İstanbul'a geri dönecek cesaretim yoktu.Sorularla ne kadar baş edebilirdim? Kaan'a gidebilirdim,istesem beni saklardı,istesem korurdu beni herkesten ve her şeyden.Kendimden bile.Gözlerim Ali'ye kaydı yeniden.Kandırma,dedim.Kendi kendini kandırma.Gidemezsin çünkü gitmek istemiyorsun.Gidemezsin çünkü başka bir yerde bulamazsın onu,biliyorsun.Gidemezsin çünkü gidersen yarım gitmiş olursun,gidersen ömür boyu pişman olursun.

Elimle saçlarımı geriye atarak derin bir nefes verdim,göğüs kafesim daralıyordu sanki.Kokusu burnumu sızlatıyordu.Ona dokunmak istiyordum,sarılmak.Sadece elini tutmak.Gözlerimin içine bakmasına ihtiyacım vardı,aradığımı bulmalıydım orada.

Hızlı adımlarla balkona çıktım,nefes almam gerekiyordu.Balkon demirlerine tutundum,ciğerlerime derin nefesler çektim.Ben gidemiyordum ama o bir gün gidecekti.İyileşecektim ve ayrılacaktı yollarımız.Belki de sorumlu hissediyordu kendini,kimsem yoktu,yalnızdım ve beni o bulmuştu.Acıyordu bana hatta,ben de saf saf bana aşık olmasını bekliyordum! Kafamdaki ses yüksek bir kahkaha patlattı,o ses benim realist yanımdı.Aptal,dedi o nefret ettiğim acımasız ses tonuyla.Sana yardım ediyor,sadece sana acıyor,aptal! Gidecek ve kalacaksın yine o karanlık sokakta,yine sadece sessizlik,yine yalnızlık kalacak seninle,kalacaksın bir başına.Aptal!

"Hayır," diye mırıldandım kendimin bile duymadığı bir sesle.İki yana salladım başımı. "Değer veriyor bana."

O ses yine güldü.Git de aynaya bir bak,şu dönüştüğün şeye bak,diye öfkeyle soludu.Bir bak ne haldesin,bir bak neler gitti senden?

Beynimin içindeki düşmanımdan kaçmak için öfkeyle sildim yanaklarımdaki ıslaklığı,insan bir türlü kafasındaki sesten kaçamıyordu.Duymak istemiyordum onu çünkü içten içe bildiğim ama görmek istemediğim şeyleri anlatıyordu bana,oysa ben hayallere tutunarak devam ediyordum hayatıma.Hayallerimde elini tutabiliyordum onun ve hissedebiliyordum,elleri sıcacıktı orada.Saçları hep çok yumuşaktı ve dudakları karamel tadındaydı.Kafama vura vura yok etmek istedim o sesi,ondan kurtulmak istiyordum; rüyalarım ve hayallerimle iyiydim ben.Tutunabileceğim kadar tutunacaktım onlara,düşene kadar.Sıcak ıslaklığı bir kez daha öfkeyle sildim.

"Lena?"

Uykulu sesi kulaklarıma ulaştı,dudaklarımı ısırdım.Bu kadardır savunmasız hissederken yanında olmaktan hoşlanmıyordum,yeterince gözyaşı dökmüştüm zaten yanında.Gardımı iyice indiriyordu.

Ay IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin