Yorumlarınızı okumak çok keyifli ve çok mutlu ediyor beni,bana bol bol satır arası bırakın! Bu bölüm kafaları biraz dağıtalım ve sabırlı olalım,değil mi? Musmutlu okumalaaar✨♥️🥂
İçeri girdiğimizde yüksek ses kulaklarıma doldu,karanlıkta önümü zar zor görüyordum.
"Şuradaki masayı ayırmışlar," dedi koluma dokunan Beliz.Küçük bir bara gelmiştik.Gösterdiği köşeye bakarken kafamı salladım,kızlara başımla masayı işaret ettim.Sahneye oldukça yakındı.Küçük sahnenin önünden geçerken solist bize bakarak güldü,Beliz'in bahsettiği kişi olmalıydı.Ellerini havaya kaldırırken şarkıya eşlik etmemizi isteyen bir işaret yaptı.
"Aşk oyunu nedir bile bile lades hep!" diye hep birlikte bağırdığımızda kıkırdadım.Cam kenarındaki masaya yerleştiğimizde etrafıma bakındım,kasvetli ama güzel bir atmosfer vardı.
"Ne içiyoruz bakalım?" Burçak her zamanki gibi çok keyifliydi.
"Mojito."
"Selin," diye uyaran bir sesle bana döndü Nazlı. "Gece daha uzun kızım.Mojitoyla çabuk gidersin,bir taneyle de yetinmezsin şimdi." Omuz silktim.
Yanımıza gelen barmen masaya patlamış mısır ve meyve tabağı getirdi,ardından siparişlerimizi alarak gitti.Beliz ve ben mojito,Nazlı ve Burçak bira istemişti.
"Beliz,sen bu gece söyler misin bir şeyler?" diye sordu Nazlı.Kızıl saçlarını dağınık bir at kuyruğu yapan Beliz gülerek omuz silkti.
"Olabilir."
"Selin'im."
"Güzelim Burçak söyle."
"Senin ilaçların bitti mi? Dokunmasın alkol?"
"Evet,geçen hafta son kez kullandım."
İçkilerimiz geldiğinde solist Zor Kadın'ı söylemeye başladı,tanıdık tınılar kulaklarımıza dolduğunda sesler yükseldi.Mojitomdan bir yudum aldım,başka yerlerde içtiğime göre alkol oranı daha fazlaydı.Yüzümü buruşturdum.
Bir süre çalan şarkılara eşlik ettik,çok güzel çalıyorlardı.Bir süre sonra gözüm bateriste takıldı,ışık yoğun olarak solistte olduğu için dikkatimi çekmemişti şu ana kadar ama o çoktan bizi fark etmiş gibiydi,göz göze geldiğimizde gülümsedi.
"Kızlar," diye seslendim,kendimi duyurmak için bağırmam gerekmişti. "Baterideki Sarp mı yoksa ilk mojitodan gitmeye mi başladım?"
Bakışlarını sahneye çevirdiklerinde ben de oraya döndüm.Sarp bize bakmıyordu,iki şarkının arasında kolasını fondiplemeye çalışır gibi bir hali vardı.Ortalamanın bir tık üstündeki uzunlukta olan saçlarını toplamıştı,üzerinde bol,beyaz bir tişört vardı.
"Evet o," dedi Nazlı.Yüzünde memnuniyetsiz bir ifade vardı. "Bir yerde çıktığını biliyordum ama burası olduğundan haberim yoktu."
"Aranız kötü mü?"
"O nereden çıktı?"
"Bilmem," dedim omuz silkerek. "Ali pek ondan hoşlanmıyor gibiydi."
"Sarp biraz şeydir..."
Kaşlarımı kaldırdım. "Neydir?"
Derin bir nefes verdi. "İnsanların zıttına gider işte.Hırsı gözlerini kör eder bazen.Damarına basmamak gerekir.Ali'yle hiçbir zaman çok yakın olmadılar ama kötü de değildirler yani.Garip biri Sarp.Çok eğlencelidir,güler yüzlüdür ama tersi de pistir.Ortası olmayan tiplerden yani."
"Anladım," dedim gözlerimi tekrar sahneye çevirdiğimde.Sarp bakışlarımı hissetmiş gibi bana döndü.Bir saniye kadar dudaklarının kıvrıldığını gördüm,ardından bana göz kırptı.Tekrar Nazlı'ya döndüm. "Lena'yla tanışıklıkları ne zamana dayanıyor?"
